Adana

MHP'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü kutlanıyor

15:54 09 Şubat 2019
MHP'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü kutlanıyor

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Tunç Soyer'in (CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı) hayatı boyunca yediği önünde, yemediği ardındaydı. Bir eli yağda, diğeri baldaydı. Gelin görün ki 12 Eylül’de çarmığa gerilen, gözleri bağlanan, askıda günlerce işkence gören ülküdaşlarımın çocukları yıllarca devlet hizmetine bile alınmadı. Haksız ve hayasız şekilde sabıka kayıtları yıllarca sakıncalı gösterildi." dedi.

Bahçeli, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ile partisinin genel başkan yardımcıları ve yöneticilerinin katılımıyla, MHP'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü kutlamaları kapsamında TÜYAP Adana Fuar Alanı'nda düzenlenen programa katıldı.

Burada konuşan Bahçeli, küresel emperyalizm Türkiye'nin üstüne geldiğini, köşeye sıkıştırmak için kurgular yaptığını dile getirdi.

"Pensilvanyalı kardinal, arkasındaki Trump, FETÖ sığınağı diğer ülkeler Türkiye’nin zaaf anını kolluyorlardı" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:

"İş başa düştü, tarihi görev cumhurun iradesine tevzi ve teslim edildi. Cumhur İttifakı bu şekilde doğdu. Türk milleti 16 Nisan halk oylamasıyla Cumhuriyet tarihinde yeni ve üçüncü bir sayfa açtı. 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri ile Türkiye resmen yeni bir hükümet sistemine geçiş sağladı. Partimize olmadık saldırılar yapıldı. Adeta siyasi lince uğradık, sanki ölüm fermanımızı ilam ettiler. 1 Kasım’dan sonra başlayan hain akın, 24 Haziran öncesinde zirveye çıktı. 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yine Kılıçdaroğlu’nun FETÖ-PKK mihmandarlığında planladığı tuzağı tam merkezinden bozduğumuz için 1 Kasım 2015’ten sonra başımıza gelmedik kalmadı. Kötüden iyi çıkarmak için tezgah kuruldu. İhanete irade kılıfı geçirmek için akla hayale sığmayan iğrençlikler sahnelendi. Paradigma değişikliği parolasıyla duyguları istismar edilmiş arkadaşlarımızdan imzalar toplandı. Olağanüstü kurultay fırtınası koparıldı. 'İktidar olacağız' diyerek tarlalarda toplaşıp siyasi şovlar yapıldı. Ne günlerdi, ne büyük bir trajediydi, tam bir imha operasyonuydu."

Bahçeli, MHP’yi tellere asmak, tarihsel hüviyetini yok etmek, ahlaki ve fikri omurgasını kırmak, Ülkücüyü ülküsünden ayırmak için korsan kurultaylardan siyasi kundakçılığa kadar her şeyin yaşandığına işaret ederek "Geldiğimiz bugünkü aşamada İP, Kandil’e bağlandı, HDP’ye ulandı, CHP’ye dolandı, Pensilvanya’yı çoktan dolaştı. Üstelik CHP-İP-HDP-ÖDP zillet ittifakı, aziz ülküdaşlarımı 12 Eylül’den sonra kurulan zulüm mahkemelerinde inim inim inleten bir işkencenin oğlunu İzmir’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı gösterdi. İP’in başkanı buna tam destek verdi. 'Babadan oğla suç geçmez' diyerek telaşını gizlemeye heves etti." ifadesini kullandı.

- "Hani babadan oğla suç geçmiyordu?"

Nurettin Soyer’in oğlu Tunç Soyer’e yönelik eleştirilerde bulunan Bahçeli, "Tunç Soyer'in hayatı boyunca yediği önünde, yemediği ardındaydı. Bir eli yağda, diğeri baldaydı. Gelin görün ki 12 Eylül’de çarmığa gerilen, gözleri bağlanan, askıda günlerce işkence gören ülküdaşlarımın çocukları yıllarca devlet hizmetine bile alınmadı. Haksız ve hayasız şekilde sabıka kayıtları yıllarca sakıncalı gösterildi. Ne öğretmen olabildiler, ne hakim, ne savcı. Ne polis olabildiler, ne subay, ne bürokrat. Ne işe girebildiler, ne de iş kurabildiler. Hani babadan oğla suç geçmiyordu? Ey zalimler, size gelince geçmeyen, bize gelince kurşun gibi deldi de geçti." diye konuştu.

Devlet Bahçeli, 12 Eylül’ün hemen sonrasında aradıkları ülkücüleri bulamayanların babalarını aldığını, annelerine eziyet ettiklerini, kardeşlerini sorguladıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Hani babadan oğla suç geçmezdi? Yürekleri varsa konuşsunlar, cesaretleri varsa itiraf etsinler. C-5’te en adi insanlık suçları işlendi. Mamak’ta vicdan rafa kaldırıldı. Malum şahsa sorarım, Ülkücülüğün abinden geçerken bir şey olmuyor da suç babadan oğla geçerken mi sorun çıkıyor? Bu tenakuz değil mi, akıl tutulması değil mi? Suçun babadan oğla geçip geçmediğini 12 Eylül’den sonra Soyer işkencesine uğrayan kahramanlarımıza sorsunlar. Mahşer günü, Nurettin Soyer işkencesinde şehit düşen, sonra da intihar süsü verilen Ülküdaşımız Bekir Bağ’a sorsunlar. Sefa Nar’ı, Dürüst Oktay’ı, Zeki Kaman’ı, elbette Nurettin Soyer’i bir parça insanlığı, biraz vicdanı, biraz da vefası kalmış o günlerin tanıklarına sorsunlar da, zalim kimmiş, cani kimmiş, gaddar kimmiş, barbar kimmiş, işkenceci kimmiş ibreti alem için öğrensinler. Be hey vandallar, masumlara elektrik verip felaketi yaşatırken, mahdumlarınız geziyor, tozuyor, eğleniyor, gül gibi geçinip gidiyordu. Mazlum ülküdaşlarımız tecritte çürümeye girerken, Nurettin Soyer’in oğlu sıcacık yatağına giriyordu. Bu mudur adaletiniz? Bu mudur insanlığınız? Bu mudur sizin adamlığınız?"

- "Gözyaşlarımızı içimize akıttık"

"Zulüm savcısı Nurettin Soyer aralarında Başbuğumuzun da bulunduğu yaklaşık 220 ülküdaşımıza idam cezası isterken, hiç mi dudağı titremedi, hiç mi bu kadarı fazla diyemedi?" diye sorarak, "Biz yıllarca ses çıkarmadık, ne yapalım devlet de bizim, ordu da bizim, kader de bizim dedik. Gözyaşlarımızı içimize akıttık, metanet ve vakarımıza sığındık. Sızlanmadık, şikayet etmedik. Babasıyla gurur duyan Tunç Soyer ismine rıza göstermemizi de hiç kimse beklemesin. Babadan oğla suç geçmez diyenler bilsinler ki, Anadolu’yu fetheden ecdadımızın hesabını bin yıldır Türk milletinden sormaya çalışıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

MHP Lideri Bahçeli, 1915 olaylarına da vurgu yaparak, "1915 olaylarının intikamını almak için her imkanı kullanmıyorlar mı? Mesela Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un en son yaptığı gibi, sözde soykırımı anma günü ilanlarıyla devamlı milletimizi haksız, ahlaksız ve alçak şekilde suçlamıyorlar mı? Çileyi çeken biziz, bekayı dert eden biziz. İşkenceleri nasıl unuttuk sayalım, işkencecilere, cellatlara nasıl göz yumalım? Biz unutsak vicdan unutur mu? Vicdan unutsa millet unutur mu? Millet unutsa Allah unutur mu?" dedi.

CHP-HDP-İP-ÖDP-PKK-FETÖ ittifakının netleştiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:

"Zilletin taşları iyice yerli yerine oturmuştur. Kılıçdaroğlu’nun siyasi tükenişine çok az kalmıştır. 'Nurettin Soyer’e hakkını yemeyelim, başarılı bir hukukçudur' sözlerinin cürüm ve ceremesine demokratik olarak katlanacağı günler yakındır. Yara kaşımaktan bahsedenler saptırmasın, bizim derdimiz, söylediğimiz 12 Eylül öncesi karanlık yıllar, ideolojik cepheleşmeler, kanlı olaylar değildir. Bizim meselemiz cunta mahkemelerindeki haksızlıkları, insafsızlıkları, şerefsizlikleri ve bunların faillerini afişe etmek, milletimizi bilgilendirmektir. Babasıyla gurur duyan Tunç Soyer’e devrimcilerin de söyleyeceği söz mutlaka vardır ve olmalıdır. Acının rengi yoktur, gözyaşının ideolojisi yoktur, insanlığın sağı solu yoktur. Siyasetçi olmadan, belediye başkanı olmadan, bakan olmadan, milletvekili olmadan önce insan olmak, adam gibi adam olmak lazımdır."

- "Her dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım"

Bahçeli, "Üç Hilalin" altında toplanma zamanı olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

"50’inci yıl münasebetiyle diyorum ki aramızdan bir vesileyle kopup giden, gözü Üç Hilal’de kalan, 'bir hatadır yaptık' diyen, samimi pişmanlık yaşayan, yuvasının özlemini çeken, 'Ülkücü Ülkücünün kurdu değil yurdudur' diyen her kardeşimle, her dava arkadaşımla helalleşmeye hazırım. Onlara sadece kapımızı değil, gönlümüzü de açıyorum. Samimi çağrımı tekrarlıyorum. 9 Şubat 1969’dan 9 Şubat 2019 tarihine kadar geçen on sekiz bin ikiyüz altmış iki günde herhangi bir sebepten dolayı küsen kızan kırılan kardeşlerime diyorum ki kavuşmak için 'Vazgeçilmez Yeminle 50 Yıllık' emanet hepimize yetecek, ülkümüz hepimizi kucaklaştırmaya kafi gelecektir. Gelin milli bekamızın bu zamandaki mücadelesine katılın, el birliği yapalım, güç birliği yapalım, ülkü birliği yapalım, ne kadar işbirlikçi ve terör sevici varsa yakalarından tutalım. Türkiye’ye sahip çıkalım. Yaşanmadık bir şey kalmadı. Türkiye içte ve dışta büyük bir tehdidin kapanında. Türkiye siyasi, sosyal ve ekonomik çembere alınmış. Milli bekamız bıçak sırtında, milli güvenliğimiz diken üstünde. Ya istiklal kararında olacağız, ya imhaya razı geleceğiz. 'Ya beka ya da bela' diyeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu Kuvayi İnzibatiye’nin yolundan gitsin gidebildiği kadar. Anzavur’un, Ali Kemal’in, Sait Molla’nın, tüm mandacıların izinden yürüsün yürüyebildiği kadar. Biz Türk asırlarının beka davasını sonuna kadar savunacağız. 50 yılda mahcup olmadık, gelecek 50 yıllarda da inşallah olmayız."

Bahçeli'ye konuşmasının ardından AK Parti Sözcüsü Çelik ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Sarıeroğlu tarafından hediye takdim edildi.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP'nin 50. yılını kutladı

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP'nin kuruluşunun 50. yıl dönümünü kutladı.

Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye gönderdiği kutlama mesajında, şunları kaydetti:

"Milli kimliği ve duruşu ile ülkemizin ve demokrasimizin gelişiminde önemli bir yeri olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin 50. kuruluş yılını tebrik ediyorum. MHP Kurucu Genel Başkanı Alparslan Türkeş'i rahmetle anıyor, AK Parti ve şahsım adına başta Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli olmak üzere, Cumhur İttifakı içinde birlikte mücadele verdiğimiz tüm MHP'li kardeşlerime en kalbi duygularımla selamlarımı sunuyorum."

(Bitti)












YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.