Yahudi olan İshak Alaton İsrail’e gidip, oradaki Araplar için “İsrail’den ayrılıp ayrılmama konusunda referandum yapılmasını” isteme cesaretini gösterebilir mi?

Ne kadar hoş ve demokratik durum!.. Demirtaşlardan biri Kandil’den, biri TBMM’den yeni Türkiye’yi şekillendirecekler!..

“Karar verdikten sonra arkama bakmadan yürürüm” diyordu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi iktidara taşıyacağını savunuyordu Önder Sav...

Ne diyor rapor?.. “ABD ve AB’ye karşı olan CHP, Türk Ordusuna payandadır.. Derhal Batıcıların kalesi haline getirilmeli..” Baykal, bu raporun ardından düştü...

2000’li yılların başında, 28 Şubat vurgunu yemiş Erbakan siyaseti, “yeniden dönüş” için seçimlere hazırlanıyordu.. Hoca yasaklı, Partisi Fazilet.. Ortam şu.. Asker, Fazilet’ten, Fazilet askerden nabız tutma peşinde..

“İşadamı pasaportlu altı kişilik operasyon ekibi, Apo’yu almaya giderken kendi aralarında “Bizler, muz tüccarıyız. Muz cumhuriyetinden, Türkiye’ye muz ithal etmeye geldik” diye şakalaşıyorlardı!..

Sözün özü; Mısır ve öteki ülkelerdeki halk ayaklanmasına, ABD’nin Yahudi ağırlıklı NEOCON’larının destek verdiğini görüyoruz..! Türkiye’yi ilgilendiren “derin taraf” da burada!

Mumcu’nun diğer randevusu ise 12 Mart 1971 döneminin askerî savcısı Baki Tuğ ileydi. 27 Ocak Çarşamba günü buluşacaklardı. İki gün önce, Baki Tuğ’un Meclis’teki odasında bir araya gelmişlerdi ve Tuğ’a, “Abdullah Öcalan’ın MİT’le ilişkilerini ortaya çıkardım” demişti.

Türk tarihinin üzerini örtüp, Ermeni kafasına selam duran ve içimizdeki “diaspora” tarafından kutsanan bu “ucube” beton yığınının yok edilmesini diliyoruz...

Köylü Kemal’in Halkçı Kemal’im ee nerede köylüler, halk çocukları... Tüsiad listesinden başka bir liste değil bu...”

Ve bugün, nereden nerelere geldik... ABD ve Batı Türkiye’nin peşinde, füze bizde ama kılıç onlarda mı olacak? Bu sefer biz direni-yoruz.. Haydi hayırlısı!

“Apo olayı”nın altında kalan sizden önceki iktidarlar gibi, siz de ABD-AB dayatmaları altında ezilmeyiniz ki, terör bu kadar rahatça vurabilemesin!..

Aslında mesele bu kadar basittir işte... Topla tüfekle yıkamadığın adamı, bir bacak arası ile kündeye getiriverirsin!.. Bari memleket sakata gelmesin!!!

Bu generaller, Irak tezkeresi oylamasından bir gün önce yapılan MGK’da, ‘hayır’ çıkmasını sağlayanlardır. O tarihte ’hayır’ oyu veren hiçbir milletvekili de 2007’de seçilemedi” dedi... Mesele kısaca budur...

Türkiye’nin bu önemli olayı, istenirse yeniden gündeme getirilebilir ve aydınlatılır.. Olayın sanıkları da bu olayı araştıran devlet görevlileri de şu anda daha kolayca ifade verebilecek durumdalar...

‘...Bu adamın, bizimle ilgisi yoktur. Ama tetiği çekmek için, bu bir yerden emir almıştır. Bu adam bizden değildir, buna dikkat edin!...’

Yaşar Kemal, 18 Ocak 1979 tarihinde Paris’te Abdi İpekçi ile karşılaşmış.. Orada Yaşar Kemal, İpekçi’ye “Türkiye’den uzak dur, seni öldürecekler” demiş..

Üniversitelere sızan PKK çetesini yazıyorum.. “Bu konu yıllardır var ve ilgililerin kafası kuma gömülü, halbuki öğrenciler feryat ediyor” demiştim.. Bu çerçeveden de, iki yıl önceki bir öğrenci mektubunu yayınlamıştım.. O mektubun sahibi kardeşim, bana yeniden yazdı..