İnfaz görüntüleri tartışma yarattı
ABD, önceki gün iki genç gazetecinin canlı yayında öldürüldüğü korkunç saldırının görüntülerini konuşuyor.
Görüntülerde eski kanal çalışanı canlı yayın sırasında sunucuya ve kameramana defalarca ateş ediyor. Sosyal medyada kısa zamanda yayınlanan görüntüleri, bazı gazeteler birinci sayfada kullanınca tepki çekti. 24 yaşındaki sunucu Alison Parker’ın babası ise görüntüleri IŞİD’in videolarına benzetti.
Virginia eyaletinin güneyindeki Monera kasabasında önceki gün sabah 06.45’te CBS News televizyonun yerel kanalı WDBJ-TV’de sabah şov programı için açık havada röportaj gerçekleşiyordu. Canlı yayında Vester Lee Flanagan (41) adlı eski bir kanal çalışanı, 24 yaşındaki sunucu Alison Parker ve 27 yaşındaki Adam Ward’ı vurarak öldürdü. İzleyiciler ve kanal çalışanları şoke olurken Parker ve Ward saldırıda yaşamını yitirdi. Konuk Vicki Gardner’ın ise ölümden döndüğü, sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı.
Yerel bölgede yayın yapan kanalın canlı yayına yansıyan görüntüleri internete yüklenince kısa zamanda yayıldı. Ancak asıl şok ise saldırı sonrası kayıplara karışan Flanagan’ın birkaç saat sonra Facebook sayfasından yayınladığı 56 saniyelik video oldu.
New York Daily News görüntüleri, “Canlı yayında infaz” başlığıyla verdi. Kanalda ise dün büyük yas vardı.
Kendi çektiği görüntülerde Parker ve Ward’a silahla yaklaşan Flanagan daha sonra geri çekiliyor. Parker ve Ward Flanagan’ın varlığından habersiz bir biçimde röportaja devam ederken saldırgan yeniden yaklaşarak önce Parker’a ardından da Ward’a defalarca kez ateş ediyor. Saldırgan bu görüntüleri yayınladıktan sonra polisle girdiği kovalamaca sırasında kendini vurarak intihar etti, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Monera kasabası önceki güne sosyal medyada yayınlanan bu görüntülerle uyandı. Bazı Facebook ve Twitter kullanıcıları, videonun paylaşılmaması çağrısı yaptı. Sunucu Alison’ın acılı babası Andy Parker, saldırı görüntülerinin terör örgütü IŞİD’in kafa kesme görüntülerine benzediğini, o yüzden bunları izleyemediğini söyledi. Kanalda görevli meterolog Brent Watts de “WDBJ ekibimiz, bu sabah(önceki gün) tam olarak pusuya düşürüldü. Lütfen fotoğrafları paylaşmayın, videoyu yayınlamayın” dedi.
ABD ve İngiltere’deki bazı gazeteler ise katliam görüntülerini ilk sayfada yayınlanınca tepki çekti.
Tabloid New York Daily News(NYDN) gazetesinin görüntüleri ‘EXECUTED ON LIVE TV’(Canlı yayında infaz) başlığıyla ilk sayfadan görmesi büyük tartışma yarattı. ABD’li televizyoncu sunucu Montel Williams, Facebook’tan yaptığı açıklamada bundan sonra gazeteyi boykot edeceğini söylerken “NYDN, New York’un her köşesinde satılan bir gazete. Çocuklar bunu görmemeli. NYDN’de çalışan herkes kendini gazeteciden saymasın. Bu tiksindirici” dedi. İngiliz kamu yayın kuruluşu BBC, Guardian, Daily Express, Independent, saldırı anın görüntülerini yayınlamama kararı aldı. İngiltere’de The Times, Daily Mail, The Sun, Daily Telegraph ise “okuyucuların haber alma hakkı” olduğunu savunarak fotoğrafları ilk sayfadan gördü.
BARUT FIÇISI GİBİYİM
Saldırgan Flanagan’ın gazeteci olarak Bryce Williams ismini kullandığı ve kanala 2012 yılında multimedya muhabiri olarak girdiği belirtiliyor. 2013 yılında ise meslekdaşlarına yönelik agresif davranışlarından dolayı işten çıkarılıyor. Kanaldaki yöneticilerin Flanagan’ı kovmadan önce tedavi görmesi yönünde yardım ettikleri öğrenildi. ABC televizyonuna 23 sayfalık bir açıklama gönderen Flanagan ise işyerinde ayrımcılığa uğradığını, eşcinsel ve siyah olmasından dolayı tacize maruz kaldığını söylüyor. “Öfkesinin durmadan büyüdüğünü” ve “patlamayı bekleyen barut fıçısı bir insana” dönüştüğünü belirtiyor.
Obama’dan taziye
“Fotoğraflar yayınlanmalı mı yayınlamamalı mı” tartışması sürerken dünya çapında gazeteciler, saldırıyı kınamak ve kanala destek vermek için dün #WeStandWithWDBJ hashtag’iyle Twitter’da kampanya başlattı. ABD Başkanı Barack Obama da Parker ve Ward’in ailesine başsağlığı dileklerini gönderirken, bu tür silahlı saldırıların sık sık meydana geldiği yorumunu yaptı. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ise “Bu, ABD genelinde silah şiddetinin çok yaygın hale gelmeye başladığını ortaya koyan diğer bir örnek ve ülkedeki şiddeti sona erdirecek hiçbir yasal düzenleme yok” derken, bu konuda tek adım Kongre’nin atabileceğini belirtti.
