ABD'lilerin Ortadoğu'ya bakışında ayrılık
ABD'deki araştırma sonucuna göre, Amerikalıların büyük çoğunluğu, Ortadoğu'ya daha fazla demokrasi gelmesinin ABD açısından olumlu sonuç doğuracağını düşünüyor.
Enver Sedat Barış ve Gelişme Kuruluşu ile Maryland Üniversitesi Uluslararası Siyaset Davranışları Programı (PIPA) tarafından yürütülen ve 1-5 Nisan 2011 tarihleri arasında 800 Amerikalı üzerinde yapılan yeni araştırma sonuçları, Amerikalıların Ortadoğu'daki son gelişmeleri ABD açısından nasıl değerlendirdiğini ortaya çıkardı.
ABD-İslam Dünyası Forumu çerçevesinde yayımlanan araştırmada, "birkaç yıl içinde Ortadoğu ülkelerinin daha demokratik hale gelmesi durumunda bunun ABD'ye etkilerinin" sorulması üzerine, katılımcıların yüzde 65'i, bunun ABD'yi "büyük ölçüde olumlu", yüzde 31'i "büyük ölçüde olumsuz" etkileyeceği görüşünü bildirdi. Ortadoğu'daki demokratikleşmenin "uzun vadede" ABD'ye etkisinin sorulması üzerine ise bunun ABD'yi çoğunlukla olumlu etkileyeceğini belirtenlerin oranının yüzde 76'ya çıktığı görülüyor.
Bunun yanında araştırmada, katılımcıların yüzde 57'si, "ABD'nin politikalarına karşıt olma ihtimaliyle sonuçlansa dahi, ülkeleri daha demokratik görmek istediklerini" kaydediyor.
CUMHURİYETÇİLER KÖTÜMSER, DEMOKRATLAR İYİMSER
Araştırma sonuçlarına göre, Arap dünyasındaki değişimlerin demokrasiye daha çok yöneleceği konusunda ise Amerikalıların gönlü "tamamen rahat" değil. Katılımcıların yüzde 51'i bu değişimlerin demokrasiye yöneleceği ihtimalinden söz ederken, yüzde 47'si buna daha şüpheci yaklaşıyor.
Partiler açısından bakıldığında ise, keskin bir ayrım göze çarpıyor. Ortadoğu'daki gelişmelerin daha çok demokrasi getireceği noktasında Cumhuriyetçilerin üçte ikisi "kötümser", Demokratların üçte ikisi "iyimser", bağımsızlar daha çok "iyimser" kanatta yer alıyor.
İSLAM İLE DEMOKRASİ UYUMLU OLABİLİR Mİ
Öte yandan katılımcıların yüzde 45'i, ayaklanmaları "politik güç arayan İslamcı gruplardan" çok, "sıradan halkın demokrasi ve özgürlük" arayışı olarak görüyor. Yüzde 37'lik kesim ise iki seçeneğin de eşit derecede etkili olduğunu düşünüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 56'sı, "Müslüman ülkelerin demokratik olma ihtimalini mümkün bulurken, yüzde 41'lik kesim, İslam ile demokrasiyi "birbiriyle uyumsuz" görüyor. İslam ile demokrasiyi "uyuşmaz" olarak nitelendirenler arasında Demokratların oranı yüzde 69, bağımsızların oranı yüzde 52 ve Cumhuriyetçilerin oranı yüzde 51.
Buna karşın katılımcıların yüzde 59'u, Batı ile Müslüman kültürlerin ortak bir nokta bulabileceği ihtimalini düşünürken, katılımcıların bir kısmı, iki kültür arasında "şiddetli çatışma kaçınılamaz" diyor. Bu noktada da Demokratlar ve bağımsızlar daha çok Batı ve İslam dünyasının ortak payda bulabileceğini düşünen grup içinde yer alırken, Cumhuriyetçiler "çatışmanın kaçınılmazlığı" anlayışına daha yatkın görünüyor.
"OBAMA YÖNETİMİ DOĞRU YÖNDE"
Araştırmaya katılanların yüzde 56'sı Arap halkına karşı olumlu görüş ifade ederken, Mısır halkına yüzde 70'e varan sempati hissi, neredeyse İsrail halkına duyulan sempati ile aynı düzeyde. Katılımcıların yüzde 39'u, Arap dünyasındaki ayaklanmaların, bu ülkelerin insanlarına karşı sempatilerini artırdığını da belirtiyor.
Arap dünyasındaki ayaklanmaların, Amerikalıların İsrail-Filistin sorununa bakışını pek etkilemediği görülüyor. Buna göre katılımcıların üçte ikisi, konuya İsrail'in bakış açısından yaklaşmaya devam ediyor.
Araştırmada, katılımcıların büyük çoğunluğu Obama yönetiminin çatışmaları çözme yönündeki çabalarının doğru bir düzeyde yer aldığını da düşünüyor.
AMERİKALILARIN ÇOĞUNLUĞU DİRENİŞÇİLERE SİLAH TEMİNİNE KARŞI
Araştırmada, "ABD'nin hükümetler ve protestocularla ilgili nasıl bir pozisyona sahip olması gerektiğine" ilişkin soru üzerine, katılımcıların üçte ikisi, ABD'nin Suriye, Bahreyn, Yemen, Suudi Arabistan ve Ürdün'de herhangi bir pozisyon almaması gerektiğini ifade ederken, ABD'nin belirli bir pozisyon takınması gerektiğine inananların ise oylarını daha çok göstericilerden yana kullandıkları görülüyor.
Libya'ya hava harekatını destekleyenlerin oranı ise yüzde 54. Bu oran geçen ay CBS'in anketinde yüzde 68 çıkmıştı.
Araştırmada, "uçuşa yasak bölge oluşturulmasının, sivilleri Kaddafi güçlerinin saldırısına uğramaktan korumada başarısız olması" gibi bir durumun sorulması üzerine, yüzde 59 oranla katılımcıların çoğunluğu, böyle bir durumda bile Libya'daki muhaliflere silah tedarik edilmesine karşı olacağını belirtiyor.
