11 Eylül'ün hayat değiştiren hikayeleri

ABD, 11 Eylül 2001'den sonra büyük bir travma yaşadı. Üzücü olaydan en çok da Müslümanlar etkilendi. Türkler de nasibine düşeni aldı. Pek çok insanın hayatı değişti.

11 Eylül'ün hayat değiştiren hikayeleri
11 Eylül'ün hayat değiştiren hikayeleri
GİRİŞ 11.09.2011 06:48 GÜNCELLEME 11.09.2011 06:48
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

BÜNYAMİN KÖSELİ'nin haberi

Bir daha Amerika'ya ayak basamayanlar, işlerini kaybedenler, gözaltına alınanlar ve şöhret basamaklarını hızla tırmananlar oldu.10 Eylül 2001 Pazartesi günü İstanbul'dan havalanan uçak, New York'a doğru uçmaya başladı. Kalkıştan kısa bir süre sonra kemer ikaz ışıkları söndü, yolcular rahat bir nefes aldı. Yemek servisini bekleyen yolcular gazetelerini okuyor, dergileri karıştırıyor ve yol arkadaşlarıyla sohbet ediyorlardı. Uçak, Avrupa ülkelerini birer birer geride bırakıyor, her geçen dakika biraz daha Amerika'ya yaklaşıyordu. Atlantik üzerindeyken pilot bir anons geçti. Amerika, tarihinin en büyük terör saldırısına maruz kalmıştı. New York Havaalanı'ndaki görevliler inişleri kabul etmiyor, "Başınızın çaresine bakın!" diyordu. Piyanist Fazıl Say da uçaktaydı. Çok korkmuştu. Sigara üzerine sigara içiyordu! Pilot, çaresiz bir şekilde rotayı Türkiye istikametine çevirdi.

11 Eylül saldırıları tüm dünyada önemli gelişmelere kapı aralarken pek çok Türk'ün de hayatını değiştirdi. Kimi bu vahim olay sonrasında şöhret basamaklarını hızla tırmandı kimisi de işinden oldu. 11 Eylül saldırılarının üzerinden 10 yıl geçti. Yaklaşık 3 bin kişinin öldüğü saldırı sonrasında ne eski Amerika vardı artık ne de eski dünya... ABD askerleri terör saldırılarını bahane ederek önce Afganistan'a sonra Irak'a girdi. Ortadoğu, tarihinin en kanlı savaşlarını yaşadı. Aradan geçen bu uzun süre içerisinde saldırıların kim tarafından yapıldığı tam olarak tespit edilemedi. Akıllarda hep soru işaretleri kaldı. Bütün bir Müslüman âlemini zan altında bırakan bu üzücü olay, Türkleri de olumsuz yönde etkiledi. İşlerini kaybedenler, gözaltına alınanlar, vize reddedilenler, ülkesine dönmek zorunda kalanlar arkada acı hikâyeler bıraktı.

11 Eylül olmasa Polat Alemdar olur muydu?

Necati Şaşmaz, Kanada'daki otelcilik eğitimini tamamladıktan sonra tatil için Türkiye'ye döner. Birkaç ay dinlenecek daha sonra Amerika'ya gidip kendisine yeni bir hayat kuracaktı. Ailesi, uzun yıllar ABD'de kalmasına pek sıcak bakmıyordu ama onun bu kararına saygı duydu. Biletini 11 Eylül 2001 Salı gününe aldı. Vize problemi de yoktu, artık yapması gereken tek şey uçacağı tarihi beklemekti. İstanbul'dan New York'a havalanan uçak bütün bir Avrupa kıtasını geçmiş, Atlantik'e ulaşmıştı. Herhangi bir olumsuz gelişme yaşanmazsa 3-4 saat içinde New York'a inecekti. Birkaç dakika sonra pilot o anossu yaptı. "Amerika, tarihinin en büyük terör saldırısına uğradığı için Türkiye'ye geri dönüyoruz. İniş izni vermiyorlar..." Herkes ilk anda bunun bir şaka olduğunu düşündü ve inanmak istemedi. İstanbul'a indiklerinde durumun vahametini anlayabildiler. Necati Şaşmaz için yeni bir hayat başlamıştı. Türkiye'de kalma kararı alan Şaşmaz, ilerleyen yıllarda Osman Sınav'la tanışacak ve Polat Alemdar olacaktı!

"Kübban, belki de New York'un en ünlü restoran zincirlerinden biri olacaktı"

Kübban Restoran'ın ortaklarından Mehmet Yılmaz, 2000 yılında ABD'nin yolunu tutar. Kısa bir süre sonra işlek bir cadde üzerinden dükkân kiralar. Aşçı olduğu için kendisi de mutfağın başına geçer. Amerikalılar Türk yemeklerini çok sever. Özellikle Gaziantep usulü içli köfteye bayılırlar. Restoran müşterilerle dolar taşar. Hatta New York Times'a bile haber olurlar. İyi paralar kazanmaya başlayan Mehmet Yılmaz, ilerleyen yıllarda restoran zinciri hayalleri kurmaya başlar. 11 Eylül 2001 gelip çatar. Mehmet Yılmaz ilk birkaç gün vahim hadisenin nasıl sonuçlar doğuracağını anlayamaz.

Tüm dengeler bir anda altüst olur ve ABD'nin Müslümanlara bakış açısı değişir. Akrabalarını ziyaret etmek için Türkiye'ye gelir ve vizesini uzatmak için başvuruda bulunur ama sonuç şaşırtıcıdır! Ortada hiçbir sebep yokken vizesi uzatılmaz. Eşi ve çocukları ise ABD'dedir o sıra. Büyük sıkıntılar yaşar. Türkiye'ye yerleşme kararı alan Yılmaz, "ABD'deki işlerimiz çok iyiydi. Büyük bir restoran zinciri kurmayı hedeflemiştik. Belki de Kübban, New York'un en ünlü restoran zincirlerinden biri olacaktı." diyor.

Senin ismin Ömer Faruk, üzgünüz vize veremeyiz!

Ömer Faruk Damar, 11 Eylül'den yıllar sonra yani 2008'de staj yapmak için vize başvurusunda bulunmuş. Sabancı Üniversitesi'nde okuyan Damar, Amerika'daki bir düşünce kuruluşunda eğitim görecek ve kariyeri için büyük bir kazanım elde edecekti. Hatta stajdan sonra mastırını da Amerika'da yapacaktı. Vize başvurusu için bütün belgelerini günler öncesinden hazırladı. Evrakları tamamlamak başlı başına büyük bir işti ama ucunda Amerika vardı! Konsolosluğun yolunu tuttu, belgelerini teslim etti ve görüşme sırasının kendisine gelmesini bekledi. Eksik hiçbir evrakı yoktu eğer görüşme de olumlu geçerse vizeyi alabilecekti. Beklediği gibi oldu, görüşme gayet olumluydu, herhangi bir aksaklık yaşanmamıştı. Bundan sonra yapması gereken sadece vizenin sonucunu beklemekti. Birkaç hafta sonra sonuç eline ulaştı. Ret cevabı almıştı. Gözlerine inanamadı. Gerekçe ise çok ilginçti: "İsminiz, Ömer Faruk olduğu için size vize veremiyoruz çünkü bu isim ülkemiz için tehlikeli olan insanlar listesinde yer alıyor!"

Türkiye'ye döndü, yarışmadan 40 bin TL kazandı!

Tezer Tezulaştıran'ı üç yıl önce 'Var Mısın Yok Musun?' isimli yarışma programına katıldıktan sonra tanıdık. Herkes ona Amerika'dan geldiği için 'Tony Tezer' diyordu. Yarışmanın son anlarında 16 bin TL'yi geri çevirdi ve açtırdığı kutudan 40 bin TL çıktı. Daha sonra 11 Eylül saldırılarından son anda nasıl kurtulduğunu kendine has aksanıyla anlattı. Uzun yıllar ABD'de yaşayan Tezulaştıran, İkiz Kuleler'in çok yakınındaki bir binada antika eşya satıyormuş. 11 Eylül günü uyuyakaldığı için işe geç gitmiş. Böylelikle ölümden kurtulmuş çünkü patlama sonrasında kendi binaları da büyük bir zarara uğramış. Bu olaydan sonra Türkiye'ye dönme kararı almış. 'Var Mısın Yok Musun?' isimli yarışmaya katılan Tezulaştıran, "Türkiye'de çok güzel günler geçirdim. Hayatım değişti. Sokakta yürürken insanlar büyük bir sevgi gösterisinde bulunuyorlardı." diyor.

12 Eylül'de İngiltere vizesi iptal!

Zaman Gazetesi'nin Kültür Sanat muhabiri Ali Koca 2001 yılında Selçuk Üniversitesi Edebiyat bölümünde okuyor. O yıllarda 21 yaşında olan Koca, dil öğrenmek ve yeni bir üniversiteye başlamak için İngiltere'ye gitme kararı alır. 11 Eylül'den birkaç hafta önce vize başvurusunda bulunur. İngiltere'de gideceği dil okulu daha sonrasında işletme okuyacağı üniversitesi ve kalacağı evi hazırdır. Vize sonuçlarını beklerken heyecanı da her geçen gün artar. Londra'da farklı ülkelerden gelen öğrencilerle tanışacak, iyi dostluklar kuracak ve okulunu iyi bir derecede bitirecek... İşte tam bu hayallerle doluyken 11 Eylül saldırıları gerçekleşir. İngiltere hükümeti Türkiye'ye verdiği öğrenci vizelerini uzun bir süre dondurma kararı almıştır. Koca, büyük bir hayal kırıklığına uğrayarak bir kez daha üniversite sınavına girer. Gazi Üniversitesi Edebiyat bölümünü kazanan Koca, "İngiltere'ye gidebilseydim belki de çok farklı bir hayatım olabilirdi ama kısmet böyleymiş. İş dünyasında kariyer yapmak istiyordum ama kültür sanat dünyasının içinde buldum kendimi." diyor.

Amerika'da öğretmenlik yapma hayali suya düştü!

Abdullah Göktürk, 2000 yılında Chicago'daki bir okula başvuruda bulunur. Öğretmenlik kariyerine Amerika'da devam edecek, hayatına yeni bir sayfa açacaktı. Öğretmenlik yapacağı okulla bağlantıya geçer, gerekli belgeleri postayla yollar. İlk görüşme için kabul alır. Okul yetkilileri referans olurlar ve kısa bir süre sonra vize alır. 2001 yılının Mayıs ayında Chicago'ya varır.

Okulun yaptığı yazılı ve sözlü İngilizce sınavlarını ve idarecilerin yaptığı mülakatı geçer. Okul yetkilileri bütün hazırlıklarını yapmasını ve ABD'ye yerleşmesini söyler. Birkaç ay sonra öğretmenliğe başlayacaktır. 11 Eylül'den sonra her şey Abdullah Göktürk'ün ifadesiyle tepetaklak olur. Okul, öğretmen alımlarını durdurur. Abdullah Göktürk'ün ABD hayalleri de böylece suya düşmüş olur.

ZAMAN - PAZAR

YORUMLAR 1
  • ümit 12 yıl önce Şikayet Et
    abd nin çöküş hikayesi. abd nin yeraltı zenginliği yüzünden kargaşa çıkartıp saldırdığı ülke sayısına bir bakın..koşulsuz desteklediği şu israilin zulüm politikalarına bakın...ha birde obez olmuş abd halkının kilo ortalamasına bir bakın...tarihin hangi döneminde nekadar güçlü olursa olsun bu tarz yönetilen devletler ayakta kalmış kendinize sorun...sorunun cevabını bulacaksınız öyle 11 eylül gibi tek gün vede tarihe takılıp kalmazsınız...
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Son dakika: İsrail'den İran'a misilleme saldırısı
ABD ve İsrail'den kanlı anlaşma! Hamas'ı öne sürüp el sıkıştılar