Antalya

Antalya Büyükşehir'den Kumluca'ya yatırım

15:08 29 Mart 2017
Antalya Büyükşehir'den Kumluca'ya yatırım

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, "İşte bakın şapka düştü kel göründü. Hollanda'sı Almanya'sı İsviçre'si 'hayır' kampanyası yapıyor. Alman devlet televizyonunda her gün hayır kampanyası. Hollanda'da gazeteler Türkçe başlıkla çıkmaya başladı, hamdolsun onlara Türkçe'yi böylelikle öğrettik." değerlendirmesinde bulundu.

Kumluca Beykonak Mesire Alanı'nın temelini atan Türel, Kumluca-Finike ilçesinin ortak kullanacağı mezbahanın da açılışını gerçekleştirdi.

Başkan Türel, Beykonak Sahili Rekreasyon Alanının Kumlucalılar için önemli bir proje olduğunu, Kumluca için adeta hayal projeler denen Karaağaç içme suyunun temelini attıklarını vurguladı.

Yenicepınar İçme Suyu Projesi'ni açtıklarını anlatan Türel, Kumluca'ya tarımdan sonra turizmde de katma değer sağlayacak sahil projesinin temelini atmanın mutluluğunu yaşadıklarını vurguladı. Türel, Beykonak Sahil Projesi'nin 120 günde hizmete gireceğini bildirdi.

- Kumluca'ya 170 milyonluk yatırım

Kumluca ve Finike esnafı için modern mezbaha tesisinini yaşama geçirdiklerini aktaran Türel, şunları kaydetti:

"Sizlerin hizmetkarı olmak, hayatımız boyunca taşıyacağımız en önemli onur payesidir. Bu hizmetler ancak çalışarak mümkün oluyor. Bu hizmetleri yapabilmek için çalışmak da bir yere kadar yeterli. Çünkü bu hizmetleri yapabilecek imkanları bulamadığınız takdirde, maalesef işte az önce Duran Amca'nın, Yenicepınar'da söylediği gibi 1970'den beri beklediği içme suyu ve sulama suyu projesi için 2017'yi ancak görebiliyoruz. Kumluca'ya baktığımızda yatırımlar itibariyle göreve geldiğimizden bugüne ASAT'la belediye olarak 170 milyon liralık yatırım yapmışız."

Söz konusu hizmetleri yapabilmek için Büyükşehir Yasası'nı çıkarmak istediklerinde karşılarına engeller çıktığını dile getiren Türel, "Buna 'hayır' diyenler oldu. Aynı bugünkü gibi istemezükçüler iş başı yaptı. Büyükşehir Yasası o dönemde, ben Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydım, yasanın mutfağında çalıştım. O yasayı mecliste, milletin kürsüsünde savunuyorken, o alışık olduğunuz görüntülerle beni yaka paça indirmeye, sille tokat dövmeye kalktılar. Derdimiz neydi, işte bu hizmetleri buralarda yapabilmek. Onların derdi neydi, bu hizmetler buralarda 50 sene beklemiş, bir 50 sene daha beklesin diyeydi herhalde." ifadelerini kullandı.

Türel, Türkiye'de ne zaman iyi bir şey yapmaya kalkılsa hep hayırcıların iş başına geçtiğini belirterek, 16 Nisan'da yapılacak halk oylaması için de yine "hayır" kampanyaları başladığını anlattı.

Türkiye'nin koalisyon dönemlerinde hep eksi büyüme yaşadığını dile getiren Türel, şöyle konuştu:

"Yani tek parti iktidarları dönemlerinde koalisyon dönemlerine göre iki misli büyümüşüz. Yani milletçe iki misli zenginleşmişiz. Daha iyisi olur muydu? Olurdu. Onun için şimdi 16 Nisan önem arz ediyor. Cumhurbaşkanımız hafta sonu Antalya mitinginde söyledi. 'Göreve geldiğimizde 2002'de 3 bin lira olan kişi başına düşen milli gelir, şimdi 11 bin dolar ama omuzumuzdaki yükler olmasaydı, 22 bin dolar da olurdu' dedi. Olurdu da gerçekten. Onun için şimdi bu halk oylamasını sizlerin huzuruna getiriyoruz. Türkiye'de koalisyon dönemlerinde 93 senede 65 hükümet görmüşüz. Ortalama ömrü bir hükümetin 15 ay. 15 ayda ne yaparsın Allah aşkına. 6 ay geldin. Hoşgeldin beş gittin. 6 ay gittin valizleri topla kalan sürelerde ancak çay kahve içersin. O yüzden hiçbir şey yapılamamış. Şimdi istikrar için 16 Nisan'da evet dediğimizde koalisyon dönemi kapanıyor."

Türel, vesayet demokrasisinin halka güvenmediği için hep ipleri elinde tutmak istediğini, yetkilerden dolayı cumhurbaşkanı ve başbakan arasında kavgaların kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

Türel, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde yetkileri cumhurbaşkanında topluyorken yalan fabrikaları devreye giriyor. İftiracılar işbaşı yapıyor. Neymiş efendim bu tek adam sistemiymiş, diktatörlük geliyor. Hangi diktatörü halk seçiyor. Hangi diktatör 'Beni iki defa seçin, daha fazla seçmeyin' diyor. Peki hangi diktatör 'Gelin benim yargılama sistemimi kolaylaştırın, soruşturmam daha kolay olsun' diyor. Bugünkü sistemde cumhurbaşkanları hiçbir şekilde yargılanamaz, yargılanmıyor da."

16 Nisan'ın çok önemli olduğunu bildiren Türel, "İşte bakın şapka düştü kel göründü. Hollanda'sı Almanya'sı İsviçre'si 'hayır' kampanyası yapıyor. Alman devlet televizyonunda her gün 'hayır' kampanyası. Hollanda'da gazeteler Türkçe başlıkla çıkmaya başladı, hamdolsun onlara Türkçeyi böylelikle öğrettik. İsviçre'de Cumhurbaşkanımız şakağına silah dayanmış bir resimle Cumhurbaşkanımızın resmiyle teröristler 'hayır' kampanyası yapıyor. Türkiye Cumhuriyeti bakanlarını 'evet' kampanyası yapalım diye oraya sokmuyorsunuz ama teröriste 'hayır' kampanyası için izin veriyorsunuz neden? Nedeni belli." dedi.

Başkan Türel, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sistem, siyasi partiler arasındaki uzlaşmayı zorluyor. Sayın Kılıçdaroğlu çıktı, çok da güzel bir orta yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız da 90'a çaktı. Dedi ki ya meclis başka partiden cumhurbaşkanı başka partiden olursa? Okusa anlayacaktı, okumadığı ortaya çıktı. Ya sistem ikisinin ayrı olması durumunda uzlaşmasını emrediyor. Keşke bir Korkuteli'ne yolu düşseydi Kılıçdaroğlu'nun net anlardı. Dedim ya bizde başkanlık sistemi vardı diye. Korkuteli'nde 3 sene öncesi seçim yapıldığında benim de seçildiğim gün meclis çoğunluğu AK Parti ama belediye başkanı MHP'li seçildi. Hala öyle. Ne oldu gül gibi geçiniyorlar. Neden geçiniyorlar? Meclis istese başkanı düşürebilir mi hem de hemen düşürür. Beni de meclis istese hemen yarın düşürür. Bütçemize ret verdiği gün küt başkan gitti. Ama meclis de gitti. Şimdi başkanlık sistemi cumhurbaşkanlığı sisteminde de bu var. Cumhurbaşkanı seçime gidelim dedi mi meclis de gidiyor cumhurbaşkanı da gidiyor."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.