Antalya

"Fonlamanın fazlası narkoz etkisi yaratıyor"

16:25 28 Kasım 2017
"Fonlamanın fazlası narkoz etkisi yaratıyor"

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Himmet Karadağ, fonlamanın ayarında olmak zorunda olduğunu belirterek, "Fazlası narkoz etkisi yapıyor, işletmeleri bozuyor. Fonlar, doğru vadede, maliyette yeterli kurumsallık ve denetimler verdiğinde anlamlı hale geliyor. Yoksa işletmelere başarı getirmiyor."dedi.

Karadağ, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Kasım Ayı Olağan Meclis toplantısında, Türkiye'deki borsanın, dünyadaki diğer borsalardan kuvvetli ve zayıf yanlarını anlattı.

Borsacılığın ticaretin geldiği en sofistike metot olduğunu aktaran Karadağ, ticaretin temelinde malların lokasyonunun, sahipliğinin değiştirildiğini, bundan kazanç sağlandığını vurguladı.

Geçen yıl turizm merkezli Rusya krizi, terör olayları, bölgede yaşanan siyasi ve diğer Suriye, Irak merkezli olayların, turizm sektörünü derinden etkilediğini dile getiren Karadağ, "Geçen yıl çok ciddi bir dayak yedik, çok ciddi sıkıntı yaşadık. Hala böyle bir tedirginlikle yaklaşıyoruz. Yok, öyle değil. Geçen yıldan daha kötü bir göstergemiz yok." dedi.

- "Fonlamanın fazlası başarı getirmiyor"

İşletmelerin ihtiyacının sadece borsaya açılma olduğunu, doğru ölçekte, ayarında fonlama vermek gerektiğini vurgulayan Karadağ, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda Nusr-et çok popüler oldu. Bangkog'a gittik, orada bile 'Nusr-et istiyoruz başkanım, burada da açsın' diyorlar. Nusr-et küçük bir işletme, Doğuş grubu ona fon ve kurumsallık sağlıyor. Şu an başarılı da ilerliyor, borsaya gelmek isterse gelebilir. Yeterli kurumsallaşmış olacak ama biz klasik Nusr-et bir küçük işletmeyken onu borsa şirketi yapsak, yeterinden de fazla fon sağlasak bu başarıyı sağlayamazdı. Biz çok fazla fonlamanın şımarttığı başarısız kıldığı, değersiz yatırımlara, lüks tüketime dönüştüğü, bu sebeple kısa ve orta vadede batan aile işletmeleri de görüyoruz. Fonlama ayarında olmak zorunda. Fazlası narkoz etkisi yapıyor, işletmeleri bozuyor. Fonlar, doğru vadede, maliyette yeterli kurumsallık ve denetimle verdiğinde anlamlı hale geliyor. Yoksa işletmelere başarı getirmiyor."

- "Dünyada bir ilk"

Büyümede dahi bazen ayarı kaçırmamak gerektiğine dikkati çeken Karadağ, hormonlu büyümenin sürdürülemediğini bildirdi.

Borsa algısının kötü olduğunu, kumara yaklaştırıldığını anlatan Karadağ, "Bu algıyı kıramadığımızdan doğru hedef kitleye ulaşamıyoruz. Borsa olarak önümüzdeki dönemde tanıtımlarla gayrimenkul finansmanlığında ana lokasyon olmayı hedefliyoruz. Bu dünyada da bir ilk. Artık bu yaygınlaştığında borsa, oturduğunuz yerden Dubai'den, New York'tan beğendiğiniz projenin yeterli sayıda sertifikasını da aldığınızda tapuyu postayla gönderelim konuma geliyoruz." diye konuştu.

- "Varlık Fonu olmadığı şeylerle suçlandı"

"Varlık Fonu, maalesef konsept ve algı olarak en şansız kurumlarımızdan. Olmadığı şeylerle eleştirildi ve suçlandı." diyen Karadağ, ticari girişimleri özgür kılmak için dünyadaki gelişmiş ülkelerin tamamına yakınının varlık fonu konseptini kullandığını belirtti.

"Türkiye Varlık Fonu Yönetimi AŞ ile Türkiye Varlık Fonu aynı şey değil. Bu AŞ, fon yönetim mantığıyla kurulmuş bir portföy yönetim şirketi, kamu fonunu yönetecek. Biz bu fona aktarılan o popüler varlıkların patronu veya sahibi değiliz, fon yöneticisiyiz. Profesyonel esaslara göre, uluslararası ticaretin esaslarına göre değerleyip, yöneteceğiz." ifadelerini kullanan Karadağ, varlıkları hangi temel esaslara göre yöneteceklerinin Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceğini söyledi.

Varlık fonunun, şeffaf olacağını, profesyonel yönetileceğini, performans odaklı, sürdürülebilir olacağını aktaran Karadağ, dünyadaki varlık fonlarıyla da yakın çalıştıklarını söyledi.

Varlık fonunun kuruluş itibarıyla dört Koç Holding büyüklüğünde varlıktan söz ettiklerine değinen Karadağ, şöyle konuştu:

"Çok aceleci olmamak lazım, doğru ve sağlıklı bir altyapı kurmamız lazım. Doğru altyapıyı kurmadan ilerlememek lazım, onun için biraz frene basıyorum ki sağlıklı ilerleyebilelim. Denetim konusu parlamento tarafında da çok gündeme getiriliyor ama yanlış algılanan bir durum. Bizim denetimle hedeflediğimiz, yolsuzluk, üç kağıt, yanlış, kötü yönetim olmamasını istiyoruz. Bunda da Sayıştay denetimi, kamu ihale mevzuatı olursa sanki bunun olmayacağı gibi algıyla hareket ediyoruz ama hepimiz ticaretin içindeyiz. Doğru bir iş modeli kurmuyorsanız kamu regülasyonu içinde rüşvetin, yolsuzluğun alası olabiliyor. Maksat sizin iş modelinizin, mantığınızın ne kadar doğru, temiz ve şeffaf olduğu."

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.