Kum ocağından 1900 yıllık mezar çıktı
Tripolis Antik Kenti yakınlarında tesadüf eseri bulunan 1900 yıllık erkek ve kadın iskeleti bulunduğu antik mezar geçmişe ışık tutacak.
Denizli'nin Buldan İlçesi Yenicekent Mahallesi'ndeki kazı çalışmalarını sürdüren Tripolis Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Bahadır Duman, antik mezarın M.S. 2-3. yüyzıllara ait olabileceğini düşündüklerini belirtti.
Mezarın ve kemiklerin geçmiş ile ilgili kendilerine önemli bilgi sunacağını söyledi. Yenicekent Mahallesi'ndeki Tripolis Antik Kenti'ne bulunan tarihi mezarı incelemeye giden Denizli Valisi Şükrü Kocatepe, beraberinde Denizli İl Jandarma Komutan Vekili Albay Mürşit Kuyumcu, Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz ile birlikte Tripolis Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Bahadır Duman'dan bilgi aldı. Doç. Dr. Bahadır Duman, özel bir şirkete ait kum ocağında yapılan kazı sırasında antik mezarın üst kapağının kepçeye takıldığını ve buradaki yetkililerin duyarlı davranarak kendilerine konuyu ilettiklerini söyledi. Hemen bölgeye geçerek antik mezarı gün ışığına çıkardıklarını söyleyen Doç. Dr. Duman, "Mermer lahitin tekne uzunluğu 2 metre, genişliği 90 santimetre, yüksekliği 82 santimetredir. Mezarın 2 kısa kenarı ve 1 uzun kenarı üzerinde kabartma figürler yer almaktadır. İki kısa cephesinin bir yüzünde Psykhe ve Eros betimlenirken diğer kısa yüzde ise Ganymedes ve Kharon betimlenmiştir. Figürlü olan uzun yüzde ise sırasıyla Hermes, Narkissos, Heroik pozda mezar sahibi, Herakles ve Thanatos yüksek kabartma şeklinde betimlenmiştir" dedi.
"SALGIN HASTALIKTAN ÖLDÜKLERİNİ SANIYORUZ"
Lahit üzerindeki betimlemeler göz önüne alındığında antik mezarın M.S. 2-3 yüzyıllara ait olabileceğini düşündüklerini söyleyen Doç. Dr. Bahadır Duman, "Mezarın içinde iki insana ait iskelet bulunuyor. İskeletler iyi korunmuş, mezar ve kemikler geçmiş ile ilgili bizlere önemli bilgiler verecektir. İskeletlerin bir erkek ve bir kadına ait olduğunu tespit ettik. Bu kişilerin geçmişte karı-koca olduklarını tahmin ediyoruz. İskeletler üzerinde yaptığımız incelemede 1.65 boylarında ve 60 kilogram civarında, o dönemde salgın hastalık yaygın olduğu için bu nedenle ölmüş olabileceklerini sanıyoruz" diye konuştu.
LAHİTTEKİ FİGÜRLER NE ANLATIYOR?
Antik mezarın önündeki ve etrafındaki figürlerin anlamlarını anlatan Doç. Dr. Bahadır Duman, "Hermes, öbür dünyaya taşıyan, yol gösteren tanrıdır, yanındaki Narkissos antik dönemde güzelliği ile ünlü bir ölümlüdür, aynı zamanda yakışıklıdır da. Bu da bize mezarın içinde yatan kişinin oldukça yakışıklı biri olduğunu gösteriyor. Narkissos o kadar güzeldir ki kendi güzelliğini bir nehir kenarında dolanırken ırmağa bakıp öyle fark eder ve kendi kendine aşık olur. Hemen yanındaki Herakles dünyanın en önemli kahramanıdır. Bir sürü işi vardır, bir sürü zor işi becerir, onun için de güçlü ve kuvvetlidir. Bu figürden yola çıkarak ölen kişinin de bir o kadar kuvvetli ve önemli bir savaşçı olduğu belirtiliyor. Yanındaki de Thanatos dediğimiz, yeraltı bekçilerinden bir tanesi ve ölümü temsil eder. Elindeki o meşale karanlık dünyayı temsil eder. Yanındaki figür ise antik dönemde içki sunan kişiyi temsil ediyor, yani ona içki sunar. Çok yakışıklı genç bir erkektir. Elinde kartalı ve kıvrık sopası ile betimlenir. Yanındaki kayıkçı Kharon ise kayığı ile ölenleri yaşayanların dünyasından ölüler dünyasına taşır. O yüzden biz cesetlerin yanında sürekli sikke buluruz ve bu sikkeleri Sitings Nehri'nden geçerken bu kayıkçıya verirsiniz ve sizi karşı dünyayı taşır. Eğer taşımazsa arafta yani arada kalırsınız. Diğer taraftaki Eros ile Küshke ise aşkı temsil eder. Çünkü içeride iki kişi yatıyor muhtemelen o kahraman kendisi yanındaki de karısı" dedi.
"GEÇMİŞLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLERİ BİLİM DÜNYASINA SUNACAK"
Vali Şükrü Kocatepe ise, Denizli'nin geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, kültürel olarak önemli değerlerin kente ayrı bir zenginlik kattığını söyledi. Şehrin her köşesinin ayrı bir tarihi geçmişe sahip olduğunu söyleyen Kocatepe, Hierapolis ve Laodikya Antik Kentlerinin yanı sıra Tripolis Antik Kenti'nin de önemli bir kültür merkezi olduğunu söyledi. Bulunan eserin önemine değinen Kocatepe, eserin geçmiş ile ilgili önemli bilgileri bilim dünyasına sunacağına inandığını sözlerine ekledi.
