Kırım'dan sonraki yeni hedefler

Uzmanlar, Kırım'da yaşanan ilhak sürecinin Ukrayna'nın doğusunda ve Moldova'nın Transdinyester bölgesinde de uygulanabileceğini ifade ediyor

Kırım'dan sonraki yeni hedefler
Kırım'dan sonraki yeni hedefler
GİRİŞ 24.03.2014 13:47 GÜNCELLEME 24.03.2014 13:47
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından üye ülkelerdeki etkinliğini kaybeden Rusya, sorunlu bölgeler oluşturarak eski Sovyet ülkelerini tekrar etki altına alma politikası yürütüyor.

Rusya'nın, Ukrayna'ya karşı Kırım'da izlediği stratejinin benzerlerini daha önce Yukarı Karabağ sorunu örneğinde Azerbaycan ve Ermenistan'a, Abhazya ve Güney Osetya örneğinde Gürcistan'a, Transdinyester örneğinde ise Moldova'ya karşı uyguladığı ileri sürülüyor.

Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sinin işgaliyle sonuçlanan Yukarı Karabağ savaşından önce Ermenistan'a destek verdiği iddia edilen Rusya'nın, sorunun çözümsüz kalmasını sağlayarak ki devletin de Batı'ya yönelik politika izlemesini engellediği savunuluyor.

Moskova yönetiminin, Avrupa Birliği ve avro-atlantik entegrasyon sürecine giren Gürcistan'ı, Güney Osetya ve Abhazya'da ayrılıkçı güçleri destekleyerek cezalandırdığı düşünülüyor.

1990'lı yılların başlarında sıcak çatışmaların yaşandığı Moldova'nın doğusunda bulunan Transdinyester bölgesi de Moskova tarafından desteklendiği belirtilen Rus kökenlilerin bağımsızlık iddialarından vazgeçmediği dondurulmuş çatışma bölgeleri arasında sayılıyor.

Uzmanlar, Kırım'da yaşanan ilhak sürecinin Ukrayna'nın doğu vilayetleri ve Moldova'nın Transdinyester bölgesinde de uygulanabileceğini konusundaki endişelerini dile getiriyor.

- "Ukrayna'nın doğusunda federasyon talepleri dillendirilecek"

Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Dr. Nazım Cafersoy, Ukrayna'da yaşanan gelişmelerin ve Kırım'ın Rusya'ya ilhak edilme sürecinin ilerleyen dönemlerde Doğu Ukrayna'da ve Transdinyester bölgesinde yaşanmasının ihtimal dahilinde olduğunu savundu.

Cafersoy, Kırım'da yaşananların önümüzdeki dönemde Doğu Ukrayna'nın diğer kısımlarına da uzanacağını, Kırım'ın bu yapının dışında tutularak bölgelerde federasyon konusunun gündeme geleceğini söyledi.

Doğu Ukrayna'nın Rus etnik azınlığının yaşadığı ve Rus kültürünün baskın olduğu, daha gelişmiş ve refah düzeyi daha iyi bir alan olduğuna dikkat çeken Cafersoy, Rusya'nın Ukrayna üzerinde baskı kurmak ve NATO'ya katılmasını engellemek için buralarda da farklı sorunlar çıkaracağını ileri sürdü.

Ukrayna'nın doğusundaki bölgelerde federasyon taleplerinin dillendirileceğini iddia eden Cafersoy, merkezi yönetimin bunu kabul etmemesi halinde Kırım'daki senaryonun uygulanabileceğini ifade etti.

-Ukrayna'dan sonra sıra Transdinyester'de

Rusya'nın Ukrayna olayları sonrasında diğer hedeflere de yöneleceğini ifade eden Cafersoy, bir sonraki hedefin Moldova'ya bağlı, fakat 1992 yılından itibaren tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölgesi olabileceğini anlattı.

Transdinyester'de 2006 yılında bir referandum yapıldığını ve Rusya'ya katılma yönünde karar alındığını hatırlatan Cafersoy, Rusya'nın dönemin şartlarına göre bu referandumu görmezden geldiğini kaydetti.

Hem Rusya'da hem de Transdinyester bölgesinde, Rusya'ya katılma konusunun tekrar gündeme geldiğini hatta Rusya Duması'nda konunun müzakere edildiğini söyleyen Cafersoy, "Dünya burayı Moldova'nın parçası olarak kabul ediyor. Fakat bugün fiili olarak Moldova o bölgeye etki edemiyor. Kırım da Ukrayna toprağı olarak kabul ediliyordu fakat Rusya burayı ilhak etti. Ukrayna sonrasında sıranın Transdinyester'e gelme ihtimali çok yüksek" dedi.

-Azerbaycan ve Kazakistan da tehlikede

Avrasya Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Hatem Cabbarlı da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Sovyetler Birliği dağıldığında doğru bölünme yapılmadı" şeklindeki sözlerini hatırlatarak, bu düşüncenin eski Sovyet ülkeleri için tehlike oluşturduğunu öne sürdü.

Rusya'nın yayılmacı politikasının sürdürülme ihtimalinin gözardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Cabbarlı, Kazakistan'da ve Azerbaycan'da da benzer tehlikenin yaşanabileceğine dikkat çekerek, "Kazakistan ülke nüfusunun yüzde 40'ı Rus kökenli insanlardan oluşuyor. Kazaklar başkentlerini de Almatı'dan Astana'ya bu nedenle değiştirdi. Almatı'da Rus kökenli insanların ve Rusça konuşan Kazaklar'ın sayı fazlaydı" dedi.

Bir diğer olası kriz bölgesinin Azerbaycan'ın kuzey vilayetleri olmasının ihtimaller dahilinde bulunduğunu ifade eden Cabbarlı, Rusya'nın tarih boyunca Azerbaycan'ın iç politikasına müdahale etme isteğinde olduğunu söyledi.

Cabbarlı şöyle devema etti:

"Azerbaycan içerisindeki etnik azınlıklar devlete bağlıdır ve Azerbaycanlılarla hiçbir sorun yaşamıyorlar. Fakat, Rusya tarafından özellikle kuzey bölgelerde birtakım örgütlenme faaliyetleri yapıldığı zaman zaman dile getiriliyor. Rusya istediği zaman bu kozu kullanarak ülkede kriz çıkara bilir."

KAYNAK: AA
YORUMLAR 1
  • tarafsız 10 yıl önce Şikayet Et
    tarih sahit ki kücük devletler sadece gecici olarak var..... evet tarih şahit ki küçük devlet ler sadece dönemin güçlü devletinin çökmesi ile kurulup tekrar kendini toparlamasına kadar yaşar, uluslar arası hukuk adalet şu bu, sadece büyük devletlerin kendi kurallarını küçüklere kabul ettirmesi dir onun için ya büyük olucaksın yada ecelini bekleyeceksin...
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Irak'ta peş peşe patlamalar! Askeri üsse hava saldırısı düzenlendi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan İranlı mevkidaşıyla görüştü