AKPM, PKK'yı terör listesinden çıkarmıştı

Taha Dağlı bugünkü köşe yazısında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin nasıl terör sevici olduğunu yazdı.

GİRİŞ 26.04.2017 08:01 GÜNCELLEME 26.04.2017 10:32
Bu Habere 22 Yorum Yapılmış

Haber7.com yazarı Taha Dağlı bugünkü köşe yazısında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin bundan 4 yıl önce nasıl bir skandal karara imza attığını yazdı.

PKK'YI TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNDEN ÇIKARDILAR

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, bundan tam 4 yıl önce yine çok tartışmalı bir Türkiye kararına imza atmıştı.

23 Nisan 2013 tarihli AKPM Türkiye raporunda PKK’nın “terör örgütü” olarak tanımlandığı ifade çıkarılmıştı.

4 yıl sonra AKPM bu kez Türkiye’yi denetim sürecine tabi tutan bir karar aldı.

Sebep, Türkiye’nin PKK terör örgütüyle mücadele etmesiydi.

TERÖR ÖRGÜTÜNE AKTİVİST GRUP DEDİLER

2013 Nisan ayında PKK’yı bir aktivist grup olarak tanımlamışlar, terör örgütü ifadesini rapordan çıkarmışlardı.

Türkiye tepki gösterince AKMP’nin Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland açıklama yapmıştı.

TERÖRE VURULAN DARBE CANLARINI SIKTI

Ve “bu tür tartışmaların herhangi bir yarar sağladığına inanmıyorum. Şimdi herkesin esas amacı, barışı sağlamak için yürütülen çabaları desteklemek olmalı. Böyle tartışmalar ise bu esas amaca yöneltilmesi gereken dikkatleri dağıtıyor" diyerek, PKK’yı savunmuştu.

AKPM’nin dün aldığı skandal kararın arkasındaki en önemli gerekçe Türkiye’nin terör örgütleriyle mücadelesi.

Skandal kararın çıktığı günün sabahında Türkiye Kuzey Irak ve Suriye’nin kuzeyinde PKK-PYD terör örgütüne ağır darbeler vuran bir operasyona imza attı.

Kuzey Irak’ta PKK’nın ikinci Kandil’i olarak adlandırılan Şengal dağı vuruldu. Aynı şekilde terör örgütünün Suriye uzantısı da perişan edildi.

PKK’nın aldığı yara büyüktü. Öyle ki TSK’nın operasyonunun ardından PYD’nin elebaşının çığlıkları yükseldi. Salih Müslim, operasyon sonrası Amerika’ya, Avrupa’ya seslendi, TSK’nın operasyonlarına cevap verilmesi çağrısında bulundu.

AKPM, Türkiye’yi terörle mücadele ettiği için siyasi denetime tabi tutma kararı aldı. Bu kararın bağlayıcılığı yok. Bir adım ötesi Türkiye ile müzakereleri askıya almak olabilir. Ama ortada mülteci anlaşması varken ve AB bu anlaşmaya gereğinden fazla ihtiyaç duyarken böyle bir adım atmaya cesaret etmeleri zor.

Onların asıl amacı Türkiye’nin PKK gibi FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadele etmesini engelleyebilmek.

2013’te PKK’yı terör örgütü olmaktan çıkardılar, aktivist grup ilan ettiler.

Biz tepki gösterince “ne var ki bunda” kıvamında bir pişkinlikle yanıt verdiler.

Avrupa kanadında PKK savunuculuğu hiç bitmedi.

AB’nin 2015 ilerleme raporunda da konu PKK ile mücadeleydi, akılları sıra uyarmak için zayıf not verdiler.

15 TEMMUZ'DAN 16 NİSAN'A...

2016 ilerleme raporunda da aynı dili kullandılar.

Türkiye bu tehditlere aldırış etmedi, terörle mücadele vazgeçilmezdi ve sonuna kadar gidildi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası OHAL gereği duyuldu ve terörle mücadelede vites yükseltildi. Avrupa, Türkiye’yi “terörle mücadelede frene basın yoksa size şöyle şöyle yaparız” diye tehdit ederken, biz tam tersini yaptık.

Nitekim Avrupa Parlamentosu Kasım ayında terörle mücadele ediyoruz diye Türkiye’yi müzakereleri askıya almakla tehdit eden skandal bir karara imza attı.

Avrupa’nın tehdit zinciri, 16 Nisan referandumundan evet sonucu çıkmasıyla devam ediyor.

Türkiye’de anayasa değişikliğini hazmedemediler. Türkiye’yi akılları sıra cezalandırmak için skandal karar almaya devam ettiklerine göre de bu hazımsızlık belli ki bir süre daha bitmeyecek.

AKPM’nin denetim süreci kararının altında PKK-FETÖ mücadelesinden duyulan rahatsızlığın yanında elbette 16 Nisan hazımsızlığı da var.

Peki ne olacak? Malta’da Perşembe günü AB zirvesi var. Böyle bir kararın ardından atılması muhtemel adım, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması, tabi bu büyük bir cesaret ister.

Sürekli tehdit ettiler ama her seferinde boşa çıktı, geri adım atmadık aksine onların sahiplendiği terör örgütlerine darbe üstüne darbe vurduk, onların asla olmamalı dediği anayasa değişikliğine ısrarla ve sağlam bir iradeyle “evet” dedik.

Mülteci anlaşması varken, bölgesinde giderek güçlenen bir Türkiye varken, kendileri ise git gide dağılma sürecine girerken, Türkiye’ye içi boş tehditlerden ötesini yapmaya güçleri yetebilecek mi?

 

YORUMLAR 22
  • oraloğlu 6 yıl önce Şikayet Et
    nasihat: sizi gidi çifte standartçılar sizi ??? birtürlü akıllanmayacaksınız.
    Cevapla
  • Haso 6 yıl önce Şikayet Et
    Bunlarin insanlikla alakasi yok afrikayi sömuren avrupa o kadar bir de hastalik yaydilar bunlara insanligi guzel bir sekilde anlatmali
    Cevapla
  • Haso 6 yıl önce Şikayet Et
    Butun dunyada terörun babasi abd annesi avrupa bir devletten cikari olmayinca devreye terör girer
    Cevapla
  • Abdulhamit 6 yıl önce Şikayet Et
    Ekonomide ilk 10'a girmenin en kolay yolu dağılmaya yüz tutmuş Avrupa birliğine dağılmasında yardımcı olmaktır. Avrupa birliği Türkiye için bir tehdittir.
    Cevapla
  • somali 6 yıl önce Şikayet Et
    Onlar bizi bölmeye çalışırken biz armutmu toplayacağız bizde Avrupa birliğini dağıtalım ülkeleri tektek ayrılmalarını sağlayalım suriyeli göçmen meselesi dağılmalarını hızlandırır.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Muleka golle döndü! Beşiktaş 5 maç sonra nefes aldı
 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz duyurdu: Emekliler için özel çalışma