İsveç'te skandal başörtüsü kararı!

Avrupa'nın nasıl Müslümanlara karşı düşmanca bir tavır aldığının en açık göstergesi yine bir başörtüsü konusunda yaşandı.

İşte Aye Valdes'in başına gelenler

Bugün, 25 Nisan salı günü yaptığım bir iş başvurusu, trafik asistanlığı için CAE, SAS'ın (Scandinavian Airways System)  işe alım şirketi tarafından mülakata çağırıldım.
Mülakat için davetiye alabilmek için önceden bir sürü aşamalardan başarıyla geçmeliydim. 

Aşamaların ilkinde; kendini anlatan bir mektupla birlikte CV ini gönderecektin ve görev ile ilgili 3 sorunun cevabını İngilizce bir video çekip cevaplayacaktın. Bu aşamaları başarıyla geçtim ve bir daha ki aşamaya geçebildim. 

İkinci aşamada 4 ayrı teste tabii tuttular ve bunlarıda başarıyla geçtim dolayısıyla beni CAE ile mülakata çağırdılar. Bu aşamada hem gurup olarak hemde tekli mülakatınız olacak dediler. Gittiğimde ilk olarak gurup mülakatında, işe başvurmuş 3 kızla beraberdik. Gurup mülakatında herşey iyi geçti, tüm soruları sıkıntısız cevaplayabildim. 
Tekli mülakata çapırıldığımda, bana SAS'ın şirket kurallarında elemanlar, dini sembolleri görünür bir şekilde kullanamaz diye bilgi verildi bununla beraber başörtümü görev için çıkarabilirmiyim diye soruldu. 
Mülakatı yapan hanıma bunun benim için bir alternatif olmadığını açıkladım. 
Çok kızdım, çünkü daha ilk başvuru aşamasında başörtü taktığımı göstermiştim, hem başörtülü videomu çekmiştim hemde CV ilişiğinde başörtülü fotoğrafım vardı. Şirket başörtü taktığımı bildiği halde beni aşamalardan geçirdi. Bunun dışında bana aşamadan geçtiniz diye gönderdikleri mailde herhangi bir kuraldan bahsetmediler.  

Bu kural varsa şirketinizde beni neden aşamalardan geçirdiniz diye sordum, bana verilen cevap; iş için uygun bir aday olduğum ve görev için başımı açma şansı verildiği oldu.  Bu beni tamamıyla şaşırttı çünkü SAS da başı örtülü elemanların olduğunu biliyorum, bunu söyledim ama mülakatı yapan görevlinin haberi yokmuş böyle birşeyden fakat kontrol edeceğini söyledi ve bana mülakatı devam ettirmek isteyip/istemediğimi sordu, evet, dedim. 
Kendime güvenilir bir şekilde soruları cevapladım, mülakat tamamlandı ve şirketle irtibata geçerek kural hakkında konuşacaklarını ve benim görev için çok uygun olduğum, bana dönecekleri söylenildi. 

Sonradan öğrendim ki dini bir sembol olduğu için, SAS'ın yeni şirket kuralına göre, başörtülü kadınları işe almıyorlarmış.  

Bir eleman göreve uygun bilgi ve donanımlardan dolayı iş verilmeli, bu imkanı dini inancından dolayı elinden alınmamalı. Bir insan bu toplum için ürettiği ve katkıda bulunduğu sürece birbirimize sahip çıkarak farklılıklarımızı kabullenmeliyiz. Hem toplum için hem kendi için birileri üretip katkıda bulunmakta engellendikçe uyum sağlanamaz. 

Bu sene 14 martta AB mahkemesi bir karar alarak başörtülü kadınları işe almama veya başörtülü kadınları işten çıkarma imkanı sağladı işverenlere.  Kararda dini sembollerin tarafsızlık prensipleri açısından sorun oluşturabileceği tartışıldı. 
Bu karardan aldığımız ders, müslüman kadınların dini inancı yüzünden işhayatından dışlandığıdır. 

Benim durumum isveç bağlamında, AB-kararının sonucu.