18 yıldır sadece süt ve mama ile besleniyor

SELİM BOSTANCI - Bartın'da doğuştan "ağır mental retardasyon" (zeka geriliği) hastalığı bulunan yüzde 96 engelli raporlu 18 yaşındaki Emre Budak, yutkunma sorunu nedeniyle doğduğundan beri süt ve mama ile besleniyor.

Dallıca köyünde yaşayan babaanne Ayşe Budak (60), anne ve babası henüz bir  yaşındayken ayrılan ve velayetini kendisinin aldığı torunu Emre Budak'ın doğuştan engelli olduğunu söyledi.

Budak, iki yaşına kadar İstanbul'da babasıyla yaşayan, daha sonra kendisinin baktığı torununun velayetini üç yıl önce aldığını ifade ederek, "Torunum ilk doğduğunda sağlıklı olduğunu düşünüyorduk ancak zamanla hareketlerin azaldığını, görsel veya işitsel uyarımıza tepkisinin olmadığını, baş tutma, oturma ve yürümesinin geciktiğini gördük. Konuşma ve davranışlarında bozukluklar oldu. Doktorların 'ağır mental retardasyon' (zeka geriliği) teşhisi koyması üzerine bir süre Ankara'da hastanelerde yattı, kan değişimi yapıldı ama herhangi bir değişim olmadı" diye konuştu.

- "16 yıldır Ankara'ya gidip gelmek zorundayız"

Büyük güçlüklerle ve ekonomik zorluklarla 16 yıldır tedavi için Ankara'ya gittiklerini dile getiren babaanne Budak, şunları söyledi:

"Torunumun bir nebze de olsa kendi kendine bakabilir hale gelmesi, en azından çok az da olsa duyup konuşabilmesi için 3 ayda bir Ankara'ya çeşitli testler için hastanelere gitmemiz gerekiyor. Hastalığın tedavisi yok ama çeşitli terapilerle ve uzun süreli tedavilerle en az düzeye indirgenebilir. Onun için ayrıca Bartın'da rehabilitasyon merkezlerinde eğitim alıyor. Torunum, doğuştan bu yana yutkunma sorunu nedeniyle sadece vitamin takviyeli süt ve mama ile beslenmek zorunda. Şu anda eczanede 200 miligramlık şişesi 6 lira olan sütten günde 8-10 tane içiyor. Ayda 300 şişe süt içtiğini düşündüğümüzde aylık yaklaşık 2 bin lira gibi masrafımızı devletimiz karşılıyor. Yine engelli maaşı ile ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz"

Torununa 16 yıldır annelik yaptığını anlatan Budak, "Annesi velayetini aldığımız gün çocuğunun ne yüzüne baktı, ne kucağına alıp öptü. Babası da ayda yılda bir arıyor. O günden bu yana da birlikte yaşadığım kızımla hem annesi hem babası olduk. Şu anda öyle böyle geçinip gidiyoruz" dedi. 

- "En büyük ihtiyacı işitme cihazı"

Torunu Emre'nin 10 yaşında yürümeye başlayabildiğini aktaran Budak, şu değerlendirmede bulundu:

"Şu anda en büyük ihtiyacı işitme cihazı ama ekonomik durumumuz olmadığı için Ankara'ya gidip cihazı almamız için gerekli testi yaptıramıyoruz. 5 yıl önce işitme cihazı vermişlerdi ve onunla duyabiliyordu ancak 3 yıl önce kırıldı. Yenisini almak için teste girmesi gerekiyor. 3 kez Ankara'ya gittik ama çok hareket ettiği için teste giremedi. 1 yıl önce 'Uyutalım, öyle teste girsin. Biz sizi arayacağız' demişlerdi ama aramadılar, biz de ekonomik durumumuz olmadığı için gidemedik. İşitme cihazı olursa konuşması da gelişebilir. Bu konuda yardım bekliyoruz."

Eşi Necati Budak'ın 13 yıl önce vefat etmesi üzerine ekonomik olarak zor günler geçirdiklerini, kış aylarında evlerinin çatısının aktığını ve pencerelerden de evin içine su girdiğini anlatan Budak, sobalı evde oturdukları için kömür almakta sıkıntı yaşadıklarını da aktardı.