12 sektörde en itibarlı şirketler belli oluyor

İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin akademik denetiminde hazırlanan Türkiye İtibar Endeksi'nde saha çalışması tamamlandı. Endeksin 2012 sonuçları 30 Nisan'da açıklanacak.

12 sektörde en itibarlı şirketler belli oluyor
12 sektörde en itibarlı şirketler belli oluyor
GİRİŞ 08.04.2013 16:42 GÜNCELLEME 08.04.2013 16:42

 İtibar endeksi; Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki şirketlerin kamuoyundaki itibarını da ortaya koyacak.

2012 yılı sonuçları 30 Nisan'da açıklanacak olan endeks, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerindeki şirketlerin itibarını ortaya koyacak. Çalışmanın akademik denetimini İstanbul Ticaret Üniversitesi bünyesinde kurulan İtibar ve Derecelendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi yürütüyor.
İtibar Atölyesi adına uluslararası araştırma şirketi XSIGHTS tarafından hazırlanan Türkiye İtibar Endeksi'nin (TİE) 2012 yılı sonuçları için geri sayım başladı.

XSIGHTS Araştırma Şirketi Başkanı Çiğdem Penn, projenin ilkini geçen yıl gerçekleştirdiklerin ibelirterek, "Hareket noktamız da ülkemizdeki endeks değerlendirmesi konusundaki bir açığın varlığı oldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin, İtibar ve Derecelendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi'ni kurması açığın kapatılması için büyük fırsat. Vatandaşın bize 'en itibarlı şirket budur' dediği, şirket üzerinden bir takım itibar parametreleri soruyoruz. Mesela; 'Ne kadar tanıyorsunuz? Ne kadar beğeniyorsunuz? Ne kadar güveniyorsunuz? O şirketle ne kadar ilişki içine girdiniz? Memnun kaldınız mı? Şirkete sadık kaldınız mı? O şirketin elçiliğinizi yapar mısınız, gönüldaş mısınız?'diye soruyoruz. Aslında bu gönüldaşlık meselesi çok önemli, sembolik bir şey. Çünkü biz buna önceden 'aktivizm' diyorduk. Ama İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Nazım Hocamız ve üniversitedeki diğer hocalarımız bir araya gelip dediler ki; 'Çiğdem Hanım, siz Türkiye İtibar Endeksi yapıyorsunuz. İçinde Türkçe olmayan bir terim var bu konuda ne yapalım?'. Adı, üzerinde düşünürken çıktı gönüldaşlığın. Çok da hoş oldu bence. Nitekim itibar endeksi kendi terminolojisini de yaratıyor. Daha çok finans alanındaki terminolojiden faydalanıyoruz" dedi.

Penn, itibar algısının nasıl oluştuğu konusunda, "İtibar aslında basit ama çok boyutlu ve paydaşlı bir konu. Örneğin benim itibarım sizin nezdinizde çok yüksek olabilir. Ama bir başka şahıs, benim hakkımda o kadar yüksek düşünmeyebilir. Mesela bir şirketin itibarı, müşterileri nezdinde çok yüksek olabilir ama gidip o şirketi tedarikçilerine sorsanız itibarı yüksek olmayabilir. Yani hiçbir şey göründüğü gibi değil. Ama her şey de farklı açılardan, farklı gözüküyor. Öncelikle itibarın kendi içerisinde taşıdığı bir rölativitesi var. Bizim iletişimcilerimizin görevi, bir şirketin imajının itibarının her paydaşta eşit durmasını sağlamak ki böylelikle daha güçlü bir etkisi olsun. O yüzden biz itibar çalışmalarını özelde yaptığımız zaman farklı paydaşlara gidip farklı ölçümlemeler yapıyoruz. Endekse geri dönersek bu endeksin amacı şirketlerin itibarını belirlemek. Ama bu daha çok başında bir endeks ve biz burada tek bir paydaşa gidiyoruz. O paydaşımız da "kamuoyu" dediğimiz halk. 'Halk' derken, sizi yanıltmasın. Örneklemimizde biz sadece kentsel halka gidiyoruz. Çünkü itibar kavramını kırsal alanlarda açıklamamız biraz daha zor. Zaten itibar araştırmalarında da, hep kentsel halka gidilir" dedi.

Penn, "Bu yıl da, geçen yıl olduğu gibi 12 sektör var. Ancak bu sektörlerde yapılanmaya gidildi. Çünkü biz her sektörü her yıl tekrar tekrar ölçmek gerekmediğine inanıyoruz. Örneklem sayımız belli, görüştüğümüz 2 binden fazla kişiye, 12 tane sektörde en itibarlı buldukları şirketin yanı sıra, Türkiye'deki en itibarlı buldukları şirketlerin itibar parametrelerini ve algılarını sorarsak düşüp bayılırlar. Çünkü bu yaklaşık 80 dakika sürer. Böyle olmaması için biz örneklemizi ikiye bölüyoruz. Bir bölümde 6, ikinci bölümde de kalan 6 sektörü soruyoruz. Daha sonra bu sektörleri içerisinde rotasyona uğratıyoruz. Dolayısıyla her sektör yaklaşık 1000 kişiye sorulmuş oluyor ve söz konusu 1000 kişi de her seferinde Türkiye'yi temsil eden 1000 kişi oluyor" diye konuştu.

İstanbul Ticaret Üniversitesi İtibar ve Derecelendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ferhan Benli de, "Üniversite açısından orada dikkat edilen nokta şu: 2023'e kadar Başbakan Erdoğan'ın belirttiği Türkiye'yi taşıyan ana kolon sektörler var. Ekonomik anlamda bu sektörlerin ne kadar değer yarattığı, bu ülkeyi ne noktaya taşıyacağı bizim için çok önemli. Üniversite olarak sürekli izlediğimiz ana taşıyıcı sektörlerde itibarın korunup korunmadığını yakın takibe alıyoruz. Araştırma şirketimizi biraz o yönde kanalize etmeye çalışıyoruz. Bizi 2023'e taşıyacak sektörlerin itibarını korumak, ölçmek bizim için çok önemli" dedi.

Benli, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şirketler birer sosyal yapıdır. Onun için paydaşlık yaklaşımı şirketlerin artık sahiplerinin sadece hissedarlar olmadığını gösteriyor. Dolayısıyla oradaki değer yargıları, o şirketin yöneticilerinin değer yargıları. Yani itibar olarak, aslında ölçtüğümüz şey sahip olduğumuz değerlerin ölçülmesidir. S&P'nin not artışı ile demokratik açılım süreci gibi gelişmeler şirketlerin itibarını çok etkiliyor. Bunların hepsi bir süreç. Bu süreçte eğer raiting kuruluşları açısından değerlendirmek istiyorsanız, politik risk dediğiniz bir faktör var. Her bir derecelendirme belli bir temerrüt ihtimalinin dışa vurumudur. O sadece 3A 5A 2A demek değil. Raiting;parametrik olarak sizin yüzde kaç ihtimalle 1 sene içerisinde 5 sene içerisinde temerrüde düşme ihtimalinizi ifade eden bir terimdir. Eskiden raiting üzerine düşülen bir terim değildi. Şimdi bugün raiting değiştiği zaman borsa inip çıkıyor, sermaye el değiştirebiliyor, yabancı yatırımcılar Türkiye'ye gelip gelmeme kararı alıyorlar. Siz yatırım yapılabilir seviyeye çekildiğiniz anda bu gerçekten Türkiye'nin önünü açan bir sermaye akışının da habercisi oluyor. Değerlendirme yapanların derecesini ölçüyoruz. Bir güven mesajı veriliyor. Bu açıdan önemli.Türkiye'nin zaten dinamikleri belli. İlke raitingleri belli, ekonomik dalgaların ortalaması ışığında yapılan derecelendirmeler vardır. Sizin ekonomik seviyeniz düşünce, hemen raitinginizi düşürmezler. Ekonominiz yükseldiğinde de hemen raitinginizi yükseltmezler. Bu metodolojik anlamda S&P'nin modelidir. Modies nokta atışı yapar. Sizi gün, saat, dakika ile rait edebilir. Fitch başka bir metodoloji kullanır. Biz merkez olarak bu modellerin hepsini analiz etmek, daha da üstünde bunları rait edebilecek modelleri kurmak üzere kurulduk. Yani bu 3 modelin de nasıl çalıştığını, ne yaptığını biz derecelendirme yapan kuruluşların derecelerini ölçmek için kurulduk ve Türkiye'de Ticaret Üniversitesi olarak bunu ilk defa biz yapıyoruz, bunu da gururla söyleyebilirim".

Üniversite olarak bu işin bilimsel tarafında olduklarını belirten Benli, "Bizim buradan maddi bir çıkarımız yok. Dolayısıyla biz Xsights'ın üstünde demokrasinin kılıcı gibi bir yapı içerisindeyiz ve gayet de ısırdığımız yerler oluyor. Bu işin de böyle olması lazım. Bizden çok rahatsızlık duydukları, bizim onlardan çok rahatsızlık duyduğumuz noktalar oluyor. Burada bir harmoni yaratacak bir durum yok. Çünkü iki ayrı yapı söz konusu. Metodolojik olarak da tüm bu yapı bizim onay sürecimize girmek durumunda. TÜİK'in ayrıştırdığı 26 bölge var ve bu bölgelerin belli parametrik yapıları var. Bu yapıların birbiriyle uyumu ya da uyumsuzluğu söz konusu. Dolayısıyla iki ayrı bölge, birçok faktörde farklılık gösteriyorsa bu ortak bir noktada buluşamamak demek. Yani farklılaştıran parametreleri dağıtmak değil de birleştiren parametreler üzerinden model oluşturmak daha doğru sonuçlara ulaştıracaktır" dedi.

İtibar Atölyesi Başkanı Ertan Acar da itibarı 'şirket ya da kurum güvenilirliğinin maddi olmayan en önemli ölçütlerinden biri' olarak tanımladı. Acar, "Çünkü şirketlerin defter değeri ile piyasa değeri arasındaki farkların en önemli kaynağı onların itibarlarıdır. Geçtiğimiz yıl bu fikirden yola çıkarak ülkemizde lokomotif sektör olarak adlandırılabilecek sektörleri belirledik ve geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu sektörlerde en çok tanınan şirketlerin kamuoyundaki itibarını açıklayacağız. Bu konuda denetim mekanizmasıyla projede yer alan İstanbul Ticaret Üniversitesi'ne de şükran borçluyuz" diye konuştu.

KAYNAK: AA