Bolu

Bolu'da FETÖ şüphelisi akademisyenler hakim karşısında

20:33 09 Mayıs 2017
Bolu'da FETÖ şüphelisi akademisyenler hakim karşısında

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik haklarında dava açılan 10'u firari, 30'u tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.

Bolu Adliyesindeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Bolu Belediyesi Nikah Salonunda devam eden duruşmaya geniş güvenlik önlemleri altında getirilen tutuklu 30 akademisyen, daha sonra kendileri için ayrılan bölüme geçti.

Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya, aralarında eski rektör Prof. Dr. Hayri Coşkun'un da bulunduğu 37 tutuksuz sanık da katıldı.

Duruşmanın ikinci gününde dinlenen tutuklu sanıklardan Elçin Hakan Terzi, üzerine atılı suçlamaları reddetti.

Mahkeme başkanının, İstanbul'da bulunan ve FETÖ ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle kapatılan bir iş adamları derneğinin kurucusu ve yöneticisi olan kişiye çeşitli tarihlerde 300 bin lira gönderme sebebini sormasına üzerine Terzi, "Söz konusu kişi benim okul arkadaşımdı. Ara sıra benden borç ister. Ben de elimde varsa gönderirim yoksa da duruma göre bankadan kredi çekerek gönderirim. Bu gönderdiğim paraların hepsini borç olarak gönderdim. Toplamı 300 bin lirayı bulmuş olabilir. O da bana elinde olduğu sürece borcunu ödedi." dedi.

Mahkeme heyeti, Terzi'nin evinde yapılan aramada ele geçirilen bir günlük sayfasında yazan ve kendisinin üniversite öğrenimi dönemine ait olduğu belirtilen FETÖ'nün Kazakistan'da açtığı okulun açılışıyla ilgili yazıda övdüğü "Ali Bayram Hoca" ve "Mesut Turan ağabey"in kimler olduğunu sordu.

Terzi, yazdıklarının o dönemki düşüncelerine ait olduğunu belirterek söz konusu kişileri hatırlamadığını öne sürdü.

- MİT tırlarının durdurulması davası firari sanığının eşi de dinlendi

Eşi hakkında MİT tırları soruşturması kapsamında dava açılan firari Mehmet Emin Özyalvaçlı'nın eşi Gülzade Özyalvaçlı da sanık olarak dinlendi.

Tutuksuz yargılanan Özyalvaçlı, kendisinin FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, eşi yüzünden suçlu duruma düştüğünü dile getirdi.

Eşinden 30 Mayıs 2016 tarihinden beri haber alamadığını kaydeden Özyalvaçlı, "O akşam ders çalışmak için üniversitede bulunan odasına gideceğini söyledi. Ertesi sabah polislerin kapıma dayanmasıyla uyandım. Polisler eşimin MİT tırları davası ile ilgili bazı kişilerle yaptığı telefon görüşmelerinin dinlemeye takıldığını belirtti. O günden beri eşimden haber alamıyorum." şeklinde konuştu.

Özyalvaçlı, kendi adına kayıtlı olan telefon hattı üzerinden "ByLock" uygulamasının tespit edildiği yönündeki iddialara da şu şekilde cevap verdi:

"Eşimle birlikte 2005'de kamu hattı aldık. Birinin sonu 69, diğerininki ise 68 ile bitiyordu. Benim adıma aldığımız telefon hattı yanlışlıkla eşimin telefonuna takılmış. Onunki ise benim telefonuma. O zamanlar bunun yanlışlıkla olduğunu sanmıştım. Ama şimdi düşündüğümde eşimin bunu planlamış olabileceğini düşünüyorum. Ben 'ByLock' kullanmadım, yüklemedim. Bununla ilgili raporda uygulamanın kurulu olduğu telefon ile benim telefonumun IMEI numaraları da uyuşmuyor."

Bank Asya'ya yatırılan yüklü miktardaki para meblağları hakkında da savunma yapan Özyalvaçlı,"Babam ev almak istemişti. O dönemde görüştüğü şirket Bank Asya'dan hesap açtırmasını istemiş. O da bizden destek istedi. Biz de bu bankada hesap açtırarak oradan para göndermeyi düşündük. O dönemde belli miktarda paralar yatırdım. Ama internet bankacılığı ile eşim ilgileniyordu. O dönemde başka bankalarda yüklü miktarda paralar çekerek bu hesaba aktardığını sonradan öğrendim. Ben o hesapta hiçbir işlem yapmadım." diye konuştu.

Özyalvaçlı, eşinin kendisi ile ilgili tüm internet ve cep telefonu şifrelerini bildiğini ancak kendisinin onun hiçbir şifresini bilmediğini de sözlerine ekleyerek, "Bu konu hakkında zaman zaman tartışmalarımız oldu. Bana hiçbir şifresini söylemezdi. Onun FETÖ ile ilgisi olup olamadığını da bilemiyorum. Çok hareketli bir insandı. Çoğu zaman eve bile gelmezdi." dedi.

Duruşma, diğer sanıklarında dinlenmesiyle yarın devam edilmek üzere ara verildi.

- İddianameden

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 72 sayfalık iddianamede, firari sanıklar Mehmet Yazıcı ve Kemal Gümüştekin'in, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıldan 22 yıl beşer aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

İddianamede ayrıca 8'i firari, 30'u tutuklu, aralarında Hayri Coşkun'un da bulunduğu 37'si tutuksuz 75 sanık hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.