Türk-İş Genel Başkanı Atalay:

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Kıdem tazminatı son 3 yılda altı ayda bir ülke gündemine getiriliyor. Türk-İş'in 21. ve 22. genel kurulunda aldığı bir karar var; 29 gün 23 saat dahi olsa biz bu işin altına imza atmayız, bu işi konuşmayız, tartışmayız" dedi.

Atalay, Bursa Türk Metal Sendikaları Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen Türk-İş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, esnek veya kiralık çalışma sisteminin TBMM'nin gündeminde olduğunu söyledi.

Bu konuda beyanatlarda bulunduklarını hatırlatan Atalay, şöyle konuştu:

"20 gündür televizyon kanallarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza, Başbakanımıza ve Cumhurbaşkanımıza bu kiralık işçilik, esnek çalışmanın taşerondan daha bela olduğunu, ülkenin gündemine getirilmemesi gerektiğini ifade ettik. Maalesef bugüne kadar aldığımız netice pek iç açıcı değil. Bu yasa çıkarsa mevcut 10 milyon çalışana kiralık işçi yolu açılacak. Bu yasa uygulanırsa işçiye ayrım yasallaşacak. Bu yasa yürürlüğe girerse işveren istediği gibi çalıştırma imkanı bulacak. Bu yasa yürürlüğe girerse işçiler taşeronluğu arar hale gelecek."

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 1 Kasım 2015 seçimlerinden önce asıl iş yapan taşeron işçilerinin kadroya geçirileceği konusunda açıklamalarda bulunduğunu dile getiren Atalay, ilerleyen günlerde bununla ilgili çalışma yapılacağını, Türk-İş olarak çalışma hayatındaki tüm taşeron işçilerinin kadroya alınmasını talep ettiklerini anlattı.

Atalay, kamuda, demiryolları, karayolları ile orman ve tarım müdürlüklerinde 20 yıldır 5 ay 29 gün süreli çalışan işçiler bulunduğunu ifade ederek, bu kişilerin de kadroya alınmasını talep ettiklerini bildirdi.

- "Bu iş kırmızı çizgimizdir"

Kıdem tazminatı konusuna da değinen Atalay, şöyle devam etti:

"Kıdem tazminatı son 3 yılda altı ayda bir ülke gündemine getiriliyor. Türk-İş'in 21. ve 22. genel kurulunda aldığı bir karar var; 29 gün 23 saat dahi olsa biz bu işin altına imza atmayız, bu işi konuşmayız, tartışmayız. Bu iş kırmızı çizgimizdir, bu iş genel grev sebebidir. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Bu ülkede bir gerginlik istemiyoruz. Mevcut gerginliğe katkı sağlamak istemiyoruz. Gerginliği bu ülkenin üzerinden maddi ve manevi almak istiyoruz. Biz böyle bir işçi topluluğuyuz ama bu gerginliğin içerisinde hiç kabul edilmeyecek şekilde bu esnek çalışmayı, bu kiralık işçiliği ülke gündemine getirmek mantıklı ve akıl işi değil. Kiralık işçilik, adı bir kere kötü. 'Kiralık işçi, kiralık sendikacı, kiralık siyasetçi, kiralık genel müdür' böyle bir söylem olur mu? Kökten bunun hiçbirini kabul etmiyoruz."

Ergün Atalay, esnek çalışmayla ilgili tasarıya karşı 29 Şubat'ta 81 ilde imza kampanyası başlatılacağını, bunun yanı sıra diğer konfederasyon başkanlarıyla toplanıp konuyu yeniden görüşeceklerini dile getirdi.

Bursa'da bazı fabrikalarda Türk-İş'e bağlı sendikalara üye işçilere baskı (mobbing) uygulandığını ileri süren Atalay, "Huzur kenti olan Bursa'nın huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı yok. İnsanlar istediği partiye oy verebiliyorlar, istediği takımı tutabiliyor. İşçiler de istediği sendikaya üye olabilsin" diye konuştu.