Bursa

"Türkiye bütüncül bir Irak'tan yana"

11:12 22 Ekim 2016
"Türkiye bütüncül bir Irak'tan yana"

CEM ŞAN - Uludağ Üniversitesi (UÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferhat Pirinççi, Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna ilişkin, "Türkiye bütüncül bir Irak'tan yana ve bütüncül Irak da Türkiye'nin yararına. Ancak bu düşünceleri diğer gruplarda göremiyoruz." dedi.

Pirinççi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin koalisyon güçleriyle Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonuna katılmasını, güvenlik politikasında yeni bir döneme girildiğinin işareti olarak nitelendirdi.

Bu operasyonla yeni bir savunma politikasının kabul ediliğini belirten Pirinççi, "Askeri anlamdaki yeni savunma politikasını önleyici müdahale olarak adlandırıyorum. Türkiye, bundan sonra tehdit oluşturan herhangi bir hareket olduğunda artık o tehdidin bir zarar vermesini beklemeden harekete geçerek terör örgütlerine veya devletlere önceden müdahale edebileceğinin işaretini verdi." diye konuştu.

Pirinççi, iki seneden fazladır DEAŞ'ın işgali altında bulunan Musul'u kurtarma operasyonunun Irak'ın otoritesini sorgulayan bir gücün ortadan kaldırılması anlamına geldiğini aktardı.

Musul'u DEAŞ'tan kurtarma operasyonunun olumsuz yansımalarının olabileceğine işaret eden Pirinççi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Irak'ın bazı noktalarda DEAŞ vari taktikler uygulayan Şii milis gücü Haşdi Şabi ile birlikte hareket etmesi Irak'taki kutuplaşmayı artırma ihtimali bulunuyor. Bunun haricinde özellikle Musul'un DEAŞ'tan alınmasından sonra başta Musul olmak üzere Irak'ın kuzeyinde meydana gelecek gerilimlerin önüne geçilemeyebilir. Bu gerilimler ve kutuplaşmalar kısa vadede Türkiye'ye yeni bir mülteci akınına neden olur. Orta ve uzun vadede ise Türkiye'nin 10 yıllık düzenini değiştirecek bir etkiye neden olabilir. Dolayısıyla Türkiye bu ihtimallerin önünü almak için gerek Başika Üssü aracılığıyla gerekse diplomasi alanında olumsuzlukların artmasını engellemek için uyarılarda bulunuyor."

- "Irak'taki dengeler ciddi öneme sahip"

Suriye'de Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatmasından sonra Türkiye'nin daha aktif bir döneme girdiğinin altını çizen Pirinççi, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Türkiye'nin önleyici müdahale doktrini olarak nitelendirdiğim yeni politikasında şüphesiz Irak'taki dengeler ciddi bir öneme sahip. İç dengeler açısından Irak'taki Sünni toplumunun sahipsiz olmadığının bir göstergesi. Bu politika aynı zamanda Erbil ile istikrarlı şekilde devam eden ilişkilerin zedelenmemesi için de önemli. Çünkü Barzani yerel anlamda şu anda Türkiye'yle en fazla ortaklık yapan partner. Ayrıca Musul'un kurtarılmasından sonra belki de yüz binlerce mülteci akınının önüne geçmeyi amaçlıyor. Türkiye bölgede üçüncü bir göz olarak bulunuyor. Yani herhangi bir propaganda veya yanlış haberlere karşı olayı doğrudan sahada gözlemleyerek gövde gösterisini gerçekleştiriyor. Buradaki amaç Irak'ın egemenliğine zarar vermek değil tam aksine Türkiye'nin Başika Üssü'nde bulunmasının veya siyasi demeçlerinin temel sebebi Irak'ın siyasal bütünlüğünün sağlanması. Türkiye bütüncül bir Irak'tan yana ve bütüncül Irak da Türkiye'nin yararına. Ancak bu düşünceleri diğer gruplarda göremiyoruz. Çünkü yapacakları veya yapmayı düşündükleri potansiyel girişimler siyasi bütünlüğü zedelemeye yönelik."

- "Türkiye belirleyici güçlerden birisi olacak"

Pirinççi, 63 ülkeden oluşan uluslararası koalisyon ve yerel partnerlere DEAŞ'ın karşı koyamayacağını vurgulayarak, DEAŞ'tan sonra ne yapılacağının daha da önemli olduğuna dikkati çekti.

Irak'ın, Musul'un kurtarılmasından sonra Sünni Arap toplumuna yaklaşımının gelişmeleri etkileyeceğine işaret eden Pirinççi, şunları kaydetti:

"Irak'taki Sünni Arap toplumu sistemden izole edilirse DEAŞ gibi farklı gruplar karşımıza çıkmaya devam edecektir. Çünkü Irak'taki sıkıntı sadece DEAŞ'la ortaya çıkan bir sıkıntı değil. DEAŞ 2013'te ortaya çıktı ve Irak'ın çeşitli bölgelerini işgal ederek kontrol altına aldı ama Irak'taki Sünni Arapların hoşnutsuzluğu 2003'ten beri var. Saddam'ın devrilmesinden itibaren oluşan siyasal sistemin açmazlarından bir tanesi. Bu açmazlara yeni halkalar eklendi. Musul sonrasındaki durum Irak'ın, bölgenin ve Türkiye'nin bundan sonraki 10-20 yılını belirleyecek nitelikte. Bu anlamda önleyici müdahale konseptini önemsiyorum. Eskiden kenarda kalıp gelişmelere askeri anlamda müdahil olmamayı içeren defansif hareketin yerine şimdi daha aktif şekilde sahada olan yeni doktrin bu anlamda önemli. Türkiye, bundan sonraki gelişmelerde Irak'ta belirleyici güçlerden birisi olacak."


YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.