Aralık ayı enflasyon rakamları

Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BUSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Günal Baylan, aralık ayı enflasyon rakamlarına ilişkin, 2017 yıl sonu büyümesinin yüzde 6-7 arasında olacağını söyledi.

BUSİAD Başkanı Baylan, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2017 yılı enflasyon verilerini değerlendirdi.

Aralık ayında enflasyon oranlarında bir düşüş gözlendiğini belirten Baylan, "Türkiye Cumhuriyeti Merkez bankası (TCMB), Aralık ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını yüzde 8 düzeyinde sabit bırakmıştır. Ocak 2017'den itibaren uygulamaya konulan geç likidite penceresi (GLP) çerçevesinde, borç verme faiz oranı ise 50 baz puan artırılarak, yüzde 12,25 seviyesinden yüzde 12,75'e yükseltilmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Küresel büyümenin güçlü ve senkronize seyrinin küresel risk iştahının sürmesine ve gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye girişlerinin yüksek seyretmesine neden olduğunu ifade eden Baylan, şunları kaydetti:

"Ekim ayından itibaren Türk lirasında gözlenen değer kaybı karşısında TCMB'nin kasım ayında GLP faiz oranı ile ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (AOFM) yüzde 12,25 düzeyinde eşitledikten sonra, GLP faiz oranını 50 baz puan daha artırarak, yüzde 12,75 düzeyine yükselttiği gözlenmiştir.

Enerji fiyatlarındaki artış ve net altın ihracatının seyri, dış ticaret üzerinden cari açığı olumsuz etkilemektedir. Türkiye ekonomisi, yüksek büyüme, yüksek enflasyon ve genişleme eğiliminde olan bir cari açık görünümü ile 2017 yılını sonlandırmaktadır."

Baylan ayrıca, 2018 yılının ilk çeyreğinde olumlu baz etkisi ile enflasyonda bir gerileme beklendiğini ifade ederek, "Yapılan vergi artışları ve kamu zamlarının enflasyondaki iyileşmeyi sınırlaması, söz konusu olabilir. Ekonominin, üçüncü çeyreğe kıyasla son çeyrekte yavaşlasa da, 2017 yıl sonu büyümesinin yüzde 6-7 arasında gerçekleşmesi beklenmektedir.

Küresel para politikalarındaki normalleşmenin aşamalı seyri ve risk iştahında ciddi değişmeler olmadığı varsayımıyla 2017'de oluşan konjonktürün, 2018 için de geçerli olacağını söylemek mümkündür." yorumunda bulundu.