Break dansla başlayan şampiyonluk öyküsü

GAZİ NOGAY - Break dans (sokak dansı) yaptığı dönemde bileklerini kuvvetlendirmek için gittiği spor salonunda halterle tanışan ve elde ettiği başarılarla milli takıma seçilen Gökhan Kılıç, ulusal ve uluslararası alanda birçok başarı elde etti.

Sakarya’da dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gökhan Kılıç’ın hayatı, lise yıllarında hobi olarak break dans yaparken, bileklerini kuvvetlendirmek için 2005 yılında gittiği spor salonunda, dünya, olimpiyat ve Avrupa şampiyonu milli halterci Halil Mutlu'nun antrenörü İbrahim Elmalı ile tanışmasıyla değişti.

Elmalı'nın desteği ile haltere başlayan ve 6 ay sonra Türkiye şampiyonluğu elde eden 28 yaşındaki Kılıç, kısa sürede çeşitli başarılar kazanarak milli takıma seçildi. Kılıç, katıldığı Türkiye Şampiyonası'nda birincilik, Büyükler Avrupa Şampiyonası'ndan birincilik, ikincilik ve üçüncülük, Gençler Avrupa Şampiyonası’ndan ikincilik ve üçüncülük, Akdeniz Oyunları'nda da üçüncülük aldı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Spor Kulübü bünyesinde spora devam eden Gökhan Kılıç, hobi olarak yaptığı break dansla başlayan halterdeki hikayesini AA muhabirine anlattı.

Haltere 2005 yılında Sakarya’da başladığını söyleyen Kılıç, bu sporla tanışmadan önce hobi olarak break dans yaptığını belirtti. Dans figürlerini daha iyi yapabilmek için bileklerini kuvvetlendirmek amacıyla spor salonuna gitmeye karar verdiğini ifade eden Kılıç, şunları kaydetti:

“Burada tanıştığım hocam İbrahim Elmalı fiziğimin haltere müsait olduğunu söyledi. Ben de ‘hocam ben ağırlık kaldırmak istemiyorum, dans etmeyi çok seviyorum’ dedim. Çünkü dans edince kendimi daha iyi hissediyordum. Hocamın teşvikleri ile haltere başladım, 6 ay sonra Türkiye şampiyonu oldum. Sonra daha heves gelmeye başladı. O hevesle 2005 yılından beri halterle uğraşıyorum.”

- "Babama yalan söyledim"

Ailesinin haltere başladığı ilk zamanlarda kendisine izin vermediğini, maaşlı bir işte çalışmasını istediklerini anlatan Kılıç, haltere devam edebilmek için babasına yalan söylemek zorunda kaldığını dile getirdi.

Haltere devam etmesi için antrenörünün kendisine bir kulüpten aylık maaş bağladığını belirten Kılıç, "Babama bir yerde çalıştığımı söyledim ama işe gitmedim, haltere devam ettim. Hocamdan aldığım parayı işten alıyormuş gibi aileme verdim. Babam bu durumu bir süre sonra fark etti. Biraz sıkıntı yaşadım ama başarılı olup, madalyalar alınca ailem de bu sefer destek çıkmaya başladı. Şimdi antrenmanlara gitmediğim zaman kızıyorlar." ifadelerini kullandı.

Ailelere, çocuklarını spora yönlendirmelerini ve desteklemesi konusunda tavsiyede bulunan Kılıç, "Sporun sağlık ve gelecek açısından faydası var. Üstelik milli takıma seçilirseniz birçok avantajınız oluyor. Eğitimci olabiliyorsunuz, gidemeyeceğiniz ülkelere gidiyorsunuz ve daha birçok avantajları var. Tüm bunları sadece spor yaparak elde ediyorsunuz." dedi.

- "Başarı için fedakarlık yapmak şart”

Break dans yaparken tanıştığı halterle hayatının değiştiğine dikkati çeken Kılıç, şöyle konuştu:

"Futbol maçında kalecilik yaparken birden forvet oyuncusu gibi oldum. Hiç beklenmedik bir şey oldu. Vücudum müsaitti. Hocamın gösterdiği her hareketi ilk seferde yapabiliyordum ama ben kendimi adamıştım, ‘bu iş olmazsa olmaz’ diyordum. Bir işi severek yapıyorsanız er ya da geç başarılı olursunuz. Ben bu sporu o kadar çok seviyorum ki benim yaşam amacım olmuş. Bunun için okulumu bıraktım, çevremi değiştirdim, herkesten uzak kaldım. Biraz fedakarlık yapmak zorundasınız. Fedakarlık yapmadan başarı gelmiyor. Ben bunu anladım."

Vücudunda 12 farklı dövme bulunduğunu ifade eden Kılıç, kendisine çoğu yerde ‘dövmeli’ şeklinde hitap edildiğini, her dövmenin kendisine göre ayrı bir anlamı olduğunu kaydetti.