"Vergi iadesinin gecikme faizinde süre sınırı kalksın"

MUSTAFA DERMENCİOĞLU - Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Öz, yeni Vergi Usul Kanunu taslağının mükellef odaklı, sade ve anlaşılır bir şekilde hazırlandığını belirterek, "Taslakta vergi iadesinde mükellefe gecikme faizi ödenmesi için 'belge toplama süresi' şartının kaldırılması olumlu. Ancak taslakta korunan 3 ay şartı da kaldırılmalı" dedi.

Öz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Vergi Usul Kanunu'nun 50 yılı aşkın zamanda dil açısından erozyona uğradığını, kanun hükümlerinde sürekli değişiklik yapılması nedeniyle çelişkilerin ortaya çıktığını ifade etti.

Basit ve anlaşılabilir bir kanuna ihtiyaç duyulmasından yola çıkılarak başlayan çalışmanın taslak aşamasına geldiğini, TBMM'de görüşülerek 2017 yılı ile yürürlüğe girmesinin beklendiğini bildiren Öz, "Yeni Vergi Usul Kanun taslağı, mükellef odaklı, sade ve anlaşılır bir şekilde hazırlanmış" diye konuştu.

Taslakta teknolojiye ve çağa uyum sağlandığının da görüldüğünü dile getiren Öz, ancak bazı düzeltmeler de yapılabileceğini savundu.

Taslağın 76'ncı maddesinde mükellefe iade edilmesi gereken vergilerin geciktirilmesinde devletin faiz ödemesi konusunda değişikliklerin yer aldığına dikkati çeken Öz, mevcut yasada mükellefe iade prosedüründe "konuyla alakalı bilgi ve belgelerin toplanmasını müteakip üç ay içerisinde idare tarafından mükellefe söz konusu iade yapılmaz ise üçüncü ayın dolumunu müteakip, tecil faizi oranında gecikme faizi ile kendisine iade edilir" ifadesine yer verildiğini söyledi.

Hazırlanan yasa taslağında "bilgi ve belgelerin toplanmasını müteakip" ifadesinin kaldırıldığını vurgulayan Öz, bilgi ve belge toplama sürecinin uzun süreler alması nedeniyle mükellefin mağdur edildiğini, konulan ifadeyle bu mağduriyetin giderilmiş olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Öz, şöyle konuştu:

"Taslakta vergi iadesinde mükellefe gecikme faizi ödenmesi için belge toplama şartının kaldırılması olumlu. Fakat 'üç ay içerisinde ödeme yapılmazsa tecil faizi oranında gecikme faizi ile ödeme yapılır' ifadesi taslakta devam ediyor. Biz diyoruz ki bunu da kaldırın. Taslakta korunan 3 ay şartı da kaldırılmalı. Mükellefle idare eşit olsun, bu konuda haksızlık olmasın, adil olsun istiyoruz. Nasıl ki vergi takibinde mükelleften bu borç, gecikme zammı ile alınıyorsa idare de mükellefe ödeme yapacağında üç ay beklemeden hemen ertesi günden itibaren idareye de aynı oranda gecikme müeyyidesi getirilsin."

-"Kredi kartı ve taksitle ödenebilmeli"

Taslakta vergi cezalarının netleştirildiğini, bunun olumlu bir adım olduğunu vurgulayan Öz, buna rağmen hapis cezasıyla ilgili sınırların çok iyi çizilmediğini savundu.

"Vergisel suçlardan dolayı hapis cezası uygulaması mükellefleri zor durumda bırakabilir" diyen Öz, taslakta sahte belge düzenleme fiiliyle kullanma fiiline cezai müeyyidenin öngörülmesinin de doğru olmadığını ileri sürdü.

Sahte belge düzenleyenin daha ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini dile getiren Öz, "Sahte belge kullanan kişi sadece kullandığı sahte faturaya isabet eden tutar kadar hazine zararına sebebiyet vermekteyken sahte belge düzenleyen bir mükellef bu fiilli ile yüzlerce mükellefin hazine zararına sebep olmasına aracılık etmekte, ayrıca sosyal olarak bir çöküntüye sebep olmaktadır" diye konuştu.

Öz, çok sayıda beyannamenin, zaman israfı ve iktisadi enerji kaybına neden olduğunu, mükellefin ayrı beyanlar vermesi yerine tek bir formatta, tek bir beyanla bilgi vermesinin sağlanması gerektiğini kaydetti.

Ödeme kolaylıkları sağlanması gerektiğine de işaret eden Öz, "Vergi ödemesinde de kolaylıklar temin edilmelidir. Örneğin belli rakamı aşan vergilerin tamamı kredi kartıyla ve taksitli olarak ödenebilmelidir" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Öz, kanun taslağının olgunlaştırılarak yasalaşması ve bir an evvel uygulamaya konulmasının vergi hukuku uygulamalarındaki istikrarın temini açısından faydalı olacağını sözlerine ekledi.