Düzce

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın:

13:27 20 Ocak 2017
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın:

Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Eğitim dediğimiz şey, öğrenci, öğretmen ve müfredattır. Bunun haricindeki okul ortamı, ders kitapları, diğer materyaller, eğitimi kolaylaştıran ya da zorlaştıran unsurlardır. O yüzden işin öz kısmı müfredattır. Çocuğun geleceği müfredat üzerinden şekillenir." dedi.

Mehmet Akif İnan Hafız İmam Hatip Ortaokulunda düzenlenen karne törenine katılan Yalçın, okul müdürü Gürol Ün ve öğretmenlerden faaliyetler hakkında bilgi aldı.

Memur-Sen'in kurucusu olan İnan'ın adının verildiği okulda karne gününe katılmanın kendileri için bir onur vesilesi olduğunu belirten Yalçın, gazetecilere yaptığı açıklamada, eğitim öğretim dönemi biterken tartışmaların müfredat üzerinden şekillendiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığının 2017 eğitim programlarını, Türkiye'de ilk defa sivil toplumun, eğitimin paydaşlarının katkısına açtığını aktaran Yalçın, alınan öneriler, gelen teklifler doğrultusunda bakanlığın çalışmayı yaparak 20 Şubat'ta kamuoyuyla paylaşacağını anımsattı.

Eğitim Bir-Sen olarak, eğitim çalışanlarını temsil eden, 400 bini aşkın üyesiyle Türkiye'nin en büyük sendikası olduklarını vurgulayan Yalçın, "Müfredat gibi önemli bir konuya kayıtsız kalmamız beklenemezdi. Biz 2016 eğitim programları üzerinden bir çalışmayı 50 akademisyen 400 öğretmenle 9 komisyon şeklinde yürüterek tamamladık ve kamuoyuna 'Gecikmiş Bir Reform, Müfredatın Demokratikleştirilmesi" başlığıyla paylaştık. 2017 programlarına ilişkin bir değerlendirme yapıyoruz ve önerilerimizi Milli Eğitim Bakanlığına rapor şeklinde sunmak için hazırlıklarımızı sıklaştırmış durumdayız." şeklinde konuştu.

- "Müfredat konusu önemli"

Müfredat konusunun tartışılmasının son derece önemli olduğunu anlatan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğitim dediğimiz şey, öğrenci, öğretmen ve müfredattır. Bunun haricindeki okul ortamı, ders kitapları, diğer materyaller, eğitimi kolaylaştıran ya da zorlaştıran unsurlardır. O yüzden işin öz kısmı müfredattır. Çocuğun geleceği müfredat üzerinden şekillenir ve geri kalan aparatlar o müfredatın iyi verilmesini sağlayacak olan yardımcı araçlardır. Müfredatın eğitim paydaşlarının katkısına açılmış olması, Türkiye'nin geldiği demokratik olgunluk, katılımcılık ve çoğulculuk açısında da son derece önemli."

- "Ders süreleri OECD ülkeleri ortalamasının altında"

Yalçın, Türkiye'de ders sürelerinin fazla olduğu konusunda ayrı bir tartışmanın yürütüldüğüne değindi.

İkili eğitim yapan okulların belli oranda bulunması dolayısıyla ders sürelerinin fazlalığı konusunun ciddi anlamda tartışıldığına işaret eden Yalçın, "En son yayınlanan 2016 OECD verilerine bakıldığında, Türkiye'nin ilkokul ve ortaokul düzeyinde ders süreleri OECD ortalamalarının altında. Onun için ders sürelerinin arttırılması değil, ders içeriklerinin bütünlenmesi, birleştirilmesi ve nitelikli hale getirilmesi bu açıdan önemli. Müfredata ilişkin yaptığımız tartışmalarda tarih derslerinin, 'inkılap tarihi', 'tarih' gibi çeşitli başlıklar altında değil, 'modern Türkiye tarihi' boyutuyla bir kitap etrafında toplanması ve kendi içinde bütünlenmesi konusunda bir öneri sunduk." ifadelerini kullandı.

- "Atatürkçülük" tartışmaları

Yalçın, bir basın mensubunun "Atatürk ile ilgili kamuoyunda, dersleri azaltılarak sanki tamamen yok edilmeye çalışılıyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Böyle mi gerçekten?" sorusu üzerine şunları kaydetti:

"Atatürk üzerinden yapılan tartışmayı son derece anlamsız ve yersiz buluyoruz. Hazırladığımız raporda, Atatürkçülük konusu mutlaka müfredat içerisinde belli oranda ve tarih dersleri adı altında verilmesi konusunda görüşümüzü paylaştık. Bu gayet doğaldır, biz bir eğitim sendikasıyız, bu konuya ilişkin herkesin farklı görüşü olabilir. Bunun üzerinden 'Atatürk düşmanlığı', 'Kemalizm' gibi puntoları büyüterek, müfredata ilişkin yapılacak olan katılımcı çoğulcu çalışmayı gölgelemeye yönelik girişimleri son derece art niyetli hareketler olarak görüyoruz. Atatürkçülüğün müfredattan çıkarılması gibi bir teklifin raporda olmadığı halde konuyu buraya çekmeye çalışanların da Atatürk ticareti yaptığını, Atatürkçülükten geçindiklerini bunun üzerinden topluma hegemonya oluşturduklarını görüyoruz. Bu yaklaşımı asla doğru bulmuyoruz."

Açıklamanın ardından karneleri dağıtan Yalçın, öğrencilere Eğitim Bir-Sen olarak hazırladıkları "Kelebeğin Rüyası" isimli kitabı hediye etti.


YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.