Benna'yı hükümet öldürttü
Prof. Ahmet Ağırakça, Hasan El Benna’nın, İngiliz sömürüsüne ve eğitim müfredatına karşı mücadelesini eline silah almadan fikir savaşıyla sürdürdüğünü belirtti.
”İhvan, İsrail ile savaşta başarı kazandığı için yasaklandı”
1947 yılında Filistin’de devlet kurmak isteyen Yahudiler ile çıkan savaşta El Benna’nın gençlerden oluşturduğu İhvan ordusunun büyük başarı gösterdiğini de belirten Ağırakça, “Yahudiler dağılacakken, Mısır hükümeti İhvan-ı Müslim’in faaliyetlerini yasakladı” dedi.
Şehadetinin 68. Yılında Hasan El Benna’yı anma programında konuşan Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ünlü mütefekkir ve aksiyon adamı ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Şehit Savcı M. Selim Kiraz Kültür Merkezi’ndeki programda konuşmasına Benna’nın büyük bir fikir ve dava adamı olduğunu belirterek başlayan Ağırakça, ilk öğretmeninin babası Abdurrahman Benna olduğunu söyledi.
O yıllar, İslam coğrafyasında İngiltere’nin yönlendirdiği tarzda bir ortam oluştuğuna vurgu yapan Ağırakça, Türkiye’de hilafet makamının 3 Mart 1924 yılında askıya alındığını ve bu yüzden İslam dünyasının başsız kaldığını söyledi. 1924-25 ve 26 yıllarında Mekke, Haydarabat ve en son da Kahire’de ilim adamlarının katıldığı üç toplantının yapıldığını da kaydeden Ağırakça, şöyle konuştu:
“İslam devletinin vazgeçilmez reisi olan Halifelik makamı askıya alınmıştı. Müslümanların ne yapması gerektiği tartışıldı. Yeni bir halife için bir araya geldiler. Bu yıllarda Hasan El Benna da üniversite eğitimine devam ediyordu.
Müslüman ilim adamları 3 yıl arka arkaya toplandı. Bir sonuç çıkmamasına rağmen önemli kararlar alındı” Lise kitaplarındaki yazılanın aksine Halifeliğin TBMM tarafından askıya alındığını, lağvedilmediğini yani kaldırılmadığını da vurgulayan Ağırakça, sözlerini şöyle sürdürdü:
“TBMM diyor ki, ‘Halife Abdülmecit’in görevine son verilmiştir. Ve Hilafet Meclis’in şahsi manevisinde mündemiçtir’. Yani, bugün hilafeti 550 milletvekili temsil etmektedir. Onlar ne zaman arzu ederse oylama neticesinde bir halifeyi belirleme hakkına sahiptir. Hilafet hala devam ediyor ama uygulama pratiğe dönüştürülmemiştir.”
Üniversite sonrası öğretmen olarak İsmailiye’ye tayin edilen El Benna’nın, beraberindekilerle kurduğu İhvan-ı Müslim Cemiyeti’nin merkezini 1933’te Kahire’ye taşıdığını anlatan Ağırakça, gençleri eğittiğini anlattı. Benna’nın, hiçbir zaman şiddeti benimsemediğini de hatırlatan Ağırakça, “O ve beraberindekiler o kadar eza ve cefaya rağmen eline silah almamıştır. Sürekli itidal ve barıştan yana oldular. 7 yıl içinde cemiyete katılım daha da arttı.
Büyük meydanlardaki konuşmalarında Benna’yı yarım milyon insan dinledi” diye konuştu. 1947’de Filistin topraklarında devlet kurmak isteyen İngiliz, ABD ve Fransa’nın silahlandırdığı Yahudiler ile savaş başladığını hatırlatan Ağırakça, El Benna’nın, gençlerden oluşturduğu İhvan ordusunun başarı sağladığını kaydetti. Ağırakça, “Yahudiler dağılacakken, Mısır hükümeti İhvan-ı Müslim’in faaliyetlerini yasakladı. Askerlerin geriye çekilmelerini emretti. El Benna tüm İslam hükümetlerine çağrıda bulunarak Filistin’de Müslümanların hukukunun korunması çağrısında bulundu” dedi.
“BENNA’YI, HÜKÜMET ÖLDÜRTTÜ”
Mısır hükümetinin 1949’ta cemiyeti kapattığını da hatırlatan Ağırakça, El Benna’nın Müslüman Gençlik Teşkilatı’nda faaliyetini sürdürdüğünü kaydetti. El Benna’nın evine giderken silahlı saldırı sonucu ağır yaralandığını, ambulansın geciktirildiğini ardından şehit olduğunu belirten Ağırakça, “Basına sansür konuluyor. Saldırı ile ilgili tek satır yazılmadı. Hükümetin emriyle bir polis tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
