15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı

Savunma Sanayii Müsteşarı Demir: - "(Savunma sanayisindeki kamu firmaları) Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde hem halka arzları söz konusu olabilir hem de çeşitli birleşmeler, ortaklıklar ve şirket kurmaları mümkün olabilir"

15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı
15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı
GİRİŞ 27.11.2014 19:13 GÜNCELLEME 27.11.2014 19:13

Savunma Sanayii Müsteşarı İsmail Demir, gelecek dönemde savunma sanayisindeki kamu firmalarının hem halka arzlarının hem de çeşitli birleşme ve ortaklıklar kurmalarının söz konusu olabileceğini belirtti.

İsmail Demir, 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarı'nda düzenlenen "High Tech Port CEO Forum" kapsamında "Türk Savunma Sanayisinin 2023 Konumlandırılması" başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye'nin 2023'te ilk 10 ekonomi içinde olma hedefine değinen Demir, bugün ilk 10 ekonomi arasında bulunan ülkelerin savunma, havacılık ve denizcilik alanlarında önde gelen ülkeler olduklarını, o nedenle bu sektörlere ağırlık verilmesi gerektiğini dile getirdi.

Demir, savunma sanayisinde 2023 yılında 25 milyar dolar ihracat yapılmasının öngörüldüğünü hatırlattı. Dünyada savunma ve güvenlik sanayisinde ilk 100 firma arasına 5 Türk firmasının girmesinin ve en az 3 dünya markası ürünün oluşturulmasının hedeflendiğini aktaran Demir, Türkiye'nin savunma sanayisindeki ihracatının şu an 1,5 milyar dolar düzeyinde olduğunu anımsattı.

Demir, "Hedeflere ulaşma ve sektörün sürdürülebilirliğinin sağlanması adına en önemli konulardan biri ihracat. İhracatta hedefimiz olan rakam ile şu anki seviye arasındaki fark kapanmayacak gibi görünse de savunma sanayisinde ürünlerin kendini ispat etmesi ve özellikle ülkemizin savunma sanayisi üreticisi ve ihracatçısı ülkeler arasında zikredilmeye başlanmasıyla bilinirlik sağlandığında bu rakamlar çok hızla büyüyebilecektir" diye konuştu.

Türk savunma sanayisi ürünlerinin kullanımında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) dünyada saygın ve iyi bir referans olduğuna işaret eden Demir, uluslararası iş birliği doğrultusunda tüm dost ve müttefik ülkelerle savunma sanayi alanında iş birliği fırsatlarını araştırdıklarını dile getirdi.

Demir, Ar-Ge ve teknoloji yönetimi ve bunun uzantısında sanayileşme ve marka oluşturma konusunda Türkiye'deki politika ve uygulamaların henüz istenen etkiyi yaratmadığını belirtti. Demir, "2023 vizyonuna ulaşmada savunma sanayisi lokomotif rol üstlenecek. Ancak savunma sanayinin gücü, ülkenin sanayi ve teknoloji ekosisteminin ne kadar entegre ve güçlü olabildiğiyle ilgilidir. Üretim, teknoloji ve sanayi altyapınız, ekosisteminiz güçlü olmadıkça savunma sanayisini destekleyemezsiniz" yorumunu yaptı.

Ankara Havacılık ve Uzay İhtisas Organize Sanayi Bölgesi projesi

Demir, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın savunma sanayisini geliştirme misyonunun yanında aslen bir tedarik makamı olduğuna da dikkati çekti. TSK başta olmak üzere ihtiyaç makamlarının ihtiyaçlarını giderdiklerini anımsatan Demir, "Bu ihtiyaç makamlarının aslını TSK oluştursa da son zamanlarda gerek emniyet teşkilatı gerek istihbarat teşkilatı ve bazı devlet kurumlarımız tedariklerini ve geliştirme süreçlerini, proje yönetimindeki yetkinliğini değerlendirmek üzere Müsteşarlığımız makamından talep etmektedirler" bilgisini verdi.

Demir, Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın sadece istekleri karşılayan bir konumdan çıkarılarak daha etkin stratejik plan ve uygulama yetkisiyle donatılmasının önem arz ettiğini söyledi. Kümelenme yaklaşımının savunma sanayisinin gelişimi için de uygun bir model olduğunu aktaran Demir, şunları kaydetti:

"Savunma sanayisinin gelişimi ve koordinasyonu için Ankara'da ve ülkemizin diğer bölgelerinde kümelenme yapıları destekleniyor. Bu çalışmalar kapsamda yürüttüğümüz önemli bir proje de Ankara'nın Kazan ilçesinde TUSAŞ'ın çevresinde kurulması planlanan Ankara Havacılık ve Uzay İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'dir. Proje kapsamında sanayi bölgesinin hükmü şahsiyetini kazanmasında son aşamaya gelindi. Bu projeye, ilgili kuruluşlarımızın yanı sıra müttefik ülke yatırımcılarının da ilgi göstereceğini ümit ediyoruz."

Demir, burada savunma ve havacılık sektöründe gerek yan sanayi gerek alt yüklenici veya ikinci alt yüklenici olarak faaliyet yürüten ve ürün verebilecek nitelikteki şirketlerin önceliği teşkil edeceğini vurguladı. "Burada ana unsurlardan biri gerekli sertifikaları almak" diyen Demir, bu süreçte eğitim danışmanlık ve denetçilik destekleriyle ilgili çalışmalar yapabileceklerinin altını çizdi.

"Müsteşarlık bünyesinde yürütülen projelerin toplam tutarı 27 milyar dolar civarında"

Demir, sertifikasyonun, firmaların önünü kesmesini istemediklerini anlattı. Savunma Sanayii Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen projelerin toplam tutarının 27 milyar dolar civarında olduğunu belirten Demir, 2013 yılı içinde Ar-Ge'ye ayırdıkları paranın 350 milyon lirayı bulduğunu da dile getirdi.

Demir, gelecek dönemde sektörde stratejik ortaklıklar veya mevcut kamu firmalarının halka arzının söz konusu olup olmayacağına yönelik soruya ise şöyle cevapladı:

"Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde hem halka arzları söz konusu olabilir hem de çeşitli birleşmeler, ortaklıklar ve şirket kurmaları mümkün olabilir. Hatta yurt dışında örneklerine başladık; bazen doğrudan şirket satın alma, bazen gidip şirket kurma, bazen ortaklık kurma, bazen Türkiye'de başka yabancı şirketle ortaklık kurma faaliyetlerine sıcak bakıyoruz.

Bunları destekliyoruz ve olması gerektiğine de inanıyoruz. Öyle alanlar var ki, gerçekten ortaklıkla büyük sinerjiler oluşturabilirsiniz. Bu, yabancı veya yerli ortaklık olabilir. Dinamizm getirecek her türlü tedbirin alınması hedefimiz. Bu yönde çalışmalarımız devam edecek. Çok sıkı sıkıya kamufle edilmiş bir kamu anlayışı öngörmüyoruz."

KAYNAK: AA