Yıldıray Oğur İsmet İnönü'nün savurganlığını yazdı

Yıldıray Oğur bugünkü yazısında İsmet İnönü'nün açlık ve kıtlık yıllarındaki savurgan tutumunu kaleme aldı.

Yıldıray Oğur İsmet İnönü'nün savurganlığını yazdı
Yıldıray Oğur İsmet İnönü'nün savurganlığını yazdı
GİRİŞ 28.06.2015 11:37 GÜNCELLEME 28.06.2015 11:37
Bu Habere 60 Yorum Yapılmış

Yıldıray Oğur Türkiye gazetesindeki köşesinde bugün İsmet İnönü'nün ülke açlıktan kırılırken ve insanlar ölürken devletin malını nasıl har vurup harman savurduğunu yazdı. İnönü açlık ve kıtlık yıllarında oğulları için spor bir otomobil siparişi verirken bununla da yetinmeyip ne kadar pahalı ve lüks şey var ailesi için istetmiş.

İşte Yıldıray Oğur'un o köşe yazısı:

“Allah’ın verdiği canı yaşatmak amacıyla çaldığımız için günah olmayacağını düşündük.”

1940’larda bir mahkemede hasta çocuğu için bostandan meyve çalarken bekçinin vurduğu adamın karısı kocasını böyle savunmuştu.

Zor yıllardı. Savaş patlamıştı. 1940 yılında enflasyon %103, 1941 yılında %165 olmuştu.  Ekonomi 1940’da yüzde 4.8, 1941’de yüzde 10.4 küçülmüştü.  Bütçenin yüzde 61’i orduya gidiyordu. Kişi başına milli gelir 1600 dolardı.

İNSANLAR AÇLIKTAN ÖLÜYORDU

Eksik beslenmeden akciğer hastalıkları yaygınlaşmış, hırsızlık yüzde 50 artmış, gazetelerde her gün besleyemediği için çocuğunu öldüren anne babalar, sokaklara terk edilen bebekler, karneyle dağıtılan ekmek için yaşanan kavga edenler üzerine haberler çıkmaktaydı. Varlık Vergisi’ne kadar ucu varacak tedbirlerden biri 1940’da çıkan Milli Koruma Kanunu’ydu ve bu kanunla ithalat neredeyse durmuş, piyasayı kalitesiz, sağlıksız ürünler kaplamıştı. Teneke bulunamadığı için sokağa atılmış gaz tenekelerinde yapılıp gaz kokan peynirler, işlemeyen saatler, kesmeyen jiletler…

Bütün bu acı reçetenin sebebi ülkeyi savaşa sokmamaktır. Kapıdaki savaşı içeri sokmamak işi de en başta Londra, Paris, Berlin Büyükelçileri’ne düşmektedir.

7 Şubat 1940 günü Çankaya Köşkü Umumi Katibi (Genel Sekreteri) Kemal Gedeleç, Paris Büyükelçisi Behiç Erkin’e “Hususi” ibareli bir yazı yazar:

OĞULLARI İÇİN SPOR OTOMOBİL SİPARİŞİ

“Reisicumhurumuzun mahdumları (oğulları) için Delahi (Delahay) marka bir spor otomobili almak istiyoruz. Motörü sekiz silindirli olmak şartile bu markanın güzel modellerinden  bir otomobilin bedeli serbest dövizle ödenmek ve İstanbul’da gümrüksüz olarak teslim edilmek şartı ile, kaça alınabileceğinin lütfen, iş, arını ve mümkin olduğu takdirde intihap edilecek modelin bir de resminin irsalini derin saygılarımla rica ederim.”

18 Nisan 1940. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’nin hususi yazısı bu kez Londra Büykelçisi Tevfik Rüştü Aras’a gitmektedir:

“Pek Sayın Bay Dr. Aras,
Londra’da Regent Streette kain Morny mağazasında satılan ve reklamı ilişik ilan da bulunan traş sabunundan iki düzine gönderilmesine müsaadelerini diler, bilvesile derin saygılarımı teyit eylerim.”

PARİS'TEN BİLARDO TOPLARI 

5 Nisan 1940. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Gedeleç’ten, yine Paris Büyükelçi Behiç Erkin’e:

“Reisicumhurumuzun bilardoları için lüzum hasıl olan ve müfredatıyla satıldığı mağaza adresi ilişik muhtırada yazılı bulunan levazımın tedarikine ve faturasıyla birlikte gönderilmesine müsaadelerini rica eder, bilvesile derin saygılarımı yenilerim.”

Aynı yıl. Çankaya Genel Sekreterinden “Şifreli” telgrafın gittiği adres Bükreş Büyükelçisi ünlü entelektüel Hamdullah Suphi Tanrıöver:

BÜKREŞ'TEN TENİS TOPLARI

“Reisicumhurumuzun çocukları için ihtiyaç hasıl olan tenis toplarını memlekette bulamıyoruz. Orada tedariki kabilse iki düzine kadar alınarak münasip bir vasıta ile gönderilmesini değilse başka yerden tedariki çaresine bakılmak üzere bildirilmesini derin saygılarımla rica ederim.”
Biraz da gelen cevaplara bakalım.

İşgal altındaki Paris’ten Yahudileri Nazi soykırımından kurtarıp efsaneleşen Büyükelçi Behiç Erkin’in siparişler için 20  Mart 1940’ta Köşk’e gönderdiği cevaptan:

OTOMOBİLİN RENGİ ÖZENLE SEÇİLİYOR

“Pek Muhterem Bay Kemal Gedeleç,
11 Mart tarihli emirnamenizle, 18  Mart tarihli telgrafnamenizi hürmetle aldım. Yüce Reisicumhurumuz için sipariş emir bulunan at elbisesini, bizzat kumaş numunelerini görerek sipariş verdim. Terzi kumaşları Londra’ya ısmarladı... Bir aralık kumaşların numunesini göndermeyi düşündüm ise de işin uzamaması için bundan sarfı nazar ettim. Bugün otomobil fabrikasına gittim. Boya, körük ve döşeme renklerini gördüm, kati karar veremedim. Otomobilin rengi için 1, 2 ve 3 numaralı üç numune takdim ediyorum… Lütfen bunların tetkikiyle hem otomobilin rengi ve hem de derin rengi için mesela (3 numara ve sarı deri) şeklinde telgrafla emirlerinize intizar ederim.”

ALTIN TUALET TAKIMI

Altın ve tuvalet kelimeleriyle Cumhurbaşkanlığı’nın yan yana geçtiği 1939 yılına gidelim son olarak. Buradaki tualet, tabii o tuvalet değil ama altınlar gerçek altın.

Siparişlerin verildiği İstiklal Caddesi’ndeki Saran Kuyumcusu’nun sahibi Çankaya’nın Genel Sekreteri’ne yazıyor:

“İstanbul’a yetişdim ve almış olduğum siparişlerle meşgul olmağa başladım. Altın kutular ve tualet takımı için lazım  olan altını hesap ederek 400 adet altın liraya ihtiyacım olacaktır… 

Tualet takımına lazım olan fırçalar, ayna , tarak, kristal şişeleri bugün telgrafla Paris’e sipariş verdim, bunlar zatıalinizin namına gelecek, ihtimal ki parçaların üzerine konulacak pırlantalar ve ipekli kadife burada bulunmadığı takdirde onları da Paris’e sipariş etmeğe mecbur olacağız…”

İSMET KİM Kİ?

İsmet Paşa şanslı sayılır. Oğluna Paris’ten gümrüksüz sipariş verdiği spor arabanın fiyatını “1 milyon frank” diye kafadan sallayacak başkanı olacak Ankara Mimarlar Odası’nın kurulmasına daha 14 yıl varmış, BBC Türkçe servisi kurulalı bir yıl olsa da, herhalde müttefikleri olan kudretli paşa hakkında belaltı haberler yapacak kadar “muhaliflerinin” elinde değilmiş.

1940’larda din adamlarına Cumhurbaşkanlığı’nda iftar da vermediğine göre…

Bu bahsi de burada kapatalım, ne kadar yakışıksız iddialar bunlar!

Zaten koskoca Milli Şef, sofrasındaki bir kişinin maliyeti açıklatılacak kadar “diktatör” de değildi ki…

Hem “İsmet kim ki?”

YORUMLAR 60
  • süleyman kazancı 8 yıl önce Şikayet Et
    teşekkürler yıldıray bey bu konuların yeni yetişen gençlik tarafından bilinmesi ve ibret alınması önemli...
    Cevapla
  • peh peh peh 8 yıl önce Şikayet Et
    O kadar uzaklara gitmeye gerek varmı mevcut cumhurbaşkanı ve hükümet inönüyü solda sıfır bırakır...
    Cevapla
  • brax 8 yıl önce Şikayet Et
    Bu ülke insanları ne geçmişten ders alındı nede geleceğe dair güzel projeler hazırladı, bu milletin kafası Atatürk'ten sonra durdu ve kim bu beyini çalıştırmak istese susturuldu. Peki bunlar susturuldu da millet ne yaptı? Sustu ve sadece izledi. Ya hu hala İsmet İnönü bunu yaptı Menderes şunu yapı, yıl 2015 peki siz sadece eleştirmekten başka ne yapıyorsunuz. Hala At gözlüğü var sizde. Üretim yok, sadece tüketiyoruz. Sadece tüketen millet zamanı gelecek tükenmeye mecbur olacak. Yazıda okuduğunuz gibi; ' Hem “İsmet kim ki? '
    Cevapla
  • ömer 8 yıl önce Şikayet Et
    onları eleştirirken ne yani onlarla şey yarıştırır duruma geldik.
    Cevapla
  • Seda Sayan 8 yıl önce Şikayet Et
    Enver Oren israflari hakkinda ne diyecegiz
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Ebu Ubeyde: “Düşman Gazze'nin kumlarına saplanmış durumda”
Cumhurbaşkanı Erdoğan çocuklarla bir araya geldi