Gaziantep

Diyanet İşleri Başkanı Görmez:

16:10 27 Mayıs 2016
Diyanet İşleri Başkanı Görmez:

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Hayatı kompartımanları ayırıp bir parçasına da 'din eğitimi alanı' dediğimizde karşımıza çok daha ciddi sorunlar çıkıyor. O zaman siz istediğiniz kadar seçmeli dersleri artırın, böyle bütüncü bir bakış açısı olmadığı zaman hedeflediğiniz gayelere ulaşmanız mümkün olmaz" dedi.

Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen "Kendi Eğitim Dünyamızın Yeniden İnşası" adlı sempozyumun açılışında konuşan Görmez, eğitim meselesinin sadece Türkiye'nin değil acılar içerisinde kıvranan bütün coğrafyanın sıkıntısı olduğunu söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığının veya Diyanet İşleri Başkanının özellikle son zamanlarda eğitimle ilgili söylemler geliştirmesinin bazılarını rahatsız ettiğini dile getiren Görmez, "Onları rahatlatmak için ifade etmek isterim, benim söyleyeceklerim daha çok yaygın din eğitimiyle ilgili ve doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili olacak. Ancak genel olarak eğitimle ilgili söyleyeceklerim hem bu topraklarda yaşayan bir insan olarak, hem hayatını az çok ilimle, irfanla geçirmiş bir kardeşiniz olarak, elbette söyleyeceklerimiz var." dedi.

Eğitime bir bütün olarak bakılması gerektiğine dikkati çeken Görmez, eğitimin sadece okulun ve öğretmenin işi olmadığını, eğitimin bütün toplumun işi olması gerektiğini vurguladı.

İnsanlığın bir eğitim dünyası olduğunu ve tüm insanlığı küreselleşme dalgasıyla birlikte sürüklediğini anlatan Görmez, şöyle devam etti:

"Bize ait bir eğitim dünyamız tarihimizde oldu mu? Bize ait bir eğitim dünyası olduğu için mi biz tarih boyunca tarih yapan bir millet olduk? Biz bize özgü eğitim dünyamızı terk ettiğimiz için mi başkaları bize tarih dayatmaya biz tarihte meful olmaya başladık ve fail olmayı terk ettik sadece sorular soruyorum. Bizi bir cihan imparatorluğuna götüren etkenler arasında bize ait bir eğitim dünyamızın rolü var mıydı? Eğer varsa böyle bir eğitim dünyamız biz ne zaman terk ettik bu dünyamızı, başka dünyalar ne zaman bizi sarmaya başladı, başka dünyalar bizi sardığı için mi biz gerilemeye başladık? Modern zamanlarda bize özgü bildiğimiz eğitim dünyamız nasıl evrildi? Bütün bu sorular üzerinde durmamız gerekiyor."

Türkiye'deki yanılgılardan bir tanesinin, din eğitimini hayatı öğreten eğitimin dışında adeta hayatın kıyısına alınması olduğunu aktaran Görmez, şöyle konuştu:

"Din eğitimini, eğitimin kıyısında ayrı bir alan olarak gördüğümüzde o din eğitimi dindarlık üretmez. Hatta öyle bir din eğitimi bazen dini darlık öğretir. Bir dindarlık var, bir de dini darlık var. Bir din eğitimi düşünün ki, çocuklarımıza sadece namaz dualarını öğretiyor, sadece namazın hükümlerini öğretiyor ancak sokakta yürürken insana eziyet veren bir maddeyi kaldırıp götürüp bir başka yere koymayı öğretmiyorsa o sağlıklı bir din eğitimi olmaz. Kainatla ilişkisi denizden abdest alırken israf etmeyin öğretisini bilmiyorsa, denizden abdest alırken bile denizin suyunu israf etmemeyi öğrenmiyorsa, biz sağlıklı bir din eğitimi vermiş olmayız. Sevgili Peygamberimizin hayatı durdurarak İslam'ı anlattığı bir anı yoktur. Çarşıda, sokakta, camide, cami dışında, ailenin içerisinde... Medine bir açık üniversite olmuştu ve medeniyet öyle kuruldu. Dolayısıyla hayatı kompartımanları ayırıp bir parçasına da 'din eğitimi alanı' dediğimizde karşımıza çok daha ciddi sorunlar çıkıyor. O zaman siz istediğiniz kadar seçmeli dersleri artırın, böyle bütüncü bir bakış açısı olmadığı zaman hedeflediğiniz gayelere ulaşmanız mümkün olmaz."

- "Irak’ta 1,5 milyon insanı öldürmek tabiatın dengesini bozmuyor ama..."

Geçtiğimiz günlerde ABD'de bir merkezin açılışı sırasında yaşadıklarını anlatan Görmez, şöyle devam etti:

"Merkezimizi açtığımız yer, daha önce bir bataklıktı ve orada bir konteyner mescidimiz vardı, 20 sene vatandaşlarımız orada namaz kıldılar. Yazın tekrar yavaş yavaş o bölgede sivrisineklerin çıkma ihtimali vardı. Açılışı yaptıktan sonra bir süre kaldım. Arkadaşlara bir sinek ilacı bulup bulamayacağımızı sordum ve tabiatın dengesini bozduğu için Amerika'da sinek ilacının yasak olduğunu öğrendik. Fesuphanallah dedim. Irak’ta 1,5 milyon insanı öldürmek tabiatın dengesini bozmuyor ama sinek ilacının kullanımı tabiatın dengesini bozuyor. Ne yaman çelişki. Başka dünyaların üzerine bombalar yağdırmak, kimyasal silahlar üretmek tabiatın dengesini bozmuyor, ama sinek ilacı yasak, maşallah. Bu çelişki bize özgü bir çelişki değil, bu çelişki içinde yaşadığımız bütün dünyanın yaşadığı yaman çelişki."

Hakikatin hiç bir şartta değişmeyeceğine dikkati çeken Görmez, "Hocamız olabilir, şeyhimiz olabilir, kim olursa olsun, biz onu da bağlayan bir hakikate iman ettiğimiz için o, o hakikate bağlı kaldığı müddetçe biz onun söylediğinin doğru olduğuna inanırız, kabul ederiz, yaparız. Onu hakikatin kaynağı kabul etmeyiz. Hakikat kimsenin elinde değil, avucunda değil. Kim diyorsa ki hakikat benim avucumda, onu derhal terk etmek lazım. Hakikat sahip olacağımız bir şey değil yolunda olacağımız bir şey." diye konuştu.

Görmez, Gaziantep ziyareti sırasında Şahinbey Belediyesi yerleşkesinde bulunan İslam Bilim Müzesini de gezerek, ilgililerden bilgi aldı.

YORUMLAR

ETİKETLER
Haber7.com Yerel Haberler bölümünde yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haber kaynağı olan ajanslardır.