Gaziantep'te FETÖ/PDY davası

Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmada tutuklu yargılanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma talebinde bulunan A.Y, 2012 yılında emniyet personeline yönelik sohbet verdiğini, o dönem personel şubede görev yapan 19 kişiden 13'ünün sohbet için geldiğini belirtti.

7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, "silahlı terör örgütü üyesi" olduğu iddiasıyla yargılanan ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden tutuklu sanık A.Y. ve avukatı katıldı.

Mahkemede söz alan A.Y, suçlamaları kabul etmeyerek, soru çalma ya da darbe girişimi hakkında bilgisinin olmadığını, FETÖ'nün hain terör örgütünü olduğunu ifade etti.

Örgütle üniversite yıllarda tanıştığını, sınıf öğretmeni olarak mezun olduktan sonra bir yıl özel sektörde çalıştığını ardından Hakkari'ye atandığını belirten A.Y, dershane yıllarından tanıştığı o sırada Van'da FETÖ'ye ait dershanede çalışan M.Ç. ile aynı evde kalmaya başladıklarını aktardı.

- Personel şubeden geliyorlardı

M.Ç'nin eve her seferinde farklı kişilerle geldiğini, ilk zamanlar kim olduklarını bilmediğini savunan A.Y. şu bilgileri verdi:

"2009-2010 yılları arasında gelen şahısları tanıştırmaya başladı. Hepsi uzman çavuştu, kod isim kullanıyorlardı. Sonra Gaziantep'e tayin oldum. M.Ç. ile en son 2011 yılında görüştüm, kendisi astsubay ve uzman çavuş imamıdır. Gaziantep'te K.C. kod isimli birisi aradı, sohbete devam etmemi söyledi. Bu kişi, Gaziantep'teki emniyet imamı yardımcısıdır. 2012 yılında personel şubede 19 kişi vardı, bunların 13'ü sohbete geliyordu. Bunlardan polislik sınavıyla ilgili bizzat bir şey duymadım ancak duyduğum kadarıyla '3 yıl FEM dershanesine git, hiçbir şey olmazsan garanti polis olursun' deniliyordu. Bu 13 kişinin sorumlusu içlerinden bir polisti. Adı Ş.A'dır."

Örgütün kendisine bir hat verdiğini ve şehir dışından gelen bir kişinin bu hatta şifreli mesajlaşma uygulaması "ByLock" yüklediği bilgisini veren A.Y, yazışmaları bir süre bu şekilde yürüttüklerini, ardından başka bir şifreli mesajlaşma programının kurulduğunu dile getirdi.

Örgütün özellikle 17-25 Aralık'tan sonra gizliliğinin arttığına işaret eden A.Y, şunları söyledi:

"Örgütte Türkiye 5 büyük bölgeye ayrılmıştı. Güneydoğu bölgesi 'emniyet imamı' Vedat isimli bir öğretmendi. Bu kişi, bazı sohbetlerinde, daha önceden Türkiye'nin sekretaryası görevini yaptığını, emniyetten temin ettiği bilgileri, haberleştirerek Taraf gazetesine verdiğini söylemişti."

Sanık A.Y, 15 Temmuz'dan sonra da Enes isimli şahsın evine geldiğini, tutuklanması halinde her şeyi inkar etmesi gerektiğini aksi takdirde kendisini "şefkat tokadı"yla tehdit ettiğini kaydetti.

Suç işlemediğini ve çok mağdur olduğunu anlatan A.Y, "Sadece personel şubedeki polislere dini sohbet veriyordum. Dini duygularım çok kötü bir şekilde yıpranmıştır, camiye bile gidesim gelmiyor." dedi.

Sanık A.Y'nin avukatı da iddianamede isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep eden sanığın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.