Acıyı yaşayan sürece daha çok sahip çıkıyor

BDP ve PKK'ya sempati duyan 1000 kişiye yönelik yapılan ankette, çatışmalı ortamda yaşayan ve bedel ödeyen orta yaş grubun çözüm sürecinin başarıya ulaşacağına inancının daha yüksek olduğu belirlendi.

Acıyı yaşayan sürece daha çok sahip çıkıyor
Acıyı yaşayan sürece daha çok sahip çıkıyor
GİRİŞ 04.08.2013 14:33 GÜNCELLEME 04.08.2013 14:33
Bu Habere 2 Yorum Yapılmış

Dicle Üniversitesi'nce (DÜ) Diyarbakır'da BDP ve PKK'ya sempati duyan 1000 kişiye yönelik yapılan ankette, çatışmalı ortamda yaşayan ve bedel ödeyen orta yaş grubun çözüm sürecinin başarıya ulaşacağına inancının daha yüksek olduğu belirlendi.

DÜ Sosyal Araştırmalar Merkezi'nce gerçekleştirilen ankette çözüm süreciyle kamuoyunda oluşan kaygılar Sur ve Bağlar ilçesinde yaşayan BDP ve PKK'ya sempati duyan kişilere Kürtçe bilen üniversite öğrencilerince soruldu.

Ankete katılanların yüzde 74'ünün çözüm sürecini BDP'nin, yüzde 69'u ise AK Parti'nin başarıya ulaştıracağına inanıyor. Bu, bölge insanının siyasi görüşünde ciddi bir keskinlik olmadığını, bölgede AK Parti'ye duyulan sempatinin her geçen gün arttığı şeklinde değerlendirildi. Araştırmaya katılanların yüzde 75'i Türkiye'nin üniter yapısının korunmasını istiyor.

Batı kamuoyunda oluşan psikolojik direnç

Anket sonuçlarını AA muhabirine değerlendiren Sosyal Araştırmalar Merkezi Sosyoloji Araştırma Grubu Başkanı Prof. Dr. Sabri Eyigün, çözüm sürecinin son 6 aydır Türkiye gündemini en çok meşgul eden konu olduğunu ancak gelinen aşama konusunda kamuoyunda net bir düşünce ve fikri olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Eyigün, bunun kamuoyunu kısmi olarak tedirginliğe sevk ettiğini ifade ederek, şöyle dedi:

"Kamuoyunun çözüm sürecinde hangi aşamada olduğu, tarafların çözüm sürecindeki düşüncelerinden çok daha önemli. Güneydoğu kamuoyunun çözüm sürecine yönelik beklentilerinin ne olduğu, batıda yaşanan kaygıları haklı bulup bulmadıkları, Öcalan'ın süreçteki samimiyeti, hükümet ile Öcalan arasında gizli bir anlaşma olup olmadığı, batı kamuoyunu kaygılandıran özerlik, şiddet ve çözüm sürecinde siyasilerden beklentiler gibi konularda hazırlanan 35 soruyu yüz yüze yapılan görüşmede 1000 kişiye yönelttik. Amacımız batı kamuoyunda oluşan kaygıların karşılığının olup olmadığı konusunda Güneydoğu'ya kulak vermektir. Bölge kamuoyunun düşüncesini ortaya net şekilde koymamız halinde hem batı kamoyu rahatlayacak hem de tarafların süreci sağlıklı yürütmelerinde ciddi bir veri olacaktır. Araştırmada batı kamuoyunda çözüme karşı var olan psikolojik direncin Güneydoğu'daki boyutu da tespit edildi."

"Yaş ilerledikçe barışa olan inanç artıyor"

Prof. Dr. Eyigün, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin çözüm sürecine ciddi oranda sahip çıktığını vurgulayarak, son günlerde yaşanan kaygılı atmosfere rağmen sürecin başarılı olacağına inancın yüksek olduğunu belirtti.

25-30 yaş arası grupta çözüm sürecinin başarılı olacağına olan inaç yüzde 56 civarındayken, 56 yaş ve üzeri grupta bu oranın yüzde 86'ya çıktığını ifade eden Eyigün, "Son 30 yıldır Güneydoğu'da yaşanan çatışmalı ortamdan ciddi şekilde etkilenen, bedel ödeyen, çocuklarının geleceğinden kaygı duyan ileri yaş grubundaki insanlar çözüm sürecinden çok şey bekliyor, süreci ciddi şekilde sahipleniyor. Yaş ilerledikçe barışa olan inanç artıyor" diye konuştu.

Eyigün, "Hangi adımlar atılırsa süreç başarılı olur" sorusuna katılımcıların yüzde 45,3'ünün demokratik hakların genişletilmesi, "sürecin sonunda ortaya çıkabilecek en önemli endişe verici durum ne olabilir" sorusuna ise katılımcıların 47,8'inin "hiçbir endişe taşımadıkları" yanıtını verdiğini söyledi.

"Sürecin başarıyla tamamlanması durumunda ortaya çıkacak en önemli yarar" ne olacak sorusuna katılımcıların yüzde 26,1'inin Kürtlerin kültürel kimlikleriyle kendilerini daha iyi ifade edeceklerini belirttiğine dikkati çeken Eyigün, "BDP'nin ileride devleti zorlayacak talepleri olur mu " sorusuna ise yüzde 53,6 oranında "hayır" yanıtı verildiğini kaydetti.

Sorunu BDP ve AK Parti çözer

Prof. Dr. Eyigün, "AK Parti'nin çözüm sürecine ne kadar katkı sunar" yönündeki soruya katılımcıların yüzde 69,7'sinin "katkı sunar" dediğini ifade ederek, katkı sunar ve kısmen katkı sunar diyenlerin toplamının yüzde 87,2 olduğunu, bu sonucun sorunu çözme konusunda AK Parti'ye olan güvenin bir göstergesi olarak değerlendirildiğini bildirdi.

MHP'nin süreci engellediğini düşünenlerin oranının yüzde 71,5, CHP'nin engellediğini düşünenlerin ise yüzde 75 olduğunu vurgulayan Eyigün, BDP'nin sürece hangi oranda katkı sunabileceği yönündeki soruya ise yüzde 74,7 oranında "katkı sağlar" yanıtı verildiğini söyledi.

Eyigün, "AK Parti ve BDP'ye duyulan güvenin birbirine çok yakın oranlarda ifade edilmesi BDP seçmeninde AK Parti'ye yönelik sempatinin arttığını gösteriyor. Bu, aynı zamanda bölge insanının siyasi görüşlerinde ciddi bir keskinlik olmadığını da gösteriyor" diye konuştu.

"Halk şiddetten bıkmış"

Araştırmaya katılanların yüzde 51,4'ünün siyasilerin "sürece yönelik barışçıl bir dil" geliştirilmesi yönündeki düşüncelerini ifade ettiğini anlatan Eyigün, katılımcıların eski kavram ve söylemlerin gerilime sebebiyet verdiğini düşündüğünü dile getirdi.

Prof. Dr. Eyigün, görüşülen kişilerin yüzde 77,7'sinin şiddet ortamından bıktıklarını ifade ettiğini kaydederek, bu sonucu destekleyen diğer bir göstergenin de katılımcıların yüzde 83,7'sinin tekrar çatışmalı ortama dönmekten kaygı duyduklarına işaret etti.

İki sonuç birlikte değerlendirildiğinde çözüm sürecinin sosyolojik alt yapısının oluştuğunu söylemenin mümkün olduğuna dikkati çeken Eyigün, "Kürtlerde sorunun çözümünde silahlı mücadelenin ve şiddetin zamanın geçtiği yönünde güçlü bir algı oluştuğu görülüyor. Katılımcıların yüzde 83'ü yeniden şiddet atmosferine dönülürse bundan çok büyük rahatsızlık duyulacağını, artık şiddet eksenli silahlı mücadele döneminin sona erdiğini, barışçıl yöntemlerle mücadele edilmesi gerektiğini belirtiyor" şeklinde konuştu.

Katılımcıların yüzde 75'i 'üniter yapı korunsun' diyor

Eyigün, araştırmaya katılanların yüzde 75'inin üniter yapının korunmasından yana olduğunu, konuya kültürel haklar ve toplumsal barış açısından yaklaştığını ifade ederek, "Öcalan ile hükümet arasında gizli bir anlaşma var mı " sorusuna yüzde 41,5 oranında 'hayır' denildi. Türkiye'de toplumsal kaynaşma çok hızlı gelişiyor. Demokratik hakların verilmesi halinde yüzde 25'lik federasyon isteyen kesim aslında tolere edilebilir" dedi.

Eyigün, araştırmaya katılanlara "sürecin sonunda bir Kürt devleti kurulur mu" sorusuna yüzde 52,4'ünün "hayır" dediğini ifade etti.

Batı kamuoyunun tedirginliği

Prof. Dr. Eyigün, "anadilde eğitim ile Türkiye'de dil temelli ayrışmalar olur mu " sorusuna yüzde 75'lik bir kesimin "hayır" dediğini ifade ederek, "Kürtçe'nin anadil olarak kullanılmasının Türkçe'nin önemini azaltıp azaltmayacağına ilişkin soruya ise yüzde 87,2 oranında "hayır" yanıtı verildiğini söyledi.

Eyigün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin batısında oturanların çözüm sürecine yönelik tedirginliklerinde haklı olup olmadığına ilişkin soruya yüzde 62,2'si 'hayır' dedi. 'Sürecin iyi seyrediyor olmasının bölgede yaşayanların umudunu artırdı mı ' sorusuna katılımcıların yüzde 68,9'u 'evet' diye yanıtladı. Çatışmaların olmadığı bir ortamda Kürtler, yürütecekleri siyasi bir mücadele ile kendileri için daha fazla özgürlük alanı açabilirler' diyenlerin oranı yüzde 62,2."

Araştırma taraflar için rehber olacak

"Kamuoyu şiddetsiz ve silahsız bir siyaset anlayışı benimsemiş durumda" diyen Eyigün, ülkenin üniter yapısının zarar göreceğine inananların rahat olması gerektiğini, bu konuda tarafların samimiyetinin önemli olduğunu vurguladı.

Eyigün, sürecin geldiği nokta konusunda kamuoyununun düşüncesinin taraflardan daha net olduğuna dikkati çekerek, kamuoyunda sürece ilişkin oluşan arzunun sürecin olgunlaştığının bir göstergesi olduğunu, sosyal, kültürel ve siyasal değişmelerin süreç istediğini, zihinlerin buna alışmasının zaman aldığını belirtti.

"Araştırmanın süreci yürütenlere bir rehber olmasını arzu ediyoruz" diyen Eyigün, anket sonuçlarını Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ilgili bakanlar, YÖK ve üniversitelerle paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR 2
  • mehmet özkaya 10 yıl önce Şikayet Et
    biraz inancı olan bölünmeyi istemez. dogulu kürt kardeşlerimiz islamı daha iyi anladıklarında bölünmeyi istemiyecekler vede hükümete destek vereceklerdir.hepimizin allahın kulu resulun ümmeti olma bilinciyle hareket edersek anarşit pkk veya pdk ya destek vermezler.bu vatan hepimizin allahın ipine sarılıp ifrat ve tefrite düşmememiz lazım.ırkcılıgı peygamberimiz lanetliyor.bu bilinçte olarak bir arada huzurlu yaşamalıyız.irkcılık degil inançta en iyi nasıl yaşarız bunun mücadelesini ve destegini vermeliyiz.müslümanlara düşen görev budur.
    Cevapla
  • Hainlere_inat 10 yıl önce Şikayet Et
    Sizin yazdıklarınıza sahip çıkıyor mu bilmiyorum ama!. Sahip çıktıkları bir kaç şey var. Teröristbaşının posterleri, terör ögütünün paçavraları, Molotof yapacakları şişelere, Askeri ve polisi vurmakta kullandıkları silah ve mermilere, yüzlerine bağladıkları çaputlara baya bir sahip çıkıyor BU MİLLET!!!
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Adana’da pitbull cinsi köpek vahşeti!
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı duygulandıran hediye!