Yeryüzü Doktorları 'dünya'nın yarasını sarıyor

Alimoğlu, AA muhabirine, Yeryüzü Doktorları'nın yardıma muhtaç bölgelere sunduğu hizmetleri anlattı.

Yeryüzü Doktorları'nın, bugüne kadar Sudan, Hindistan, Kenya, Bangladeş, Nijer, Bosna Hersek, Suriye, Afganistan, Pakistan, Yemen, Moritanya ve Somali gibi yaklaşık 33 ülkeye tıbbi ve insani yardım ulaştırdığını aktaran Alimoğlu, "Yeryüzü Doktorları, tamamen gönüllü olarak çalışır. Gittiği bütün yerlerde, yapacağı işler ve ameliyatlarda bütün malzemelerde Türkiye'den temin ederek çalışıyor. Hiçbir yerde hiçbir hastadan herhangi bir ekonomik talebi olmamaktadır. Şu ana kadar derneğe üye doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarından oluşan yaklaşık 3 bin sağlık personeli var. Bunlar arasında yabancı üyelerimiz de var" diye konuştu.

Alimoğlu, Yeryüzü Doktorları'nın gönüllü bir kuruluş olduğunu belirterek, "Bugün yeryüzünün neresinde temel tıbbi bakım ve sağlık hizmetlerinden mahrum bir insan varsa diline, dinine, ırkına, cinsiyetine bakmaksızın tıbbi yardım ve sağlık hizmeti ulaştırmaya çalışıyoruz" dedi.

"Temel olarak en çok çalıştığımız kıta Afrika"

Orhan Alimoğlu, temel olarak en çok çalıştıkları kıtanın Afrika olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:

"Deprem ve afet bölgelerinde en sık travma hastalarıyla karşılaşıyoruz. Afrika'da enfeksiyon hastalıklarıyla birinci sırada karşılaşıyoruz. Ayrıca HIV virüsü de görülürken, sıtma yaygın hastalıklar arasında bulunuyor. Afrika'da 2 önemli sorun var. Kadınlarda yaygın olarak görülen fistül hastalığı (çocuk yaşta ve yanlış yöntemlerle doğum yapılması sonucu oluşan hastalık) ve katarakt önemli hastalıklar arasında yerini alıyor. Bölgede 6 milyon kişi katarakt, 6 milyon kişi de fistül hastası olarak biliniyor. Özellikle fistül için ciddi projelerimiz var. Uygun tedaviler sunmayı planlıyoruz. Kötü yaşam koşulları, sahra şartları, yetersiz beslenme, Afrika'da katarakt başta olmak üzere birçok göz hastalığının ortaya çıkmasına sebep oluyor."

Afrika'nın yanı sıra Arap Yarımadası, Türki Cumhuriyetler ve Balkanlar gibi dünyanın birçok yerinde meydana gelen doğal felaketler sonrası bölgelere gitmeye çalıştıklarını ifade eden Alimoğlu, ihtiyaç olduğunda Türkiye'de de görev yaptıklarını, en son Van depreminde mağdurlara hizmet götürdüklerini belirtti.

Alimoğlu, doğal afetlerde profesyonel ekip tarafından olaya müdahale edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bunlardan biri kurtarma ekipleridir. Bizim de kendi bünyemizde kurtarma ekibimiz mevcut. Afete uğramış ülkenin bunu en az zararla atlatmasına katkıda bulunmak tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edilmiş bir sistemdir. Can ve mal kaybının en aza indirilmesi için afetlere acil müdahale esastır ve bu bağlamda afetzedelerin mağdur olmaması için afet bölgesine yapılacak yardımların en kısa zamanda ulaştırılması gerekmektedir" değerlendirmesinde bulundu.

Doğal afetler sırasında temiz su bulmanın zorluğuna değinen Alimoğlu, şunları kaydetti:

"Deprem ve afet bölgelerine kısa sürede temiz suların ulaştırılması, tuvaletlerin ve benzeri alanların uygun bir şekilde hazırlanıp kullanıma sunulması gerekiyor. Bu bölgelere yılda yaklaşık 35-40 çalışma ekibi gönderiyoruz. Bugüne kadar daha çok hizmet ağırlıklı bir çalışmamız oldu. Bunlara aynen devam edeceğiz. Daha da etmemiz gerekiyor. Bunun yanında eğitim faaliyetlerine hız vermek planlarımız arasında. Bazı bölgelere üniversite ve tıp fakülteleri açmak da planlarımız arasında."

Eğitim çalışmaları

Yeryüzü Doktorları'nın eğitim çalışmalarıyla da yakından ilgilendiğini dile getiren Alimoğlu, o bölgelerde yetişmiş insanların eğitimine katkıda bulunmak istediklerini söyledi.

Bu katkılarla artık bölge insanlarının ve hekimlerinin çok daha uzun süre hizmet ettiğini belirten Alimoğlu, "Bu çerçevede Somali ile işbirliği anlaşmamız var. Yeryüzü Doktorları, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Bezmialem Üniversitesi ve Benadir Üniversitesi ortaklığında Somali'de ilk kez Tıpta Uzmanlık eğitimi başlatıldı. Bu çerçevede 2012 yılında Somali de ilk kez, bir asistan eğitim programı açtık. 10 asistan aldık. Biz Türkiye'de eğitmenler olarak, her 6 ayda bir Somali'ye gidiyoruz. Yaklaşık bir iki hafta kadar orada çalışıyoruz. Bu süre içerisinde oradaki asistanlarımıza ameliyatları gösteriyoruz. Yoğunlaştırılmış dersleri anlatıyoruz. Yine eğitimin bir parçası olarak, onların ara sınavlarını gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.