Ermeni Tehcirinde neler oldu

Ermeni diasporasının her yıl 24 Nisan'da sözde soykırım iddialarını dillendirmesi bir gelenek halini aldı. Peki Ermeni Tehciri neden yapılmıştı?

Ermeni Tehcirinde neler oldu
Ermeni Tehcirinde neler oldu
GİRİŞ 24.04.2014 12:50 GÜNCELLEME 24.04.2014 13:51
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Serkan Üstüner'in haberi....

Dün Başbakanlık'tan gelen taziye mesajından sonra gündem bir anda Ermeni meselesine çevrildi. Ermenistan'ın 24 Nisan'ı Türkiye'ye karşı bir koz olarak kullanmak istediği soykırım iddiaları veya diğer bir deyişle Ermeni Tehciri'nde neler olmuştu.

İşte Ermeni Tehcirini zorunlu kılan sebepler ve yaşananlar

KAFKAS CEPHESİNE YAPILAN SALDIRILAR

Osmanlı Devleti'nin tehcirdeki temel gerekçesine baktığımızda; Kafkaslar'da çarpışan Osmanlı askerlerini arkadan vuran, mâsum ve askerden arındırılmış köylere baskın yapmak sûretiyle çoluk çocuk demeden katleden, orduya giden iaşe yollarını vurup iaşeyi tahrip eden Ermeni çetelerine karşı tedbir almaktır.

MÜSLÜMAN HALKI KATLETTİLER

Osmanlı Devleti'nde 1890-1904 yılları arasında katliamların ve şiddet olaylarının yaşandığı tarihlerdir. Bu olayların yaşandığı yerler Samsun, Trabzon, Birecik, Harput, Van, Bitlis ve Sason (Muş) illeridir. Bu katliamların en korkuncu 1894 yılında Samsun ilinde gerçekleştirilmiştir. Ermeni çeteler, vergi toplayan memurlara kılıç ve silahlarla saldırmış, köylere doğru ilerleyerek Müslüman halkı katletmişler, mallarını yağmalamışlardır. Çeteler bu eylemleri gerçekleştirmekle iki amaca hizmet etmek istiyorlardı. Birincisi, Müslümanları katletmek; ikincisi de Osmanlı Devleti'ne düşman medya organlarına fırsat vermek, Osmanlının imajını Avrupa kamuoyunda karalamak ve Avrupa ülkelerinin müdahalelerini sağlamak için Ermenilerin öldürülmesini sağlamaktı.

 Son yapılan araştırmalara bakıldığında 1915 tehcir edilen Ermeni nüfusu 458 bindir.

56.610 KİŞİLİK BİR FARK VAR

Vilâyetlere göre rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almaktadır. 382.148 kişi iskân bölgelerine varmıştır. Arada 56.610 kişilik bir fark vardır. Bunlardan 500'ü Erzurum-Erzincan arasında eşkıya grupları tarafından öldürülmüştür. 2000 civarında kişi, Urfa'dan Halep'e giden yol üzerinde, Meskene'de Urban eşkıyaları tarafından katledilmiştir. 2000 kişi de Mardin'de eşkıya tarafından öldürülmüştür. Dersim bölgesinden geçen kafilelere bölge halkının saldırıları sonucunda yaklaşık 5-6 bin kişi ölmüştür. Yine bu ölüm olayları ile ilgili kesin rakamlar Osmanlı arşivlerinde yer almamaktadır. Bu saldırılar neticesinde toplam 9-10 bin kişinin ölmüş olduğu tesbit edilmiş, o zaman Osmanlı Devleti saldırıların durdurulması için geçiş güzergâhındaki vâlilere emirler göndermiş ve saldırganların yakalanarak cezalandırılmasını istemiştir. Ayrıca vâliler yol emniyetini almaları noktasında defaaten uyarılmışlardır. Hastalıklardan kaynaklanan ölümler de meydana gelmiştir.

Osmanlı Devleti ihraç ettiği Ermenilere nasıl bir uygulama yapmıştır?

1- Osmanlı Devleti, Nazilerin aksine, topraklarında yaşayan Ermenilerin belli bir coğrafyadakilerini nakletmiştir. Nakil, Osmanlı Devleti'ne karşı silaha sarılan Ermeni gruplarını ve onlara lojistik destek verenleri kapsamaktadır.

2- Nakledilenler yine Osmanlı sınırları içinde yer alan bir coğrafyaya göç ettirilmiş, göçe tabi tutulanlara, Nazilerin evlere baskın yaparak yaka-paça toplama kamplarına sevk uygulamalarının aksine, göç hazırlığı yapmaları için bir hafta ile 15 gün arasında süre verilmiştir.

3- Göçen Ermenilerin tüm ihtiyaçları (yiyecek, sağlık, bilet temini v.s.) devlet tarafından "Muhacirîn tahsisatı"ndan karşılanmış, bir şehir ve kasabada yaşayan Ermenilerin tümü sürgüne gönderilmemiş, hastalar, yetimler, katolik ve protestan mezhebi mensuplarıyla, zanaat sahipleri ve orduda görev yapanlar tehcir kapsamı dışında tutulmuştur.

4- Göçe tabi tutulanlar, Nazilerin toplama kamplarının aksine, gittikleri yerlerde, devlet tarafından evler yapılması, hayatlarını devam ettirebilmeleri için yerleştirildikleri yerlerin ziraate elverişli olması ve göçmenlerin geldikleri vilâyetlerin belirlenerek, nüfus kayıtlarının çıkarılması karar altına alınmıştır.

5- Nazi kamplarının aksine, hasta göçmenler için kamplarda hastahaneler kurulmuş, göçmenlerin sağlık sorunları ile ilgili olarak çeşitli ülkelerin sağlık ekiplerine kamplarda görev yapmaları için izin verilmiştir. Konsolos raporlarına göre, bu yabancı sağlık mensuplarından bazıları bulaşıcı hastalık nedeniyle ölmüştür.

6- Kimsesiz çocuklar ve yetimler, yetimhanelere ve bazı zengin ailelerin yanına yerleştirilmiş, 1919 yılında geri dönüş izni verilince bu çocuklar yakın akrabalarına teslim edilmiştir.

7- Aşiretlere ve sivil halkın saldırısına karşı kafileleri korumak üzere jandarma görevlendirilmiş, suistimalde bulunan görevli ve halktan kimseler mahkeme edilerek cezalandırılmıştır.

8- Zorunlu göçten kurtulmak için müslümanlığı kabul ettiğini söyleyenlerde göç ettirilmiş, fakat bir müslümanla evlenmiş kadınlar göçten muaf tutulmuştur. Bu gibilere, savaş sonrasında çıkarılan bir yasa ile, istedikleri takdirde eski dinlerine dönebilme imkânı tanınmıştır.

9- Savaş, kuraklık, çekirge istilâsı, seferberlikten dolayı iş yapabilecek hemen bütün erkeklerin silah altına alınması gibi nedenlerle, tarladaki mahsulün kaldırılamamasının bir sonucu olarak ortaya çıkan yiyecek sıkıntısından dolayı, başta Amerika olmak üzere çeşitli devletlerin yardım kuruluşlarının yardım talepleri kabul edilmiş, bunlar tarafından Suriye'deki Ermenilere yardım edilmiştir.

10- Savaşın sona ermesiyle birlikte, devlet tarafından çıkarılan "geri dönüş kanunu" ile göçmenlerin evlerine dönmeleri sağlanmış, Ermeni Patrikhanesi'nin tespitlerine göre 644.900 Ermeni geri dönmüştür.

SOYKIRIM İDDİALARININ HEPSİ YALAN

Zorunlu göçün henüz sona erdiği 3 Şubat 1915 tarihi itibariyle Suriye'de 500 bin Ermeni göçmenin mevcut olduğunu görüyoruz. Bu rakam, aslında bir milyon Ermeninin göç sırasında öldüğünü rapor eden bütün konsolos raporlarını yalanladığı gibi, Osmanlı Devleti'nin, muhtaç göçmenlere yardım için uluslararası kuruluşlara kamp kapılarını açtığını, dolayısıyla sadece Suriye'de 486 bin kişiye yardım edilmesine izin vermek suretiyle, Ermenileri imha düşüncesinde olmadığını ispat ediyor. Buna bağlı olarak, göç bölgelerindeki Ermenilerin belli bir kesiminin zorunlu göç kapsamına alınması, diğerlerinin evlerinde bırakılması, "etnik temizlik" veya "soykırım" iddialarını tümüyle ortadan kaldırıyor. Nitekim özellikle ülkenin İstanbul, Bursa, Kütahya, Edirne gibi savaş mühimmatının sevkedildiği bölgelerin dışında bulunan şehirlerinden, terör mensupları hariç, kimsenin zorunlu göçe tabi tutulmadığı yabancı ve Osmanlı belgelerinde yer alıyor. Ayrıca göç kapsamındakilerin topluca imha edilmesi gibi bir art niyetin olmadığını, göç edeceklere hazırlanmaları için süre verilmesi de gösteriyor. Hele hele göçe tabi tutulanların, gittikleri yerlerde, geldikleri şehirler de belirtilmek suretiyle, nüfus defterlerine kaydedilmelerinin emredilmesi, hayatlarını devam ettirebilmeleri için ziraate uygun bölgelere yerleştirilmelerinin istenmesi, imha düşüncesiyle bağdaşmıyor.

TALAT PAŞA'YA ATFEDİLEN TELGRAF SAHTEDİR

Bütün bu saydıklarımızla, Nazi Almanyası'nda Yahudilere uygulanananlar arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır. Bu durumda 1915'te cereyan eden olayların soykırım olarak tanımlanması mümkün değildir. Nitekim soykırım olduğunu iddia edenler, bugüne kadar "soykırım"ı ispat edecek bir belge sunamamışlardır. Tezlerini kuvvetlendirebilmek için, Talat Paşa'ya atfedilen sahte telgraflar ortaya atmışlardır. Ancak bu telgraflar üzerinde yapılan incelemede, telgraflar üzerinde Osmanlı bürokrasisinin mutad işlem kayıtlarının bulunmadığı, telgrafın gönderildiği iddia edilen valinin, o tarihte o vilâyette valilik yapmadığı, her Osmanlı belgesinin en üstünde yer alan besmeleye farklı şekilde yer verildiği ve en önemlisi de Talat Paşa'nın imzasının sahte olduğu ortaya çıkmıştır.

HER KESİM KAFASINDAN BİR RAKAM UYDURMUŞ

Soykırım iddiasında bulunanların en önemli açıklarından biri de, 1915'ten itibaren öldürüldüğü iddia edilen Ermenilerin sayısının sürekli yükseltildiğidir. 600 binlerden başlayan rakamlar, günümüzde 1,5 milyona çıkarılmıştır. Halbuki, o tarihlerde yabancı devletlerce yapılan nüfus tespitlerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Ermenilerin toplam nüfusu ortalama 1,5 milyon olarak gösterilmekte, hattâ Ermeni Patrikhanesi bile 1,915,000 rakamını vermekteydi. Nitekim güvenilir olarak bulunan Patrik Malachia Ormanian da Ermeni nüfusunu 1,895,400 olarak vermektedir. Bu durumda ancak 400 bin Osmanlı Ermenisinin hayatta kalması gerekirdi. Aşağıdaki cetvelde, çeşitli kaynaklarda belirlenen Ermeni nüfusu görülmektedir :

Kaynağın Yılı  Yazarı  Osmanlı Ermenileri

1892  Vital Cuinet  1.475.011

1896  Felix Weber  1.000.000

1901  H. F. B. Lynch  1.325.246

1901  Lodovic de Constenson  1.383.779

1910  Encyclopedia Britannica  1.500.000

1913  Ermeni Patrikhanesi  1.915.651

1913  Lodovic de Constenson  1.400.000

1914  Daniel Panzac  1.5-1.600.000

1914  Justin McCarthy  1.698.303

1914  Osmanlı nüfus sayımı  1.229.007

1914  Stanford J. Shaw  1.294.851

1914  David Magie  1.479.000

1919  Dr. Lepsius  1.500.000

1923  Claire Price  1.500.000

1923  E. Alexander Powell  1.500.000

PEKİ TOPLU ERMENİ MEZARLARI NEREDE?

Oysa ki, 1919 yılı itibariyle, Osmanlı topraklarından diğer ülkelere gerçekleşen göçlere rağmen, Amerikan arşiv belgelerinde bulunan ve Ermeni Patrikhanesi'nce, diğer ülkelere göçenler hariç, sadece Anadolu'daki evlerine geri dönenler 644,900 olarak verilmekte, bütün dünyadaki Osmanlı Ermenilerinin sayısı ise 1,200,000 olarak gösterilmektedir. Bu durumda 1,5 milyon Ermeninin öldüğünü iddia edenlere şu soru sorulabilir. Ölen Ermenilerin toplu mezarları nerededir? Zira her bir toplu mezarda 500 kişi olsa, 3,000 toplu mezar olması gerekirdi ki, Anadolu'nun her kazma vurulan yerinden toplu mezar çıkardı.

Son olarak, savaşın sone ermesinden ve İstanbul'un İtilâf devletlerinin eline geçmesinden sonra, katliam iddialarına karşı Osmanlı Devleti, dört tarafsız ülkeye resmen başvurarak konuyu araştırmak için ikişer hukukçu talep etmiştir. İyi niyetle yapılmış bu talep, başvuru yapılan İspanya, Hollanda, Danimarka ve İsveç tarafından reddedilmiştir. Aslında bu durum, o dönemde dahi sorunun siyasî olduğunu ve çözümün istenmediğini ortaya koymaktadır.

 BELGE 1
RUS ORDUSUNDAKİ ERMENİLER

 BELGE 2
FRANSIZLARIN ANADOLU PLÂNLARI

 BELGE 3
MUSA DAĞI ERMENİLERİ VE FRANSIZLAR

 BELGE 4
Yunanistan'ın 15 Bin Tüfek, 2 milyon mermi göndereceği

 BELGE 5
KAFİLELERİN KORUMA ALTINDA GÖNDERİLMELERİ

 BELGE 6
ERMENİLERİN GÖÇ ETTİRİLMESİNDEKİ GAYE VE

 BELGE 7/1
GERİ DÖNÜŞ KARARNAMESİ

 

 BELGE 7/2
GERİ DÖNÜŞ KARARNAMESİ

 BELGE 7/3
GERİ DÖNÜŞ KARARNAMESİ

 BELGE 8
1915-1920 NÜFUS İSTATİSTİKLERİ VE TEHCİR

 BELGE 9
AMERİKAN MERSİN KONSOLOSUNUN RAPORU

 BELGE 10
BOGHOS NUBAR PAŞA'NIN FRANSA DIŞİŞLERİ

BELGE 11
SURİYE'DE AMERİKAN YARDIM KURULUŞLARININ

 BELGE 12/1
ERMENİ PATRİKHANESİNİN GERİ DÖNENLERLE

 BELGE 12/2
ERMENİ PATRİKHANESİNİN GERİ DÖNENLERLE

 BELGE 12/3
ERMENİ PATRİKHANESİNİN GERİ DÖNENLERLE

 BELGE 12/4
ERMENİ PATRİKHANESİNİN GERİ DÖNENLERLE

 BELGE 13
İNGİLİZ KARADENİZ ORDUSU İSTİHBARAT BİRİMİNİN

 BELGE 14
MAVİ KİTAP YAZARI ARNOLD TOYNBEE'NİN GÖREV

 BELGE 15
AMERİKA'YA GÖÇEN ERMENİLERLE İLGİLİ GEMİ

 BELGE 16
İSTANBUL İNGİLİZ BÜYÜKELÇİLİĞİNE GÖRE 1921




Kaynaklar: TTK, Ermenilerin Suriye'ye Nakli: Sürgün mü, Soykırım mı?

                   Serkan Üstüner, Ermeni Tehciri'ndeki zorunluluk






 serkan.ustuner@haber7.com

KAYNAK: HABER7
YORUMLAR 11
  • ferhatekici 9 yıl önce Şikayet Et
    Osmanlı hiç bir zaman soykırım yapmadı. Çanakkale savaşı sırasında , birileri ermenileri kışkırtmış arkadan vurmaya yeltenmişler , bizimkilerde ( resimlerde olduğu üzere ) yol vermiş bunlara , ölenler tabi ki olmuş... şimdi arkadan vurduk başaramadık...Çanakkale geçilecek sandık...iş geri tepti diyemiyorlar... soykırımı batı çok iyi bilir...fransızların cezayirde yaptıkları, ameikalıların ingililerin zencilere yaptığını hayvana yapmaz kimse... saymakla bitmez..
    Cevapla
  • murat cg 9 yıl önce Şikayet Et
    değerlendirmeler. tarihi o şartlar içinde değerlendirmek gerekir. astık, kestik, biçtik gibi laflar yanlış kullanılmış kelimelerdir, işin aslı Osmanlı içinde yüzyıllarca refah ve güven içinde yaşamış bir Ermeni toplumu var, bunlar aynı zamanda güzel ilişkiler içinde ülkede yaşamlarını idama etmişlerdir. Daha sonra kandırılan ve kışkırtılan bu toplum Osmanlıya ihanet etmiş ve katliamlara başlamış veya başlamak üzere oldukları yerler vardır ama Osmanlı zamanında farketmiş olan katliamlarla ve olacak olanları bertaraf etmiştir. Tabi bu arada bizden şehit olanlar olduğu gibi onlardanda ölen insanlar olmuştur, Durum bu kadar basit, Daha fazlasını söylemek ancak Türkiye üzerinden çıkar elde etmek, zarar vermek isteyenlerin yalanları olur. Kaldıki bizim mecliste Amerikanın kızılderili katliamını , ermenilerin hocalı katliamını vs. tekzip etmeli ve tazminat ödemesi yaptırılmalıdır. Kaldıki Halen toplumumuzda yaşayan ermeniler katliam sonrası hala nasıl olmuşta yaşamaya devam etmişler açıklasınlar.
    Cevapla
  • hasan şahin 9 yıl önce Şikayet Et
    temiz bey. ben aleviyim bizim bölgede çok ermeni tehcir edilmiş öldürülmüş.ısrarla ailemizde ermeni varmı diye araştırdım çıkmadı.çıksaydıda gocunmaz ermeni kimliğime sahip çıkardım.ancak sünni komşumuz hacıydı üstelik çok katı bir dindardı sonra öğrendimki ermeni kökenliymiş sonradan müslüman olmuşlar.olabilir canını kurtarmak isteyen ermeniler sünnide olmuşlar alevide.boş keseden sallayarak alevi düşmanlığı yaratmak ahlaksızlıktır,bölücülüktür.
    Cevapla
  • Temiz Bey 9 yıl önce Şikayet Et
    Koskoca osmanlı İMPARATORLUĞUNDAN kalan nufus 10 milyondu ! ! ! . Oturup osmanlının insan kaybını hesaplayın be ahmak, ERMENİ severler ! ermenilerin çoğu ölmedi, yol boyu alevi köylerinde kalıp yalandan alevileştiler ! şimdi alevilerin neden milletimize, hep aykırı olduklarını anlayabilirsiniz !
    Cevapla
  • erdal 9 yıl önce Şikayet Et
    simdi ermeni oldurmedik desek yalan olur ben en buyuk ermeni yollanan harput bolgesini bilirim. ve dedelerden duyulan sudur asker ermenileri cil yavrusu gibi dagitti kadin erkek coluk cocuk ayirmadi kirdi gecti hatta buyuk dedem 6 yaslarinda 1 ermeni cocugu evlatlik olarak almis adina hasan demis ki oldurmesinler amma cocuk 2 yil kadar sonra dedeme tarlaya yemek gotursun diye evden cikmis bidaha ne goren ne duyan oldu mu akrabalari mi gelip buldu bilmiyoruz toplu mezarlar nerde denmis haberde bizim koyde ben kendim cocuk iken toplu mezarda cok oynadigimi ve insan kemikleri cikardigimi hatirlarim tepe gibi bisey idi buyuk bi konak imis icini doldurup yikmislar deniyodu AMMA YAPILANLAR YANLISMI OLMUS DERISENIZ HAYIR DERIM cunku anadoluda 1 ermeni devleti kurulmus bunu bizde kimse soylemiyo amma yabanci bi belgeselde yapilan anlasma metnini gordum amma fiilen kurulamamis cunku anadoluda osmanlinin uyanik davranmasi sonucu ancak 95000 ermeni anca kalmis ve bu plan cokmus deniyodu bence son pasalar durumun farkindaydi ve bugun batan sirketlerin yaptigi gibi kucul ve korun pla
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Ankara’daki Aleviler Turgut Altınok’u destekleme kararı aldı!
HDP’li Altan Tan’dan bomba itiraf! Demirtaş ve Zana'ya ayar: Eşini aday yapan...