Şeyh Nazım Kıbrısi'nin Türkçe ezan günlerindeki çilesi

Kıbrıslı Nakşibendi Tarikatı Lideri Şeyh Nazım Kıbrısi'nin vefatının ardından Kıbrıslı müritleri ve yakınları hastaneye akın etti.

Şeyh Nazım Kıbrısi'nin Türkçe ezan günlerindeki çilesi
Şeyh Nazım Kıbrısi'nin Türkçe ezan günlerindeki çilesi
GİRİŞ 07.05.2014 22:31 GÜNCELLEME 08.05.2014 00:20
Bu Habere 11 Yorum Yapılmış

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 92 yaşındaki Şeyh Nazım Kıbrısi için cenaze töreni düzenlendi. Törene, Kıbrısi'nin ailesi ve yakınlarının yanı sıra KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça, bazı milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcileri, üst düzey yetkililer ve çok sayıda seveni katıldı.

Kıbrısi'nin cenazesi, tarihi Selimiye Camii'nde ikindi vakti kılınan namazın ardından dergahının bulunduğu Lefke'ye getirildi. Lefke'nin girişinden itibaren sevenleri tarafından omuzlara alınan Kıbrısi'nin cenazesi, tekbirler ve dualar eşliğinde dergah bahçesine defnedildi.

HAYATI

Mutasavvıf ve Nakşibendi Şeyhi Şeyh Muhammed Nâzım Âdil Kıbrısî, Larnaka'da 21 Nisan 1922'de doğdu. Lefke'de yaşayan ve dünyanın pek çok ülkesinden müritleri bulunan Şeyh Nazım'ın soyu, anne tarafından Mevlevî tarîkatı kurucusu Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'ye, baba tarafından Kâdirî tarîkatı kurucusu Abdülkâdir Geylânî'ye dayanır. 1940'larda İstanbul'da Kimya Fakültesi'nde okudu. İstanbul'da bulunduğu dönem içerisinde Nakşibendi şeyhi Süleyman Erzurumi'ye bağlandı. Bir müddet kendini yetiştirdikten sonra şeyhinin izni ve işareti ile Şam'a gidip Şeyh Abdullah Dağıstani'ye bağlandı ve onun mânevi terbiyesine girdi.

EZANI ARAPÇA OKUDU DİYE HAPİS YATTI

Şeyh Abdullah Dağıstani'nin emri ile insanlara tasavvuf terbiyesini vermeye başladı. 1973'te Şeyh'inin vefatı ile onun yerine geçti. 2011'de oğlu Mehmet Adil Efendi'nin, kendi yerine geçip, silsileyi devam ettireceğini ilan etti. 1941'de Hacı Emine Hanım ile olan evliliğinden dört çocuğu bulunan Şeyh Nazım, Türkçe, Arapça, İngilizce ve Kıbrıs Rumcası olmak üzere dört dil biliyordu. Ezanın Arapça lafzı ile okunmasının yasak olduğu dönemde Kıbrıs'a geri geldiği ilk gün şerefeye çıkıp ezanı Arapça lafzı ile okuduğu için bir hafta hapis yattı. Serbest bırakılınca Lefkoşa'nın en büyük camii Selimiye'nin şerefesine çıkıp tekrar Arapça lafız ile ezan okudu ve bunun üzerine kendisine dava açıldı. Davayı beklerken Lefkoşa'nın köylerini gezip Arapça lafız ile ezan okumaya devam etti. Hakkında 114 dava aynı zaman diliminde açıldı ve 100 yılı aşan süre mahkumiyeti gündeme geldi. Davaların okunma gününe yakın, Adnan Menderes döneminde, TBMM'nin ezanın Arapça lafız ile okunmasını serbest bırakması üzere hakkındaki davalar düştü.

ŞİLİLİ MADENCİLER ZİYARET ETMİŞTİ

Şili'de 2010 yılında meydana gelen göçük sonrası günlerce yeraltında mahsur kalan madenciler 2010 yılında, bugün hayatını kaybeden Şeyh Nazım Kıbrısi'yi ziyaret etmişti.

Yerin 680 metre altında mahsur kalan Şilili madencilerden 4'ü KKTC'ye gelerek Nakşibendi tarikatının lideri Şeyh Nazım'ı ziyaret etmişti. Dünya Devlet liderlerini ziyaret eden Şilili madenciler kendilerine çok dua ettiğini öğrendikleri Şeyh Nazım Kıbrısi'yi de KKTC'de ziyaret etmişti. İşçilerden Ömer Reygadas gezi sırasında yaptığı açıklamada, "Şeyh Nazım ile tanışmaya geldik çünkü o biz yerin altında mahsurken bizim için çok dua etti" demişti.

KAYNAK: İHA
YORUMLAR 11
  • teoman oraloglu 9 yıl önce Şikayet Et
    SORU. bütün müslümanlara (samimi) bir soru : sizce gerçek bir Allah c.c dostu evliya,, açıkça haram işleyeni,, dini islam ve sünnet üzere olmayan birini,, sanki o yaptıkları islam üzereymiş gibi yüceltip-övüp onu methedebilir mi ???? şayet o kul böyle birşey yapıyor vede yapmış vede yapmayada devam etmişse,, sizce o bir evliya Allah c.c dostumudur. ??? umarım Hak üzere cevap veren çıkar. Bu bir nasihattir
    Cevapla
  • ercan aykan 9 yıl önce Şikayet Et
    HAYATLARI HEP BEDEL ÖDEMEKLE GEÇMİŞ, LAKİN HİÇ DEVLETE BAŞ KALDIRMAMIŞLAR..... İnsanın şerefi ve onuru konuştuğu sözde değil yaşantısında ve yaptıklarında saklıdır. Bu insanlar çok çileler çekmişler, hapisler yatmışlar lakin yollarından hiç sapmamışlar. Hiç bir zulüm hükümetine yalakalık yapıp gemilerini yürürtme hesabı yapmamışlar. Kur'an demişler, sünnet demişler ve korkmadan Allaha teslim olup Ondan yardım dileyip sadece Ona güvenmişler. Bu adamlar imtihanın gereğinin ne olduğunu çok iyi analiz etmişler. Allah(cc) mekanlarını cennet eylesin, rahmet eylesin. Bizede acısın ve merhamet eylesin, yoksa durumumuz hiçte iç açıcı değil....
    Cevapla
  • Abdullah İLKCEMRE 9 yıl önce Şikayet Et
    Dava Adamı olmak... Dava Adamları, Evliyalar her dönemde, asrı saadetten bu yana çile çekmişler. Davalar, iftiralar, ihanetler vs. yakın geçmişimizde ve günümüzde de aynı haksızlıklara maruz kalan büyüklerimize Cenabı-ı Hak’tan sabır, vefat eden büyüklerimize de Cenabı-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum.
    Cevapla
  • Kemal Ademoğlu 9 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Metin Yaman !. Biraz oku kardeşim.
    Cevapla
  • dostum 9 yıl önce Şikayet Et
    ezanı türkçe yapanları. ve türkçe okumadı diye insanları cezalandıranları ALLAH KAHRETSİN.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika: İstanbul dahil 45 il için sarı kodlu uyarı! Şiddetli olacak
Tokat'ta kırılmanın olduğu fay hattı havadan görüntülendi