Bediüzzaman’ın talebelerinden CHP’ye sert cevap

Korsan yayınları ve tahrifatı önlemek için hükümetin yaptığı düzenlemeyi AYM'ye götüren CHP’ye Said Nursi'nin talebelerinden cevap geldi.

Bediüzzaman’ın talebelerinden CHP’ye sert cevap
Bediüzzaman’ın talebelerinden CHP’ye sert cevap
GİRİŞ 15.11.2014 10:22 GÜNCELLEME 15.11.2014 10:22
Bu Habere 15 Yorum Yapılmış

Açıklamada yıllardır Risale-i Nur külliyatının korsan baskılarından milyonlar kazanan ve eserleri tahrif eden Paralel Yapı'ya sert eleştiriler yöneltildi.

Bediüzzaman'ın hayattaki talebeleri Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram, M.Said ÖZdemir, Mehmet Fırıncı, Abdulkadir Badılı imzalı açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: 

Risale-i Nur neşriyatıyla ilgili olarak yapılan son yasal düzenleme dolayısıyla bazı çevrelerin birtakım asılsız iddiaları yaymakta ısrar göstermeleri üzerine, Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin vazifelendirdiği talebeleri olarak aşağıdaki hususları bir daha açıklamak zarureti hasıl olmuştur:

RİSALELER DEVLET TEKELİNE DEĞİL HİMAYESİNE ALINIYOR

1. Yapılan yasal düzenlemeler, Risale-i Nur neşriyatını devlet tekeline değil, devlet himayesine almakta ve devlete, Risale-i Nur'lar ın mutlak surette neşredilmesini ve okuyucuyla buluşmasını temin etme vazifesini vermektedir.

2. Bu düzenlemeyle devlete verilen bir diğer vazife de, Risalelerin aslına uygun bir şekilde neşredilmesini temin etmektir. Devlet, bu vazifeyi üstlenmekle, eser sahibinin en mühim arzusuna sahip çıkmakta ve bilhassa son yıllarda karşılaştığımız korsanlığa ve tahrifata açık bazı suiistimallere mâni olmak suretiyle Risale-i Nur Müellifinin ruhunu şad edecek bir adım atmaktadır.

AMAÇ RİSALELERİN ASLINA UYGUN BASILMASI

3. Böyle bir düzenleme durup dururken ortaya çıkmamıştır. Risalelerin mülkiyeti konusunda mevcut miras hukuku muvacehesinde bir belirsizlik hüküm sürdüğü için, eserleri her ne olursa olsun okuyucuyla buluşturmak ve gelecekte de her türlü şartlar altında aslına uygun bir şekilde basılmasını devam ettirmek maksadıyla böyle bir düzenleme yapılmıştır.

4. Bu aşikâr hakikate rağmen ısrarla Risale-i Nur'ların devlet tekeline alındığı iddiasını öne sürmek, kamuoyunda yanlış bir algı oluşturmayı hedef alan aşikâr bir iftiradan ibarettir.

DİYANET TARAFINDAN BASILMASI BEDİÜZZAMAN'IN DA VASİYETİDİR

5. Esasen Üstadımız Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur'ların devlet eliyle ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından neşredilmesini fevkalâde ehemmiyet atfettiği bir gaye olarak takip etmiş, bu hususta Başvekile ve Diyanet İşleri Reisine mektuplar yazmış, talebelerini göndermiş, bu mektuplarında Diyanet İşleri Reisine hitaben "Böyle eserleri neşretmek Diyanet Riyasetinin vazifesidir; onlar sizin hakikî malınızdır" ifadelerini kullanmıştır.

6. Bütün bu teşebbüsleri sırasında, Bediüzzaman Hazretleri hiçbir zaman eserlerin devlet tekeline alınması gibi bir endişe taşımamış, "Yarın yetki kötü niyetli kişilerin eline geçerse ne olur?" şeklinde bir düşünceyi asla izhar etmemiştir. Üstadımız, bugün güya Risale-i Nur'u devlete karşı savunur gözükmeye çalışan bazılarının devlet hakkında dillerine pelesenk ettikleri bazı uygunsuz tabirleri de asla ve kat'a kullanmamıştır.

ESERLERİ KİMLERİN NEŞREDECEĞİ BELLİDİR

7. Risale-i Nur'ların tek bir gayesi vardır; o da, Müellifinin müteaddit defalar ısrarla beyan ettiği gibi, insanların imanlarını kurtarmak, onlara dünya ve âhiret saadetlerini kazandırmaktır. Yegâne rehberi olan Kur'ân-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyenin irşadı altında yürüttüğü bu hizmetinde Allah'ın rızasından başka ne maddî, ne manevî, ne dünyevî, ne de uhrevî hiçbir şeye ve hiçbir menfaate âlet edilmeyeceğini de muhtelif mektuplarında Bediüzzaman Hazretleri tekrar tekrar hatırlatmış, bizlere de en birinci hizmet düsturu olarak bunu ders vermiştir. Verdiği dersi herkesten önce kendi hayatında yaşayan Üstadımız, Risalelerin neşrini de hiçbir şeye âlet etmemiş ve ettirmemiş, eserlerin neşrinden temin edilen geliri de, Risale-i Nur'lar'ın neşrine ve medrese-i Nuriyeler ile kendisini Risale-i Nur hizmetine vakfeden ve nafakasını temin edemeyen Nur talebelerine tayın olarak tahsis etmiş ve vefatından sonra da böyle yapılmasını vasiyet etmiştir.

SADECE MENFAATİ ZEDELENENLER BU YASAYA TEPKİLİ

8. Yıllardır tam bir başıboşluk içinde her aklına esenin kendi dilediği gibi Risale-i Nur'ları neşrettiği başıboş bir vasattan hak ve hukuka riayet edilen ve suiistimallere meydan vermeyen bir vasata geçilmesi, menfaatleri zedelenen bazı çevreleri fevkalâde rahatsız etmekte ve onları hiçbir meşruiyet ölçüsüne riayet etmeksizin eski durumu devam ettirecek çareler aramaya sevk etmektedir. Bu uğurda kimlerin kimlerle işbirliği yaptıklarını da nesiller boyu ibret dersi olarak hatırlanacak bir vakıa olarak kamuoyunun dikkatine arz ediyoruz.

YORUMLAR 15
  • bu devletin bir artısıda bu! 9 yıl önce Şikayet Et
    bünyesindeki tüm islami gruplara saygılı ve destekçi. aynı hoşgörü ve desteği gülencilerede gösterdi vaesefa onlar bunu suiistimal etti.biz risalei nur grubu hükümetten memnunuz ve sıratı müstakimden ayrılmamaları içinde duacıyız.
    Cevapla
  • Muhabbet 9 yıl önce Şikayet Et
    o abilerin ellerinden öperiz lakin o abilerin bazıları 12eylülcülerinde oyununa gelmişlerdi o abilerden isteğimiz biraz izanları varsa rısalei nur cematini parti oyuncağı yapmak isteyenlere alet olmasınlar eğer rısalei nur bandrol yasağını abiler koydurtmuşsa (zannatmiyorumda)mümkünse ve ellerinden geliyorsa o yasağı tahrifatına koydurtsunlar bu haber Yavuz Bahadıroğlu nun itirazına inat gibi
    Cevapla
  • Kuran var risaleye gerek yok 9 yıl önce Şikayet Et
    cilt cilt kitaplara gerek yok, haram yemeyin. dürüst olun ahlaklı olun Kuran okuyun okutun ve en önemlisi tatbik edin tamamdır. Sayfalarca kitaplara ağır ağır terimlere ve de 'hikayelere' gerek yok
    Cevapla
  • Merdan 9 yıl önce Şikayet Et
    Kitaplara gerek yok diyen arkadaşın eline alıp Kuran’ı düşünerek bir defa bile okuduğunu zannetmiyorum, zira okusaydı o ayetlerle alakalı aklında onlarca soru olacak ve bunları öğrenmek için kitaplara yada alimlere başvuracaktı. Sırf Fatiha’da bile “Rahman ne demek? Rahim’in ondan farkı ne? Rabbül Alemin ne demek? Bunlar hangi alemler? Din gününün sahibi demekle neyi kast ediyor? Sırat-ı müstakimin tarifi nedir ve nasıl gidilir?” gibi onlarca soru aklına gelecekti. Bunların cevapları da ancak tefsirlerden öğrenilebilir. Risale-i Nurlar’da o hakikatleri çok güzel anlatan tefsirlerden bir tanesidir. Çok etkili ve ikna edici anlattığı için fazla okunuyor olabilir. Rahatsız olmamak lazım. Başka güzel tefsirler var bari onları okuyun, ama okuyun…
    Cevapla
  • YOLCU 9 yıl önce Şikayet Et
    RİSALEYE GEREK YOK DİYEN KARDEŞİM VE RİSALE İ NURU OKUMANİN NERESİ HARAM VE HİKAYA DEDİGİN ESERLER BİNLECE KİŞİNİN İMANLA KABRE GİMESİNE VESİLE OLMUŞTUR BİRŞEY BİLİYORSAN KONUŞ BİLMİYORSAN SUS OTUR
    Cevapla
  • Ali Alper 9 yıl önce Şikayet Et
    yazıkları olsun bu yasağı koyanlara. risaleyi basmak devlete mi kalmış?
    Cevapla
  • nurcu 9 yıl önce Şikayet Et
    risaleleri koumazsan elinden alırlar onun ruhuna göre hareket etmezsen rialeinur ümmete küser devlette yasaklamış olur
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Anadolu Alimler Birliğinden seçim açıklaması! İstanbul'a dikkat çekti
Mansur Yavaş'ın seçim şarkısı ile PKK marşı arasında şoke eden benzerlik!