Yüksekova'daki silahlı saldırı
Mazlumder heyeti, bir kişinin silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından Hakkari'nin Yüksekova ilçesine giderek inceleme yaptı
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) Hakkari Şube Başkanı Cengiz Şen ile beraberindekiler, Yüksekova'da bir kişinin uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından ilçede inceleme yaptı.
Kentte Hacı İrfan Atsız'ın (60) üç gün önce silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin ardından ilçeye gelen dernek üyeleri, bazı temaslarda bulundu.
Şen, gazetecilere yaptığı açıklamada, yaşanan olayı şiddetle kınadıklarını, bu tür olayların faillerinin yalnızca tetiğe basanların değil, aynı zamanda bu algıyı oluşturan, bu algıyı besleyen kesimlerin olduğunu söyledi.
Yüksekova'da dindar kimliğiyle tanınan Atsız'ın evinin önünde maskeli kişilerce öldürülmesinin ardından ilçeye giderek kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ailesiyle görüştüklerini anlatan Şen, şunları kaydetti:
"Taziyede gördüğümüz kadarıyla Yüksekova halkı çok ciddi bir yoğunlukla cenazeyi sahiplenmiş, olayı tasvip etmemiş, merhum Hacı İrfan Atsız'a sahip çıktığını göstermiştir. Yaşanan olay hakkında bizimle görüşen kimselerin altını çizdiği önemli bir husus da son dönemdeki IŞİD hadisesinden sonra bazı kesimlerce bölgedeki dindar şahsiyetlerin ve islami değerlerin aşağılanmasına yönelik kirli ve bilinçli bir propagandanın yürütülmesi. Doksanlı yıllardaki gibi infaz listelerinin var olduğuna dair söylentilerin halk arasında dolaştığını ve bunun çok ciddi bir tedirginliğe yol açtığını gözlemledik."
Son dönemlerde bölgede cereyan eden olayların toplum üzerinde oluşturduğu gerilim ve korku karşısında derin bir kaygı ve üzüntü içerisinde olduklarını ifade eden Şen, farklı din ve düşüncelere sahip çok kültürlü bir toplumda yaşadıklarını ancak bu algının gelecekte ciddi travmalara yol açabileceği noktasında kaygılı olduklarını dile getirdi.
Şen, "Dini değerlere ve dindar şahsiyetlere yönelik gerçekleştirilen saldırıların kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu üzücü hadiselerin bir daha vuku bulmaması için başta devlet yetkililerine ve siyasi aktörlere sesleniyoruz. Yaşanan bu üzücü olayların derhal önüne geçilmeli, karanlıkta kalan kısımları tüm yönleriyle aydınlatılmalı ve toplumda normalleşme sağlanmalıdır" dedi.
