O saldırganın serbest bırakılmasına tepki

Geçtiğimiz hafta İstanbul Küçükçekmece Nahit Menteşe Endüstri Meslek Lisesi’nde Mikail Bilyar isimli öğretmenin bir öğrencisi tarafından okul içerisinde merdivenlerden çıkarken bıçaklanarak hastanelik edilmesi sonrası öğrencinin serbest bırakılmasına Eğitim-Bir-Sen’den tepki geldi.

Eğitim-Bir-Sen 5 No’lu Şube Başkan Vekili Bünyamin Çelik ve Küçükçekmece İlçe Başkanı Yusuf Sabaz, Küçükçekmece Adliye önünde yaptıkları basın açıklamasında “Emniyet tarafından gözaltına alınan öğrenci savcılığa sevk edilmiş olup, savcılık tarafından mahkemeye sevk etmeye gerek görmeden serbest bırakılmıştır. Farklı illerde de benzeri menfur saldırıları gerçekleştirenler mahkemelerce derhal tutuklanırken, İstanbul’daki bu kayıtsızlığın sebebi kanunların kişiye göre farklılık göstermesi midir, yoksa kanunları uygulama biçiminin kanunu uygulamakla yükümlü kişilere göre değişmesi midir?” diye konuştular.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK YAPILAN DÜZENLEME EĞİTİM CAMİASINA DA YAPILSIN

Adalet dağıtma iddiasında olan herkesin, Bakanlığın ve İstanbul halkının bu konuda ciddi çalışmalar yapması gerektiğine vurgu yapan Çelik ve Sabaz :
“Uyarıyoruz. Toplumun tüm kesimlerinde şiddete eğilimin arttığını biliyoruz. Bu tip olaylarda hiçbir yaptırımın uygulanmaması önleyici ve caydırıcı tedbirlerin alınmaması öğrenciler arasında bu olayları özendirerek artırmaktadır. Sağlık Bakanlığı çalışanlarına uygulanan şiddeti önlemek için yapılan düzenlemeler neden hala eğitim çalışanlarına yapılmamaktadır. Başta ülkemizi yönetenler, bakanlar, milletvekilleri, stö’ler, dernekler, anne-babalar, öğretmenler ve tüm halkımız şiddet dili yerine sevgi, barış, dostluk, hoşgörü, kardeşlik ve birlik dilini kullanmalıdırlar. Aksi halde hepimiz yakımızı şiddetten kurtaramayacağız.”

Bugüne kadar okullarda yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve okullarda eğitim çalışanlarına uygulanan şiddete seyirci kalındığını ileri süren sendika yetkilileri, “Avukatlara, hakimlere, savcılara şunu sormak istiyoruz; ‘eğer bu olay onlardan birinin başına gelmiş olsaydı aynı kararı vererek olayı yapanı serbest mi bırakırlardı. Eğitimciye saldırmak demek aynı zamanda sevgiye, barışa, anlayışa, bilime ve ülkenin geleceğine saldırmak demektir” ifadelerini kullandılar.

EĞİTİM SİSTEMİMİZİ SORGULAMA ZAMANI

Sendikalar olarak öğretmenlerin öğrencilerine daha iyi bir eğitim verebilmek için mücadele verirken, hayatlarını kaybedecek derecede şiddete maruz kalınmasından son derece kaygılı olduklarına vurgu yapan Çelik, “Sevginin, merhametin ve insan-ı kamil olmanın öğrenilmesi gereken okullarımız ne yazık ki günümüzde şiddetin, çatışmanın ve öfkenin merkezi olmuştur. Eğitim sistemimizin ciddi şekilde sorgulanması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitim çalışanları ile öğrenci ve veliyi karşı karşıya getiren uygulamalarını biran önce gözden geçirmelidir. Sorunun oluşmasında internet, tv reytingleri ve sokak kültürünün etkili olduğu bilinciyle hareket edilmeli, çözüm oluştururken de bu etkenler dikkate alınmalıdır. Bu hususta cezaların caydırıcı olması için çalışmalara derhal başlanmalıdır. Bu oya bize göstermiştir ki, şiddet olayları eğer gerekli önlemler alınmazsa ilk olmadığı gibi son da olmayacaktır” diye konuştu.

Çelik, Aralık ayında toplanacak olan 19. Milli Eğitim Şurası’nda konu başlıklarından biri olan, ‘Okul Güvenliği’nin tüm ayrıntıları ile ele alınıp somut adımların atılmasını beklediklerini de sözlerine ekledi.

Basın bildirisinin okunmasının ardından Adliye önüne siyah çelenk bırakılması sonrası eylem sona erdi.