TDV Kadın Aile ve Gençlik Merkezi yeni dönem açılışı

Diyanet İşleri Başkanı ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Görmez, "İslam dünyasında öyle yapılar oluştu ki insanlar yahut insanlardan müteşekkil yapılar, insanlara şöyle diyebiliyorlar: 'Biz sizin ahiretinizi garantiye alalım, siz dünyada iradenizi bize teslim edin'. Yok böyle bir şey" dedi.

TDV Kadın Aile ve Gençlik Merkezi yeni dönem açılışı
TDV Kadın Aile ve Gençlik Merkezi yeni dönem açılışı
GİRİŞ 22.11.2014 17:33 GÜNCELLEME 22.11.2014 17:33

TDV Kadın Aile ve Gençlik Merkezi (KAGEM) yeni dönem açılışına katılan Görmez, "İlahi Hakikatin Bilgisi ve Bilgi Ahlakı" başlıklı konferans verdi.

Görmez, konuşmasında, ilim, hikmet ve marifet kavramlarının farklı disiplinler arasında parsellenmek yerine her zaman müşterek ele alınmasının önemini anlattı.

İlahi bilginin hakikatine varabilmek için hem hikmet yıldızına hem ilim ayına hem de marifet güneşine ihtiyaç olduğunu ifade eden Görmez, ilmin sadece haber ve malumat olmadığını, aynı zamanda bir şeyin doğruluğunu, gerçekliğini ve değerini bilme anlamlarını da taşıdığını kaydetti.

"İslam'da ilmin zıttı cehalet değildir"

Francis Bacon'un "bilgi güçtür" sözünü anımsatan Görmez, "Bu söz üzerinde çokça konuşmak ve tartışmak lazım. Çünkü bu çağın bilgi anlayışını tarif ediyor. Elbette bilgi insanı güçlü kılar. Gerçekten cehalet kadar insanı zayıflatan bir şey yoktur. İslam'da ilmin zıttı cehalet değildir. Öyle olsaydı her alim, her bilgi sahibi mümin ve hakikate sahip olurdu. Öyle değil. İlmin zıttı cehalet değildir" değerlendirmesinde bulundu.

"Atom bombasını bir zihin neden icat eder?"

Bilginin güç olduğunu ve o güce atfedilen mananın önemine değinen Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"O güce atfedilen mana önemlidir. Eğer o güce atfedilen mana insanoğlunun yeryüzünde tutkularını tatmin eden bir hegemonya, yeryüzüne hükmetmeyi öğreten bir araç, bir vesile olarak bilgiyi tarif ediyorsa İslam açımızdan baktığımızda bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Üzülerek belirteyim bugün modern zamanlarda bilgiye atfedilen değer budur. 'Bilgi güçtür' dediğiniz zaman böyle bir bilgi anlayışında otokratik bir siyaset anlayışı çıkar. Otokratik bir idare anlayışı ortaya çıkar. Eğer böyle atfedilirse bilgi sadece bizi güce kavuşturan ve yeryüzüne hükmeden varlık kılan bir araç görüldüğü zaman değerlerden de arınmış olur. Bir ahlak çıkmaz oradan. Faydacı bir ahlak çıkar oradan. Makyavelist bir siyaset çıkar, otokratik bir idare çıkar böyle bir bilgiden. Halbuki bilgi eğer bizi hakikate götürmüyorsa, ahlaka ve sorumluluğa dönüştürmüyorsa o takdirde bilgiden kastedilen gayeye ulaşmamış oluruz. Bu da son derece önemlidir ve üzerinde durmak lazım."

"Bugün neden bilgi, bir ahlaka ve sorumluluğa dönüşmüyor" diye soran Görmez, "Hatta yeryüzünde en büyük kötülükler bilgiyi araç olarak kullanılarak yapılıyor. Atom bombasını bir zihin neden icat eder? İnsanlık barışa ulaşsın diye mi icat eder? Zihin neden böyle çalışır? Bilgiyi güç olarak gördüğü için. O güce sahip olmayı yeryüzünde gaye olarak kabul ettiği için" şeklindeki görüşlerini dile getirdi.

"Hakikat sahip olacağımız bir şey değil"

Görmez, bilgi ve hakikat arasındaki ilişkide üzerinde durulması gereken bir husus daha bulunduğuna dikkati çekti. "Bilgi bizi sadece hakikatin yoluna götürür, hakikatin yolunda yürütür. Bizi hakikate sahip kılmaz" diyen Görmez, şunları kaydetti:

"Bugün yaşadığımız sorunlardan bir tanesi de herkes 'hakikat benim avucumda' olsun istiyor. Herkes hakikatin sahibi olmak istiyor. Hakikat, sahip olacağımız bir şey değil. Hakikat yolunda olmamız gereken bir şeydir. Biz ne kadar çaba gösterirsek gösterelim biz hakikatin sahibi olamayız. Bugün küçücük bir mezhep çatışmasından etnik çalışmalara kadar en küçük bir itilaftan neden insanlar birbirinin kanını döküyor? Neden insanlar birbirini öldürüyor? Hem de 'Allahu Ekber' diyerek öldürüyorlar bugün İslam coğrafyasında. Çünkü herkes kendisini hakikatin sahibi görüyor. Herkes kendisini hakikatin sahibi gördüğünde yeryüzünde barışı egemen kılmak mümkün olmaz. Ama herkes kendini hakikatin yolunda bir talip, bir yolcu olarak görürse ki Allah'ın muradı da budur, bizden hakikatin yolunda olmamız istenmiştir. Hele hele en büyük tehlikelerden bir tanesidir Hakk'ı ve hakikatin şahıslarla ideolojilerle özdeşleştirilmesi. İdeolojik çatışmalar niye çıkar? Çünkü şahıslar ve fikirler hakikatle özdeşleştirilir ve herkes şöyle kabul eder 'hakikat bende öyleyse bana gelin' demeye başlar. Halbuki biz hakikati şahıslar üzerine bina ettiğimizde kaybederiz o hakikati. Hakikatin yolundan çıkarız."

"Baki hakikatler, fani şahsiyetler üzerine bina edilmez"

Hakikatin yolundan çıkmanın dalalet olduğunu ifade eden Görmez, bugün böyle bir dalaletle karşı karşıya olunduğunu bildirdi.

Görmez, "Müslüman olduğumuz halde böyle bir dalaletle karşı karşıyayız. Herkes hakikati kendisinde kabul ediyor. Baki hakikatler, fani şahsiyetler üzerine bina edilmez. Baki hakikatler fani ideolojiler üzerine bina edilmez. Bugün içinde yaşadığımız kavganın sebeplerinden bir tanesi de aynı zamanda herkes kendisini hakikatin sahibi görerek, hakikate davet adına kendisine davet ediyor. Hatta İslam dünyasında öyle yapılar oluştu ki insanlar yahut insanlardan müteşekkil yapılar, insanlara şöyle diyebiliyorlar: 'Biz sizin ahiretinizi garantiye alalım, siz dünyada iradenizi bize teslim edin'. Yok böyle bir şey. Bu, İslam'ın ortadan kaldırmak için mücadele verdiği bir konudur. Hiç kimse kimsenin ahiretini garantiye alamaz. Ahireti karşısında hiç kimse dünyasını bir başkasına emanet edemez. Ama böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesidir" diye konuştu.

TDV KAGEM Müdürü Hicret Toprak da merkezin yeni dönem hedef ve projeleri hakkında bilgi verdi.

Etkinliğe, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mustafa İsen, akademisyenler, Diyanet İşleri Başkanlığı ve TDV mensuplarıyla sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Konferansın ardından TDV Konferans Salonu fuaye alanında Ressam Betül Burnaz'ın "Kabe" temalı sergisi açıldı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Changan Lumin Corn Türkiye'ye geliyor! 450 bin liraya sıfır otomobil
Saldırıdan sonra Putin'den savaş açıklaması: Meşru hedef sayacağız!