24 Kasım Öğretmenler Günü

Merkez Parti Genel Başkanı Abdurrahim Karslı mesajında, toplumun gelişmesinde en temel görevi üstlenen öğretmenlerin hak ettikleri konumda olmadığını dile getirdi.

Son yıllardaki yanlış uygulamalarla eğitim kadrosunun huzursuz ve kaygılı olduğunu savunan Karslı, "Biz iktidara geldiğimizde bugün sayıları 850 bine yaklaşan öğretmenlerimizi kimseye muhtaç etmeyeceğiz. Onlara hak ettikleri desteği sonuna kadar vereceğiz. İşe başlayan öğretmenimize 2 bin 500 lira taban ücret ödeyeceğiz. Her 10 yıl için bin 500 lira ek destek priminin dışında, öğrencilerin başarısı oranında başarı destek primi vereceğiz" ifadelerini kullandı.

Her öğretmene ayda 300 lira konut yardımı yapacaklarını, temel giderler, konut ve taşıt vergisinde de yüzde 50 indirim sağlayacaklarını bildiren Karslı, öğretmenlerin özlük haklarının yanı sıra çalışma koşullarının da yeniden düzenleneceğini kaydetti.

Yapacakları eğitim reformuyla mesleğin itibarını yeniden yükselteceklerini kaydeden Karslı, "Bu kutsal mesleğe yaraşan idealizmi ve amatör ruhu yeniden dirilteceğiz" değerlendirmesini yaptı.

"Öğretmenlerin yüzde 37,6'sı depresyondan şikayetçi"

Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal öğretmenlerin hükümet tarafından "siyasi rant" olarak görüldüğünü savundu.

Mesajında, "Öğretmenlerimiz, 12 yıldır her dönem sisteme 'bakan'lar tarafından bir siyasi rant olarak algılanmış, onlara 'atama' sözü ile oya karşılık 'umut' satılmıştır" ifadesini kullanan Uysal, hükümetin milleti öğretmenlerle değil polis gücüyle eğitmeye çalıştığını iddia etti.

AK Parti'nin eğitim sisteminin sorunlarını görmediğini, sistemi kişilerin keyfiyetine bıraktığını ileri süren Uysal, 12 yılda 5 kez Milli Eğitim Bakanı değişmesini eleştirdi.

Yapılan araştırmalarda Türkiye'de öğretmenlerin yüzde 57,6'sının borçları nedeniyle yaşadıkları sağlık sorunlarını gözler önüne serdiğini öne sürerek, "Sağlık problemi yaşayan öğretmenlerin yüzde 37,6'sı depresyon, yüzde 27,2'si uyku bozukluğundan şikayetçi. Bu gibi sağlık sorunları yaşayan öğretmenlerimizin sağlıklı bireyler yetiştirmesi, yetişecek bireylerin 'Muasır Medeniyet' hedefine yönelik bir emek sarf etmesi beklenmemelidir" ifadelerini kullandı.

"Öğretmene yapılan yatırım ülkenin geleceğine katkıdır"

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay ise öğretmenlerin bir yandan adaletsiz ücret politikaları karşısında ayakta durmaya, itibarsızlaştırılan ve değersizleştirilen meslek onurunu korumaya çalışırken, diğer yandan eğitim ortamının, içeriğinin, yöntemlerinin yapılandırılmasından özlük haklarına kadar birçok konuda mücadele ettiğini belirtti.

24 Kasım'ın iktidarın değişmeyen sahte övgüleri, içi boş vaatleri ve hamasi nutuklarıyla geçip gideceğini öne süren Kubilay, şunları kaydetti:

"Gelecek nesillerin yetiştirilmesi akademik, pedagojik, kültürel açıdan nitelikli, tam donanımlı, hakkını alabilen öğretmenler ile özgürlükçü, eşitlikçi, laik, demokratik zihniyet ve uygulamalarla mümkündür. Unutmamak gerekir ki, öğretmene yapılan yatırım ülkenin geleceğine, ilerlemesine, özgürlüğe, demokrasiye, barışa yapılacak en büyük katkıdır."

"24 Kasım, içi doldurulamayan 'belirli' gün"

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer de yayımladığı mesajda, Öğretmenler Günü'nün 24 Kasım'da kutlanmasına 1981'de karar verildiğini ifade etti.

Öğretmenler Günü'nün kutlanmaya başladığı günden bu yana içi doldurulamayan, yasak savmak kabilinden törenler ve beylik konuşmalarla geçiştirildiğini savunan Özer, mesajında şunlara yer verdi:

"Öğretmenlere pratikte herhangi bir katkı sunamayan, çocuk masumiyetinin suni teneffüsüyle bugüne kadar gelen 24 Kasım, ideolojik devletin bir ritüeli olmaktan öteye geçemeyen bir 'belirli' gündür. Öğretmenlerin günü kutlanacaksa, bu, militarist biçimde öğretmeni belli saatte, belli yerde bulunmaya zorlayarak değil, öğretmeni bir makama götürüp 'günümü kutla' yaklaşımı yerine, bütün devlet erkanının da hocası olan öğretmenlerin kendi mekanlarında ziyaret edildiği ve önemsendiği bir nezaket çerçevesinde olmalıdır."