Adana'daki yasa dışı dinleme davası
İkisi emniyet müdürü 14 polisin yargılandığı davada, daha önce birleştirilen 2 dosyanın ayrılmasına karar verildi
Yasa dışı dinlemelere ilişkin soruşturma kapsamında, ikisi emniyet müdürü 14 emniyet personelinin yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.
Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan emniyet müdürleri İ.B. ve E.Y. ile emniyet personeli A.K, R.K, H.S, B.A.D, M.G, E.G, F.K, M.A, Ş.Ş. ve A.A ile avukatlar hazır bulundu, F.M. ve A.Ş. duruşmaya gelmedi.
İ.B, savunmasında, davaya ilişkin iddianamede, savcının, yasayla kendilerine verilen yetkilerin geniş olduğundan bahsedildiğini belirterek, yasada bazı kişilerin dinleme dışında kalacağına ilişkin hüküm bulunmadığını söyledi.
İstihbarat faaliyetlerinden elde edilen bilgilerin yasal delil bile kabul edilmediğini öne süren İ.B, ''Buna rağmen biz bu eylemden yargılanmaktayız. Hatta Devlet Denetleme Kurulu, anlattığım tarzda bir rapor hazırlamıştır. Aldığımız istihbarat doğrultusunda görevimizin gereğini yaptık. Yapmış olduğumuz işlemler ve alınan kararlar gizlidir. Gazetelerde bu kararlar açıklanana kadar hiçbir birimden bilgi akışı olmamıştır. Hatta İzmir'de bir arkadaşımız, karar metni pencereden uçmak üzereyken peşinden hamle yapmış ve camdan düşüp, vefat etmiştir'' dedi.
Emniyet müdürü E.Y. de müşteki polis memurlarından bir kısmını tanıdığını, yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu savundu.
E.Y, "İstihbari bilgi hangi suç için gelmişse biz de o suçla ilgili alınan istihbaratı teyit etmek amacıyla dinleme yaparız. Bu konuda mahkeme kararı aldıktan sonra dinleme yaparız. Şüphe devam etmekteyse uzatma talep edilir. Yaptığımız işlem yasaya uygundur" diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan diğer sanıklar da ilk duruşmadaki ifadelerini tekrar ederek, isnat edilen suçları kabul etmediklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında verilen yurt dışına çıkış yasağının devamına, müşteki avukatlarının tutuklama talebinin reddine karar verdi.
Heyet, ayrıca yasa dışı dinleme iddialarına ilişkin 6. ve 9. Ağır Ceza mahkemelerine sunulan dosyalar arasında hukuki ve şahsi irtibat bulunmadığı, müştekilerin farklı olduğu, dosyanın geldiği aşama göz önüne alındığında, sağlıklı yargılama yapılması ve delillerin sağlıklı değerlendirilmesi açısında dosyaların birleştirilmesi talebinin reddedilmesine de hükmederek, duruşmayı 4 Mart 2015'e erteledi.
