"Nükleer Silahların İnsanlar Üzerine Etkisi Konferansı"

Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz: "Nükleer silahlar var oldukça, onların kullanımı kasten veya kazaran gerçektir. Böyle bir senaryo, yaşadığımız gezegen üzerinde canlı hayatını yok edecek potansiyele sahiptir. Bu senaryonun kazananı olmadı ve olmayacaktır"

"Nükleer Silahların İnsanlar Üzerine Etkisi Konferansı"
"Nükleer Silahların İnsanlar Üzerine Etkisi Konferansı"
GİRİŞ 08.12.2014 16:17 GÜNCELLEME 08.12.2014 16:17

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, nükleer silahların varlığının insan, çevre, ekonomi ve iklim üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Nükleer silahlar var oldukça, onların kullanımı kasten veya kazaran gerçektir. Böyle bir senaryo, yaşadığımız gezegen üzerinde canlı hayatını yok edecek potansiyele sahiptir. Bu senaryonun kazananı olmadı ve olmayacaktır" dedi.

"Nükleer Silahların İnsanlar Üzerine Etkisi Konferansı", Avusturya'nın başkenti Viyana'da başladı. Tarihi Hofburg Sarayı'ndan gerçekleştirilen konferansa, 150 ülkeden dini liderler, aktivistler ve parlamenterlerden oluşan 800 temsilci katıldı.

Nükleer silahlara sahip olan ABD ve İngiltere konferansa ilk defa katılırken, Rusya, Çin ve Fransa yine katılmadı. Nükleer silahlar sahip olan Hindistan ve Pakistan dışında hiçbir ülke, birincisi Mart 2013'te Norveç'in başkenti Oslo'da, ikincisi Şubat 2014'te Meksika'nı Nayarit eyaletinde gerçekleştirilen konferansa katılmamıştı.

Dünya genelinde bugün nükleer silahlara sahip 9 ülke bulunuyor. Bunlar ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere, İsrail, Hindistan, Pakistan ve Kuzey Kore.

"Bu senaryonun kazananı olmadı ve olmayacak"

Konferansın açılışında konuşan Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, nükleer silahların varlığının insan, çevre, ekonomi ve iklim üzerinde olumsuz etkileri olduğunu belirterek, "Nükleer silahlar var oldukça, onların kullanımı kasten veya kazaran gerçektir. Böyle bir senaryo, yaşadığımız gezegen üzerinde canlı hayatını yok edecek potansiyele sahiptir. Bu senaryonun kazananı olmadı ve olmayacaktır" dedi.

Nükleer silahların muhtemel etkilerinin göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekmek istediklerini belirten Kurz, nükleer silahların olmadığı bir dünyanın kurulmasına katkı sağlamak istediklerini ifade etti. Kurz, "Biz, kendimizi ve gelecek nesiller için ortak sorumluluğa sahibiz" diye konuştu.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un mesajı

BM Silahsızlanma İşleri Yüksek Temsilcisi Angela Kane, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'un gönderdiği mesajı okudu.

Mesajda konferansın sivil toplumlara ve hükümetlere enerji verdiği vurgulandı. Nükleer silahların kullanımının korkunç sonuçlar doğuracağını akıllardan çıkarılmaması gerektiğini vurgulayan Ban, nükleer silahların yaygınlaşmasının; yıkımın, açlığın, yoksulluğun, iklim değişiminin, aşırılık ve silahlanmanın artması anlamına geldiğine dikkati çekti.

Nükleer çağın 70. yılına girdiklerini ifade eden Ban, "Tarih bize nükleer silahların tehlikelerinin kalacağı dersini öğretiyor. Nükleer silahlara sahip olmak, uluslararası sorunları çözmüyor, o sadece var olan sorunları daha tehlikeli hale getiriyor. Güçleri alarmda tutmak güvenliği sağlamıyor fakat kaza olma olasılığını artırıyor" ifadelerini kullandı.

Papa'dan "küresel ahlak" vurgusu

Katolik aleminin lideri Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un gönderdiği mesaj da Vatikan'ın BM Cenevre Daimi Temsilcisi Başpiskopos Silvano Maria Tomasi tarafından okundu. Papa mesajında, nükleer tehdidin azaltılması için küresel ahlaka ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Daha güvenli bir dünya için hep birlikte çalışmaya teşvik edecek dayanışma ahlakına ihtiyaç olduğunu belirtilen mesajda, "Barış, düşmanlar ve diktatörler arasındaki güç dengesinin korunmasıyla sağlanamaz. Barış, adalet, kalkınma, özgürlük, insan haklarına saygı ve insanlar arasında güvenin inşa edilmesine dayanmak zorundadır" ifadeleri kullanıldı.

"Nükleer silahlar bir çılgınlık"

ABD'nin 1945 yılında Japonya'nın Hiroşima kentine attığı atom bombasından sağ kurtulan Setsuko Thurlow da konferansa katılarak bir konuşma yaptı.

Nükleer silahların yasaklanması için yeni nükleer felaketlerin beklenmemesini isteyen Thurlow, insanlığın nükleer acıları tecrübe ettiğini belirterek, "Artık nükleer silahları yasaklama vaktidir" dedi. Nükleer patlamalardan sonra hayatta kalan insanlara yeterli düzeyde yardım götürmenin imkansızlığının göz önünde bulundurulmasına dikkat çeken Thurlow, "Dünyayı nükleer silahlardan arındırmanın bir yolu olmalıdır" diye konuştu.

Kendisinin bir politikacı veya diplomat olmadığını kaydeden Thurlow, "Eminim ki böyle bir dünyayı, 70 yıl öncesiyle çaresizlik duygusu içinde karşılaştırmayız. Nükleer silahlar bir çılgınlıktır. Bizler bunu durdurmalıyız" diye konuştu.

16 bin 300 nükleer silah var

Nükleer savaş tehdidinin yaşandığı Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana yaklaşık 25 yıl geçmesine rağmen 2014 yılı ortası itibariyle dünya genelinde 14 ülkede 98 tesiste 16 bin 300 nükleer silah bulunduğu tahmin ediliyor.

Bunların yaklaşık 10 bin tanesinin askeri cephane olarak bulunduğu, modasının geçtiği ve imha edilmeyi beklediği belirtiliyor. Yaklaşık 4 bin nükleer silahın işletime hazır olduğu, bin 800'ünün yüksek alarm düzeyinde beklediği ve talimattan kısa bir süre sonra kullanıma hazır olduğu ifade ediliyor.

Dünyadaki toplam nükleer silahların yüzde 93'nü Rusya ve ABD elinde bulunduruyor. ABD'nin 7 bin 300, Rusya'nın ise 8 bin nükleer silah bulunduğu tahmin ediliyor. ABD, nükleer silahlarını 12'si ABD'de, 6 tanesi Avrupa'da olmak üzere toplam 18 tesiste depolarken, Rusya'nın ise nükleer silahlarını 40 yerel mekanda depoladığı tahmin ediliyor.

Nükleer denemeler artıyor

Bir taraftan nükleer silahların azaltılması yönünde çalışmalar devam ederken, diğer taraftan devletler ve devlet dışı aktörler nükleer silahlara sahip olabilmek için yoğun çalışmalar sürdürüyor.

Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması Örgütü Hazırlık Komisyonu, 1945'ten bu yana 2 binin üzerinde nükleer denemeler yapıldığını ve bu denemelerin çevreye büyük oranda radyoaktif maddeler yaydığını aktarıyor.

Nükleer silahların zararları

Konferansta, herhangi bir nükleer silah kullanımının, çevreye, iklime, sağlığa, sosyal düzene, kalkınmaya ve ekonomiye çok ciddi zararlar vereceğini vurgu yapılıyor.

Nükleer silahların sosyoekonomik zararları ise meydana geldiği yere göre değişiklik gösteriyor. Nükleer silahların olumsuz etkileri, insanların yaşamlarını yitirmesi, maddi ve manevi kayıplar, kamu hizmetleri, iletişim, taşıma, bankacılık ve sağlık hizmetlerinin aksaması, siyasi ve ekonomik yaptırımlarla karşılık vermesi şeklinde sıralanıyor.

Küresel iş dünyası da nükleer silahların yayılmasından tedirginlik duyuyor. Dünya Ekonomi Konseyi, 2012'de yayımladığı bildiride, nükleer patlamaların piyasa fiyatları, ticaret ve iletişim zarar görmesini de içeren geniş bir maliyete neden olacağını açıklamıştı.

Japonya'da 2011'de meydana gelen Fukuşima nükleer kazası, kazanın meydana geldiği bölgede yaklaşık 600 kilometrekare alanın boşaltılmasına neden olmuştu. Fukuşima kazasının maliyetinin 250-500 milyar dolar arasında değiştiği tahmin ediliyor.

Nükleer patlamaların kısa ve uzun dönemli sonuçları ve insan hayatı üzerindeki risklerinin tartışıldığı konferans, yarın sona erecek.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
MHP'den Yeniden Refah açıklaması! Dikkat çeken Milli Görüş çıkışı
Fenerbahçeli eski yıldız, 'oruç' açıklamasıyla gönülleri fethetti!