"Birbirimizin Şarkısını Söylemeli" sempozyumu

Diyanet İşleri Başkanlığı Dinler ve Kültürlerarası İlişkiler Daire Başkanı Yılmaz: - "Türkiye tecrübesini Avrupa'ya ve İslam dünyasına taşımak gerekiyor"

"Birbirimizin Şarkısını Söylemeli" sempozyumu
"Birbirimizin Şarkısını Söylemeli" sempozyumu
GİRİŞ 11.12.2014 01:17 GÜNCELLEME 11.12.2014 01:17

Türkiye'den farklı dinlerin temsilcileri Avrupa Parlamentosu'nda (AP) birlikte yaşama kültürünü tartıştı.

AK Parti Brüksel Temsilciliği'nin AP'de düzenlediği, "Birbirimizin Şarkısını Söylemeli" sempozyumuna konuşmacı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Dinler ve Kültürlerarası İlişkiler Daire Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz, Süryani Ortodoks Kilisesi İstanbul ve Ankara Metropoliti Yusuf Çetin, Türkiye Musevileri Hahambaşı İshak Haleva ve AK Parti Brüksel Temsilcisi Zafer Sırakaya katıldı.

İngiliz Muhafazakar AP Üyesi Sajjad Karim'in yönettiği sempozyumda Yılmaz, Türkiye'nin, farklı din ve inançları barış ve huzur içinde birlikte yaşatma başarısı nedeniyle örnek alınması gerektiğini söyledi.

Yılmaz, Osmanlı dönemine ait verilere bakıldığında, gayrimüslimlerin toplam nüfusa oranının 1500'lü yıllarda ve 1800'lü yılların ortalarında yüzde 42 olduğunun görüldüğünü ve 300 yıl araya rağmen bu oranlarda önemli bir değişiklik oluşmamasının o dönemlerde farklı dinlerin barış içinde birlikte yaşadığını ispatladığını ifade etti.

Cumhuriyet döneminde bazı istisnalar hariç bu barış ve birlikte yaşama tecrübesinin muhafaza edildiğini ve son dönemde atılan adımların gayrimüslimlerin beklentilerini büyük ölçüde karşıladığını belirten Yılmaz, "Türkiye tecrübesini Avrupa ve İslam dünyasına taşımak gerekiyor" dedi.

Hüseyin Yılmaz, Türkiye'nin etrafı adeta bir ateş çemberiyken Anadolu'nun Suriye ve Irak'taki savaştan kaçanlar başta olmak üzere farklı din ve inançlardan halklar için en önemli sığınak noktası olmayı sürdürdüğünü kaydetti.

Yılmaz, dinlerin öğretilerine bütüncül bakıldığında hiçbirinin şiddet çağrısı yapmadığını fakat bazı radikal grupların keyfi ve dar yorumlamalarla dinleri şiddete alet ettiklerini anlattı.

Hahambaşı Haleva, farklı din ve inançları için birlikte varolmaları ve yaşamalarından başka çıkar yol bulunmadığını ifade ederek, bazı Avrupa ülkelerindeki helal ve koşer yasağı ile sünneti yasaklama girişimlerini eleştirdi.

Haleva, "Helal ya da koşerden rahatsız olmaya gerek yok. Onların laik olma hürriyeti varsa benim de dinime saygı hürriyetim var" değerlendirmesinde bulundu.

Metrepolit Çetin de Türkiye'de son yıllarda devletin farklı dinlere yaklaşımının büyük ölçüde değiştiğini ve açılımların müspet sonuçlarını gördüklerini söyledi.

Çetin, "Devletimizin en üst düzeydeki yetkililerine gerektiğinde ulaşabiliyoruz ve sorunlarımızı rahatlıkla anlatabiliyoruz. Dini vecibelerimizi, ibadetlerimizi tam bir serbestiye içinde ifa ediyoruz" dedi.

"Dünya genelinde şiddet ve hoşgörüsüzlük arttı"-

AK Parti Brüksel Temsilcisi Sırakaya ise "Dünya genelinde şiddetin ve hoşgörüsüzlüğün arttığını gözlemliyoruz. Müsamaha azalırken marjinalleştirme artıyor" yorumunu yaptı.

Böyle bir atmosferde birlikte yaşamanın zorlaştığını ve bazı suistimallerin din adına yapıldığını ifade eden Sırakaya, şunları söyledi:

"İslam, Hristiyanlık ve Musevilik'te bu tür fiillere yer yok. Buna kesinlikle engel olunmalı, bu sorunun üstesinden gelinmeli. Hoşgörü, nezaket ve sevgi öğütleyen din adına tahammülsüzlük ve şiddet uygulanıyor. Mesela İslam'da bir masumu öldürmek tüm insanlığı öldürmekle eşitlenirken maalesef her gün bazı medya kuruluşlarının İslami terör tanımını kullandığını görüyoruz. Bu büyük bir haksızlık."

Bazı AP üyeleri dahil 200'e yakın davetlinin katıldığı sempozyumun ardından klasik müzik konseri verildi, resepsiyon düzenlendi.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Sergen Yalçın'dan Beşiktaş yönetimine mesaj! Geri dönecek mi?
TikTok'a yasak! ABD Başkanı Biden imzayı attı