ABD-Küba ilişkilerinde tarihi yeni dönem

ABD Başkanı Barack Obama'nın Küba'ya yönelik diplomatik açılımına Küba kökenli senatörler ve Temsilciler Meclisi Başkanı Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner tepki gösterdi.

İsmi 2016 başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin olası aday adayları arasında geçen Marco Rubio, Obama için "hayatımda gördüğüm en kötü müzakereci" ifadesini kullanırken, Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat Bob Menendez de ABD'nin Küba'da 5 yıldır tutuklu bulunan Alan Gross'a karşılık "Küba Beşlisi"nin son 3 üyesini serbest bırakmasının, "aşırı derecede tehlikeli bir örnek oluşturduğunu ve diktatör rejimlere Amerikalıları pazarlık unsuru olarak kullanmaları için davet çıkardığını" savundu.

Obama'nın ABD ve Küba'nın 50 yılı aşkın aradan sonra diplomatik ilişkileri normalleştirmek için görüşmelere başlayacağını açıkladığı tarihi konuşmasına yakın saatlerde kendisi de basın toplantısı düzenleyen ve Amerikan televizyonlarına mülakatlar veren Rubio, "Barack Obama, en azından (eski başkan) Jimmy Carter'dan beri, hatta belki de ülkenin tarihindeki en kötü müzakereci" dedi.

Tutuklu takasının "yurt dışındaki her bir Amerikalı'nın başına bedel koyduğunu" savunan Rubio, şunları kaydetti:

"Küba ile normal ilişkilere sahip olmayı ben de çok isterim ama bunun olması için Küba'nın normale dönmesi gerekiyor, öyle değil, zalim bir diktatörlük. (Takastan sonra) Şimdi diktatörlükler biliyor ki eğer bir Amerikalıyı ellerinde tutarlarsa tek taraflı ve büyük çaplı politik tavizler alabilirler. Castro kardeşlere taviz vermek, sadece Caracas'tan Tahran ve Pyongyang'a uzanan diğer tiranların, iktidarındaki son iki yılda Başkan Obama'nın saflığından faydalanabileceklerini görmelerine neden olacak" diye konuştu.

Obama'nın Küba ile ilişkileri normalleştirme adımlarının adadaki halka demokrasi getirmeyeceğini ve bunun aslında "Küba halkı için korkunç" olduğunu savunan Rubio, "5 yıl sonra Küba hala diktatörlük olarak kalmaya devam edecek, hem de çok daha kazançlı şekilde" ifadesini kullandı.

Rubio, Obama'yı, uluslararası arenada sürekli olarak, "karşılığında hiçbir şey almadan her şeyi vermekle" suçlarken, gelecek ay devralacağı Senato Dış İlişkiler Komitesi'nin Batı Yarıküre alt komitesinin başkanlığı süresince Obama'nın "bu tehlikeli girişimini engellemek için her türlü çabayı sergileyeceğini" ve Obama'nın Küba'ya atayabileceği herhangi bir büyükelçinin atamasını da bloke edeceğini belirtti.

Yine Küba kökenli diğer bir senatör, Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert Menendez de "Başkan Obama'nın adımları, Küba hükümetitinin zalimce davranışlarını aklıyor. Gross karşılığında üç mahkum edilmiş suçluyu takas etmek aşırı derecede tehlikeli bir örnek oluşturuyor. Diktatör rejimlere yurt dışındaki Amerikalıları pazarlık unsuru olarak kullanmaları için davet çıkarıyor. Korkarım ki bugünkü adımlar da, yurtdışında görev yapan binlerce Amerikalı'nın hayatını riske atacak" diyerek, Obama'nın açılımına tepki gösterdi.

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner da Obama'nın Küba politikasında açıkladığı değişimi eleştirerek, bunu "zalim bir diktatörlüğe verilen anlamsızca tavizlerden bir yenisi" olarak niteledi. Boehner, "Castro rejimiyle ilişkiler, Küba halkı özgürlüklere kavuşuncaya kadar, bırakın normalleştirilmeyi, yeniden değerlendirilmemeli bile" ifadesini kullandı.