PKK'ya silah bırakma çağrısı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe'deki görüşmeyi çözüm süreci açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi

PKK'ya silah bırakma çağrısı
PKK'ya silah bırakma çağrısı
GİRİŞ 28.02.2015 14:21 GÜNCELLEME 28.02.2015 14:21

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın HDP grup başkanvekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ve HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile yaptığı görüşme Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki bazı sivil toplum kuruluşları tarafından memnuniyetle karşılandı.

Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, PKK'ya silah bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde görüşmenin çözüm sürecinin barışla nihayete ermesi konusunda umutları artırdığı görüşünde.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, AA muhabirine, 21 Mart 2013'te gerçekleştirilen Nevruz etkinliğinde Abdullah Öcalan'ın çağrısının Kürt sorununun çözümünde silahların tümüyle devreden çıkarılması ve demokratik siyasetin esas alınması olduğunu hatırlattı.

"Bugün açıklanan çağrı ile artık barış ve çözüm sürecinin en stratejik hedefi olan silahların devreden çıkarılması hedefine yaklaşıldı. Bu çağrı üzerine PKK'nın yetkili organlarını, kongresini toplayarak Türkiye'de Kürt sorununun çözümünde silahların devreden çıkarılacağına dair bir iradeyi ortaya koyduğunu açıklaması önemli bir aşamayı ifade eder" diyen Elçi, böylece sorunun demokratik yollarla çözümü umudunun da ete kemiğe bürünmüş olacağını dile getirdi.

Elçi, şöyle dedi:

"Çözüm sürecinin nihai olarak barışla sonuçlanmasının en önemli unsurlarından ve aşamalarından biri silahların tümüyle devreden çıkarılması. Bu çalışmanın temel hedefi de süreci hızlandırmak. Öcalan'ın bu çağrısı üzerine PKK'nın silah bırakması meselenin barışla sonuçlanması hedefini yüzde 90'ın üzerine çıkarır. Bu son derece umut verici ve önemli bir aşama."

"Hükümetin elini daha güçlü kılacaktır"

Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay da Kürt sorununun çözümünde silahların miadını doldurduğuna inandıklarını, bunu her fırsatta dile getirdiklerini belirtti.

Sorunun diyalogla çözülmesi gerektiğini, sivil adımlar atılarak barışın mümkün olacağına inandıklarını vurgulayan Ay, "Nihai noktada PKK'nın silahlı mücadeleyi bırakması olumlu bir gelişme. Bu, hükümetin elini Kürt meselesinin çözümü konusunda daha güçlü kılacaktır. Ancak çözüm sürecinde sorumluluklar daha da artıyor" dedi.

Ay, sorunun çözümü konusunda yapılması gerekenlerin hızla gerçekleştirilmesi gerektiğini düşündüklerini aktararak, en önemli aşama olarak görülen silahlar bırakıldıktan sonra çözüme dair mekanizmaların hızla işletilmesinden yana olduklarını kaydetti.

"Gelinen aşama önemli"

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi Başkanı Mehmet Kaya ise Türkiye'nin önemli bir dönemece geldiğini dile getirdi.

Silahların bırakılmasının önemli olduğuna işaret eden Kaya, ancak bundan sonra daha yapılacak çok şeyin olduğunun bilinmesi gerektiğini anlattı.

"Silahsızlanma Kürt sorununda bir sonuçtur. Şimdi bunun ortadan kaldırılması yaşanan ölümler, travmalar, ekonomik ve sosyal kayıplar açısından çok önemli" ifadelerini kullanan Kaya, şöyle konuştu:

"Bundan sonra hızla gerek demokratikleşme gerekse de sosyal, kültürel ve temsiliyet anlamında engellerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili adımların atılması çok önemli. Gelinen aşama önemli ancak sorumlulukları artırıyor."

"Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir"

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç da yapılan açıklamaların çözüm süreci için tarihi bir gelişme olarak görülmesi gerektiğini belirtti.

Koç, çözüm sürecinin daha sağlıklı yürümesi için böyle bir kararın alınmasının beklendiğini ifade ederek, çözüm sürecinin PKK'nın silah bırakarak, şiddetin, çatışmanın son bulması ve bununla Kürt sorununu doğuran haklar çerçevesinde bir takım yasal düzenlemelerin yapılması olduğunu kaydetti.

Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hayırlı ve tarihi bir gelişmedir. Bu çağrının PKK tarafından da karşılık bulmasını ümit ediyoruz. Bu noktada siyasiler üzerlerine düşeni yapmışlardır. Böyle bir zemini hazırlamışlardır. Şu anda sivil siyasi alan sivil siyasi zemin PKK'nın silah bırakması açısından uygun durumda. PKK da bu çağrıya inşallah karşılık verir. Burada asıl belirleyici olan PKK'nın bundan sonraki tutumudur. Çünkü çözümün muhatapları tarafından müzakere aşamasına geçildiği ve müzakere koşulları sağlandığı için PKK'nın silah bırakması gerekiyor. Zira PKK müzakerelere geçildiği taktirde silaha son vereceğini ifade etmişti. Bu kapsamda bundan sonra top PKK'da yani Kandil'de. Kandil'in tavrı çözüm sürecinin kaderini belirleyecektir."

"Sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu"

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi da çözüm süreci için toplantının sonunda yapılan açıklamanın çok önemli olduğunu söyledi.

Bundan sonra demokratikleşme için adımların atılmasının beklendiğine işaret eden Elçi, "Bu çözüm sürecinde ciddi bir aşama. Dileriz ki; yol kazasına uğramadan bu müzakereler devam eder ve süreç barışla sonuçlanır. Bu açıklama ile sürecin daha hızlı ilerleyeceği yönünde umut oluştu" şeklinde konuştu.

Elçi, anayasanın değiştirilmemesi halinde sorunun tamamen çözülmesinin mümkün olmayacağını savunarak, yeni bir anayasanın hazırlanmasının gerektiğini dile getirdi.

"Sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir"

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, çözüm sürecinin en önemli eşiklerinden birinin silah bırakma olduğunu, çözüm sürecinin temel amacının PKK'nın silahsızlanması, sorunların demokratik siyasetle çözülmesinin imkanlarının yaratılması olduğunu belirtti.

"Silah bırakılması çağrısı ile çözüm sürecinde temel amacın gerçekleştirilmesi konusunda son derece önemli bir adım atıldı. Bundan sonraki süreçte 21 Mart'ta kutlanacak nevruza kadar PKK'nın Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi terk ettiklerine dair bir deklarasyonu yapması bekleniyor" diyen Coşkun, Kandil'in Öcalan'ın yaptığı çağrının dışında herhangi farklı bir girişimi olacağını düşünmediğini aktardı.

Böylece Türkiye'de müzakere denilen aşamaya geçilmiş olacağına dikkati çeken Coşkun, "Bundan sonra sorunun çözümünü demokratik siyaset belirleyecektir. Bu son derece önemli ve değerlidir, çözüm sürecinde bugüne kadar gelinen en önemli aşamadır" diye konuştu.

Coşkun, silahlı mücadeleden vazgeçildiğinin ilan edilmesinden sonra yeni anayasanın gerçekleştirilmesinin çok daha olumlu bir atmosfer oluşturacağını vurguladı.

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Merkez Bankası anketi açıkladı: İşte yıl sonu dolar ve enflasyon tahmini
Son dakika: İsrail'den İran'a misilleme saldırısı