Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Tuncer:

"İş kazalarındaki ölümlerin ve yaralanmaların, işçinin kaderi veya işin fıtratı şeklinde ifade etmek bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır"

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Tuncer:
Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Tuncer:
GİRİŞ 03.03.2015 14:01 GÜNCELLEME 03.03.2015 14:01

Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya Koordinasyon Kurulu Sekreteri Vahap Tuncer, "İş kazalarındaki ölümlerin ve yaralanmaların, işçinin kaderi veya işin fıtratı şeklinde ifade etmek, bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır" dedi.

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Tuncer, 1992 yılında Zonguldak'ın Kozlu ilçesinde 263 madencinin hayatını kaybetmesi sonrası 3 Mart'ın "İşçi Ölümlerine Karşı Mücadele Günü" olarak kabul edildiğini söyledi.

Türkiye'de her yıl binlerce iş kazası yaşandığını, yüzlerce emekçinin hayatını kaybettiğini, binlerce işçinin ise yaralandığını belirten Tuncer, yapılan araştırmalara göre iş kazalarının yüzde 98'inin, meslek hastalıklarının ise yüzde 100'ünün önlenebilir olduğunu vurguladı.

Gerekli önlemler alınmadığı için her yıl iş kazaları ve meslek hastalıkları yüzünden birçok insanın hayatını kaybettiğini ifade eden Tuncer, "İş kazalarındaki ölümlerin ve yaralanmaların, işçinin kaderi veya işin fıtratı şeklinde ifade etmek, bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır" dedi.

Tuncer, iş kazalarının önlenmesi için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

"Özelleştirmeler iptal edilmeli, madencilik sektörü başta olmak üzere taşeronluk ve rödevans ile her türlü güvencesiz çalışma uygulamaları kaldırılmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin ayrımsız tüm çalışanlar için bir hizmet değil, bir hak olduğu ve çalışanların bu hakkına karşı muhatabın devlet olduğu kabul edilmelidir. Sendikaların önünde ILO standartlarıyla çelişen engeller kaldırılmalı ve örgütlenme teşvik edilmelidir. Sendikaların, meslek odalarının, üniversitelerin karar süreçlerinde ve yönetiminde etkin katılımının olduğu idari ve mali yönden bağımsız, demokratik bir işleyişe sahip Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kurumu oluşturulmalıdır."

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Kiralık evlere yeni uygulama: 500 bin TL ceza gelebilir
Gelirini beyan etmeyenler için ‘pişmanlık’ imkanı! Bakan Şimşek'ten çağrı