CHP'nin Sakarya mitingi

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1) "Vatandaşlarım arasında hiçbir ayrım yapmayacağım. Onlar yapıyorlar, Ankara'daki beyler bizi bölüyorlar, ayrıştırmak istiyorlar. Açık, net söylüyorum; hiç kimsenin inancını, kimliğini, yaşam tarzını siyasete malzeme yapmadım ve yaptırmayacağım. Her vatandaşıma saygı duyuyorum ve duymaya da devam edeceğim"

CHP'nin Sakarya mitingi
CHP'nin Sakarya mitingi
GİRİŞ 29.05.2015 22:14 GÜNCELLEME 29.05.2015 22:14

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayacağını belirterek, "Onlar yapıyorlar, Ankara'daki beyler bizi bölüyorlar, ayrıştırmak istiyorlar. Açık, net söylüyorum; hiç kimsenin inancını, kimliğini, yaşam tarzını siyasete malzeme yapmadım ve yaptırmayacağım. Her vatandaşıma saygı duyuyorum ve duymaya da devam edeceğim" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde, Türkiye'de esnaf, çiftçi, emekçi, fakir ve fukaranın sahipsiz olmadığını bütün Türkiye'ye haykıracaklarını söyledi.

"Sözüm söz, size sahip çıkacağım" diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"13 yıldır iktidardalar, 13 yıl. Şikayet etmeye hakları yok. 13 yıldır ne yaptılar bu ülkede? Efendim diyorlar ki 'yol yaptık.' İyi de yol yapmayan hükümet yok ki her hükümet yol yapar. Sadece Türkiye'de değil bütün dünyada öyledir. Neymiş, köprü yaptılar. Köprü yapmayan hükümet yok ki herkes köprü yapar. Ankara'daki beylere soruyorum, 13 yıldır koltuklarınıza oturuyorsunuz, eğer hükümetseniz, halkı düşünüyorsanız 17 milyon yoksul bu güzel ülkede niçin var?"

Kılıçdaroğlu, halktan birisi olduğunu, Anadolu'nun kuş uçmaz, kervan geçmez bir köyünde doğduğunu aktardı.

Devletin en önemli mevkilerinde görev yaptığını, 27,5 yıl devlete hizmet ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Vergi nasıl toplanır, bütçe nasıl yapılır, para nasıl harcanır bilirim ama öğrendiğim bir şey daha var? Kul hakkı neden yenmez, onu da çok iyi bilirim. Bu ülkeye refahı, huzuru getireceğim. Benimle kavga etmek istiyorlar. Sabah, akşam 'Kılıçdaroğlu böyle, Kılıçdaroğlu şöyle' diyorlar. Sözüm söz, kavga etmeyeceğim. Bu millet kavgadan bıktı, ben ne yapacağımı anlatacağım size" ifadesini kullandı.

"Bir çocuğumuz açsa tok karınla uyumayacağım"

Kılıçdaroğlu, refahı tabana yayacağını, herkesin büyüme ve kalkınmadan nasibini alacağını belirterek, hiçbir vatandaşı aç ve açıkta bırakmama gibi bir ilkeye sahip olduğunu vurguladı.

"Bir çocuğumuz açsa size söz veriyorum ben tok karınla uyumayacağım" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Eğer bir komşumuz yoksulsa onun yoksulluğunu gidermek benim için şeref ve namus borcu olacaktır. Vatandaşlarım arasında hiçbir ayrım yapmayacağım. Onlar yapıyorlar, Ankara'daki beyler bizi bölüyorlar, ayrıştırmak istiyorlar. Açık, net söylüyorum, hiç kimsenin inancını, kimliğini, yaşam tarzını siyasete malzeme yapmadım ve yaptırmayacağım. Her vatandaşıma saygı duyuyorum ve duymaya da devam edeceğim. Onlar iktidara geldikten sonra Türkiye'yi, vatandaşı unuttular. Kendilerine altın kaplamalı klozetler yapıyorlar. Ben merak ediyorum. Bu israf neden? Harcanan her kuruş, tüyü bitmemiş yetimden alınan vergidir. Her kuruşun hesabını siyasetçi bu millete vermek zorundadır. Sana parayı 'altın klozetli tuvalet yap' diye vermedi, yoksulluğu, işsizliği gider, esnaf kazansın, çiftçi üretsin diye verdi."

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"O nedenle açık ve net, bu millet oy verdi, 13 yıl iktidardalar, şikayet etmeye hakları yok. Hiç kimse önlerine engel çıkarmadı. 13 yılda ne oldu? Size bir tablo. 17 milyon yoksulumuz, 6 milyon 250 bin işsizimiz, yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyelimiz, aylık geliri bin liranın altında olan 8 milyon emeklimiz oldu. İki Trakya büyüklüğünde alanı artık çiftçi ekmiyor. 'Niye ekeyim?' diyor, zarar ediyorlar. Çiftçi borç içinde, 5 milyon vatandaş borç batağında. Hangi sorunu çözdüler? Köşeyi döndüler."

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, siyasetin sorun çözme alanı olduğuna işaret ederek, "Eğer siyaset kendisi sorunlu olursa ülke için felakettir. Bunlar önce dediler ki 'Yoksulluğu bitireceğiz.' 'Eyvallah' dediniz. 'Yolsuzluklar, yasaklar bunlar ortadan bitecek' dediler. 'Eyvallah' dediniz. 13 yıldır iktidardalar neyi bitirdiler? Esnafı, çiftçiyi, emekliyi bitirdiler, kendilerine göre farklı bir Türkiye yarattılar. O nedenle Sakarya, ayağa kalk ve seslen. De ki, 'Sana milletvekili verdim, sorunları çöz, yoksulluğu bitir, çiftçiye huzur getir, her eve bereket getir, her evde tencere kaynasın diye sana oy verdim, gereğini yapmadın. Şimdi sözüm söz, 7 Haziran'da sana oyum yok, kusura bakma de' Sakarya" diye konuştu.

"Güzel, yaşanacak, huzurlu Türkiye diyoruz"

"Ben, güzel, yaşanacak, huzurlu, herkesin kazandığı, aç ve açıkta kimsenin olmadığı bir Türkiye diyorum. Her evde huzurun, bereketin olduğu bir Türkiye diyoruz" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Soruyorum, refahı tabana nasıl yayacağız? Nasıl herkes refahtan, kalkınmadan pay alacak? Onlar bunu düşünmezler ama bu kardeşiniz düşündü çünkü ben Ecevit'in geleneğinden geliyorum. Ne diyordu Ecevit, 'Ne ezen ne ezilen, insanca, halkça bir düzen' diyordu. Aynı şeyleri söylüyoruz. Ne ezilen ne ezen, insanca halkça bir düzen" şeklinde konuştu.

"Kaçak saraya bağlanan bütün hortumları keserek emekliye vereceğim" diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadelere yer verdi:

"Eğer onlarda bir vefa duygusu, onların yüreğinde bir insanlık sevgisi olsaydı gelir şunu söylerlerdi; 'ya bu millet beni 3 dönem başbakan yaptı, bu millet bana kırmızı plakalı araçlar verdi, bu millet bana yüksek maaşlar verdi, ben bu millete hiçbir şey yapmasam bile bu millete hizmet etmek zorundayım' diye düşünmesi lazım, onu düşünmüyor. Bana diyor ki 'O parayı nereden bulacaksın?' Ben bu parayı bulacağım, emekliye vereceğim. Senin için de kurs açacağım kurs, devlet nasıl yönetilir diye."

Emekliye iki maaş ikramiye verince emeklinin koşa koşa gidip İsviçre bankalarında hesap açacağını sandıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ya ne veriyoruz Allah aşkına. 350, 450, 550, bin, bin 200 lira aylık alıyor benim emeklim. Verdiğin maaş ne sanki? 10 bin lira maaş veriyoruz da soruyorlar, 'parayı nereden bulacaksın' diye. Hiçbir emekli kardeşim unutmasın ben eski maliyeciyim, her hesabı yaparım. Aynı zamanda eski hesap uzmanıyım. Paranın nasıl kazanılacağını, bütçeyi çok iyi bilirim. Paranın emekliye ne kadar verileceğini de çok iyi bilirim. Ben sadece iki bayramda birer maaş diyorum, her ay 10 bin lira dersem kendimi kandırmış olurum, sizi değil. Çünkü ben söz verdim mi o sözün arkasında kapı gibi duracağım, sözüm budur benim."

(Sürecek)

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Selçuk Bayraktar'dan PKK destekçisi Geerdink'e iki dilde yanıt
Başkan Erdoğan, Katar Emiri Al Sani ile görüştü