Cumhurbaşkanı Erdoğan İskenderun'da

Erdoğan: (2) "Davet edildiğim toplantılara, programım el verdiği ölçüde katılmaya gayret ettim. Biliyorsunuz bunu bile hazmedemediler. O malum terör örgütünün arkasında olduğu yapı ne diyor? 'Her çağrıldığı yere gidiyor.' Elbette gideceğim, ben milletimin içinden geldim, her fırsatta milletime gidiyorum, milletime. Siz dağa gidiyorsunuz, ben milletime gidiyorum. Onlar talimatı Kandil'den alıyor, ben ise talimatı milletimden alıyorum. Farkımız bu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan İskenderun'da
Cumhurbaşkanı Erdoğan İskenderun'da
GİRİŞ 02.06.2015 21:08 GÜNCELLEME 02.06.2015 21:08

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Davet edildiğim toplantılara, programım el verdiği ölçüde katılmaya gayret ettim. Biliyorsunuz bunu bile hazmedemediler. O malum terör örgütünün arkasında olduğu yapı ne diyor? 'Her çağrıldığı yere gidiyor.' Elbette gideceğim, ben milletimin içinden geldim, her fırsatta milletime gidiyorum, milletime. Siz dağa gidiyorsunuz, ben milletime gidiyorum. Onlar talimatı Kandil'den alıyor, ben ise talimatı milletimden alıyorum. Farkımız bu" dedi.

"Cumhurbaşkanı Halkla Buluşuyor" programları kapsamında İskenderunlularla buluşan Erdoğan, Anıt Meydanı'nda halka hitap etti.

Siyasi hayatı boyunca hep birlik, beraberlik, kardeşlik, huzur ve hizmet vurgusu yaptığını ifade eden Erdoğan, bu süre boyunca her zaman milletle birlikte olduğunu, beraber yürüdüklerini anlattı.

Makamların geçici, tevazunun ise en büyük zenginlik olduğunu belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olsan ne yazar. Sonunda gideceğin yer belli, toprak. Oradan geldik, oraya gideceğiz. 2,5 metreküp bir mezar. Oraya gömecekler. Hoca efendi, 'cumhurbaşkanı niyetine' demeyecek ki, 'er kişi niyetine' diyecek. Başbakan olsan ne yazar, aynı şey söylenecek. Trilyoner olsan ne yazar, aynı şey söylenecek. Ondan sonra bütün seni seviyor gibi görünenlerin hepsi çekip gidecek. Ama mesele ne? Baki kalan bu kubbede hoş bir sedaymış meğer" diye konuştu.

Adnan Menderes'i idam edenleri kimsenin hatırlamadığını ancak Menderes'i kimsenin unutmadığını dile getiren Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini ve böyle devam edeceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kimi zaman tek tek, kimi zaman hep birlikte üstüme geldiler. İstanbul'a belediye başkanı oldum, hizmet için attığım her adımda karşıma çıktılar. Okuduğum bir şiir yüzünden cezaevine giderken içlerinden derin bir oh çektiklerini biliyordum" dedi.

"Milletle bağımızı onlar bilmiyor"

Okuduğu şiirin Gazi Mustafa Kemal'in 'idolüm' dediği Ziya Gökalp'e ait olduğunu ve şiirin ve Milli Eğitim Bakanlığının kitaplarında da bulunduğunu anlatan Erdoğan, alandakilerin "Bir daha, bir daha" tezahüratları üzerine şiiri tekrar okudu.

Erdoğan, "Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker. Hiçbir şey bizi sindiremez, gökler yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanar dağlar saçılsa... Biz oyuz ki imanıyla övündüğümüz ecdadımız, hiçbir zaman tanklara, toplara eyvallah etmemiş. Zaferlerin kapısı, Anadolu'nun tapusu, Malazgirt'ten Çanakkale'ye kadar ecdadımın o içinde bulunduğu iman birliği, iman kardeşliğiydi. Burada olduğu gibi" diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte bizim milletimizle olan bağımızı onlar bilmiyorlardı. Sanıyorlardı ki hapishane duvarları bu irtibatı koparmaya yeter. Ben tüm geceler bana gelen mektuplara cevaplarımı yazardım. 10 bine yakın mektup yazdım. Şimdi bazen Anadolu'ya gittiğimizde bakıyorum ki o mektuplar çerçevelenmiş ve bana getirip onu gösteriyorlar. İşte mutluluk bu. Kopuyor mu bağ, kopmuyor. Ben en verimli, en güzel çalışmalarımı o dönemde demir parmaklıklar arkasında yaptım. Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl geçmeden partimiz iktidara geldi. Başbakan oldum. O egemen güç olduğunu zannedenler ne diyordu, muhtar bile olamaz. Doğru, muhtar olamadım. Başbakan oldum. Arkasından da cumhurbaşkanı oldum. Milletimin desteğiyle, hayır duasıyla o engelleri aştık. 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanı olduğumda da bazılarının içten içe oh be kurtulduk diye sevindiklerini biliyorum. Sanıyorlardı ki cumhurbaşkanı olunca ben milletimle selamı sabahı kesip sırça köşklere kapanacağım. Ama yine yanıldılar."

"Milletin içinden geldim"

Cumhurbaşkanı olduktan sonra yurt dışında 30 ülkeyi ziyaret ettiğini anlatan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlardan, esnafa, işçilerden öğrencilere, kadınlardan iş adamlarına kadar her kesimden vatandaşlarla bir araya geldiklerini, davet edildiği toplantılara programının el verdiği ölçüde katılmaya gayret gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, "Biliyorsunuz bunu bile hazmedemediler, o malum terör örgütünün arkasında olduğu yapı ne diyor? 'Her çağrıldığı yere gidiyor.' Elbette gideceğim. Ben milletimin içinden geldim. Her fırsatta milletime gidiyorum. Siz dağa gidiyorsunuz, ben milletime gidiyorum. Farkımız bu. Onlar talimatı Kandil'den alıyor. Ben ise talimatı milletimden alıyorum. Farkımız bu" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki klozet kapaklarına ilişkin açıklamasını eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi işi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki affedersiniz klozet kapaklarına bağladılar. Şimdi ana muhalefetin başındaki zat diyor ki 'Külliyedeki klozet kapakları altın kaplama.' Ben hemen genel sekreterime talimat verdim. 'Hemen' dedim 'kendilerine bir yazıyla deyin ki genel başkanınız gelsin külliyeyi gezdireyim. Kendisi nerede o altın kaplama klozetler bize göstersin.' Kardeşlerim, ne diyor biliyor musunuz? 'Ben orayı kastetmedim.' Hemen manevra. Zaten buna çarkçı diyorlar ya. Cevap veriyor genel sekreteri, 'O kaçak külliyeye veya kaçak sarayda oturmanın cevabını versin.' Onun cevabını zaten Danıştay verdi. Ama bunların ondan da haberi yok. Bu açıklamaların hepsi yapıldı.

Adamların takıldığı yer neresi biliyor musunuz değerli kardeşlerim, ben diyorum ki, 'eğer sen dürüstsen, namusluysan gelirsin burayı incelersin. Gerçekten burada böyle bir şey var mı, yok mu?' Ben TRT programında söyledim mi, 'hodri meydan' dedim mi? 'Gel' dedim 'incele. Eğer altın kaplı klozet varsa ben bu makamı bırakacağım' dedim. Ama bulamayacaksın, sen CHP'nin başından gitmeye hazır mısın? Yapamaz."

Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı da aldattığını kaydeden Erdoğan, "Bunun yalanı bir değil. Baykal ile görüştü, çıktı, gazeteciler sordu aday mısınız? 'Hayır, değilim' dedi. Sonra ne oldu? Bu biliyorsunuz kaset genel başkan. Fakat işte pazar günü bunun için çok önemli" dedi.

(Sürecek)

KAYNAK: AA
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
İsrail'den İran'a saldırı: Açıklamalar peş peşe geliyor
Tokat'ta korkutucu depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı