"Türkiye'nin Dış Politikası ve Bölgemizdeki Son Gelişmeler Paneli"

AK Parti Bursa Milletvekili adayı ve Türkiye'nin eski Somali Büyükelçisi Cemalettin Kani Torun, Suriye'deki gelişmelerle ilgili, "IŞİD'in o bölgede ilerlemesi aslında birilerinin ekmeğine yağ sürüyor. Çünkü IŞİD bahane gösterilerek Suriye'deki rejim devam ediyor" dedi.

Birlik Vakfı Bursa Şubesince Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'nin Dış Politikası ve Bölgemizdeki Son Gelişmeler Paneli"ne Torun'un yanı sıra SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Başkanı Doç. Dr. Metin Özcan, Suriye Muhalif Güçler Koalisyonu Başkanı Dr. Halid Hoca ve davetliler katıldı.

Türk dış politikasının ana hatlarıyla ele alındığı, özellikle Arap Baharı sonrasında bölgedeki gelişmelerin değerlendirildiği panelde, Suriye'deki gelişmeler de konuşuldu.

Torun, Suriye'de şu anda öncekinden farklı bir durumun olmadığına dikkati çekerek, şunları anlattı:

"Muhalefet İdlib bölgesinde ciddi biri ilerleme yaptı ancak şu anda IŞİD'in de ciddi bir ilerlemesi var muhaliflere karşı malesef. Burada durum gün gün değişiyor. Şu anda söylenebilecek çok olumlu bir şey yok. IŞİD'in o bölgede ilerlemesi aslında birilerinin ekmeğine yağ sürüyor. Çünkü IŞİD bahane gösterilerek Suriye'deki rejim devam ediyor. IŞİD bahane edilerek Irak'taki Şii, İran ağırlıklı yönetime göz yumuluyor. Bütün bunlara IŞİD meşruiyet sağlıyor. Dolayısıyla IŞİD aslında bir ölçüde kullanışlı bir araç olarak görülüyor bir takım güçler tarafından."

"Çözüm için uluslararası işbirliği gerekiyor"

SETA Dış Politika Koordinatörü Ulutaş ise Ortadoğudaki meselelerin sadece Türkiye'nin çözebileceği basitlikte meseleler olmadığını kaydetti.

Suriye konusunda uluslararası toplumun üzerine düşen görevi layıkıyla yapmadığını belirten Ulutaş, "Türkiye Ortadoğu'daki meselelerin çözümünde en önemli aktörlerden biridir. Fakat kapsamlı bir çözüm için uluslararası bir işbirliği gerekiyor. Hali hazırda buradaki krizin de bu kadar sürmesinin nedeni uluslararası toplumun üstüne düşen görevleri yerine getirmemesi ve işbirliği içerisinde hem bölgeyi hem de küresel ölçekte birçok ülkeyi tehdit eden aktörlerle yüzleşmekten kaçınması. IŞİD de bunlardan bir tanesi" ifadesinde bulundu.

Bölgedeki karışıklığın sebebinin uluslararası toplum olduğunu savunan Ulutaş, şöyle konuştu:

"Aslında şu an yaşananlar özellikle IŞİD'in en son Irak'ta Ramadi'de, Suriye'de Halep'te ilerlemesi, Türkiye bir süredir IŞİD'le mücadele konusunda söyleye geldiği iddiaların hayata geçirilmiş veya Türkiye'nin haklı çıkmış hali. Türkiye, 'IŞİD'le ancak kapsamlı bir mücadele yöntemiyle mücadele edilebilir. Eğer Irak ve Suriye'de IŞİD ile mücadele edilecekse bu mücadele paketinin içerisinde Esed rejimi de olmalı, Irakta'ki siyasi izolasyona sebep olan problemler de bu paketin içerisinde olmalı' demişti. Ama uluslararası toplum, özellikle ABD Esed rejimini var eden en büyük sebeplerden bir tanesidir. Esed rejimini hep mücadelenin içerisinde tutarak aslında IŞİD ile mücadele konusunda çok ciddi bir noktaya gelinemeyeceğinin işaretlerini vermiş oldu. Geldiğimiz nokta da Türkiye’yi haklı çıkarırcasına IŞİD ile mücadelenin kapsamlı bir metotla yapılması gerektiğini bize gösterdi."

Ulutaş, uluslararası koalisyonun hava saldırılarına başladığı günden bugüne kadar IŞİD'in mevzi, alan kazandığını belirterek, "Bu saldırıların IŞİD’i geriletmesi beklenirken aksine IŞİD alan kazandı. Çünkü IŞİD sahada konjonktürel ilişkiler kurabilen bir aktör. Suriye’de Esed rejiminin geri çekilmesi ile birlikte Esed rejiminin IŞİD'e alan açması söz konusu. Tedmur’da silah depolarını yok etmeyip IŞİD’e bırakması gibi" diye konuştu.

Ufuk Ulutaş, uluslararası toplumun, Türkiye’nin bu pozisyonuna yaklaşması halinde çözüme de yaklaşılmış olacağını söyledi.

"Esed rejimi sonun başlangıcını yaşıyor"

Suriye Muhalif Güçler Koalisyonu Başkanı Hoca da Suriye'de çok karışık bir durum olduğunu bildirdi.

"Eğer rejimden bahsedersek tamamen sonun başlangıcını yaşıyor diyebiliriz" ifadelerini kullanan Hoca şunları kaydetti:

"Büyükşehirlerden çekilmeye devam ediyor. Şam'da çökmeye başladı. Özellikle İran birlikleri sahaya girdikten ve orduyu yönetmeye başladıktan sonra rejim kendi içerisinde bir çöküş yaşıyor. Tedmur'u IŞİD'in eline verdikten sonra ışid 4 ayrı güzergahta hareket etmeye başladı. Ürdün sınırına doğru ilerliyor. Şam da büyük tehlike altında, Humus aynı şekilde. Halep'in kuzeyinden Türkiye sınırına paralel olarak IŞİD ilerliyor. Şimdi Azez sınırında. Özgür Suriye ordusuyla savaşıyor. Koalisyon güçlerinin stratejisi tamamen yanlıştı. IŞİD'i yok edeceğine, tamamen bitireceğine daha çok IŞİD'in yayılmasına neden oldu."

"IŞİD terörünün kökü Esed rejimidir"

Hoca, eğer terörle mücadele edilecekse terörün kökleriyle mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bunu herkes biliyor ki ışid terörünün kökü Esed rejiminin kendisidir. Esed rejimini mücadele kapsamına almadan hedef olarak sadece ışid ile ilgilenmek bu sonucu doğurdu. Bundan sonra kesinlikle Esed ve ışid aynı paranın iki yüzüdür. Eğer terörle mücadele edilecekse mutlaka Esed rejimi birliklerinin de hedef alınması lazım."