Bingöl'de paralel yapının tezgahı!

İlk olarak Gülen cemaatine ait bir dershanede yaşanan çarpıcı bir olayı paylaşan ve HDP-PKK-Cemaat "avukat yakınlığı"na dikkat çeken Bingöl Alperen Ocakları Başkanı Mehmet Bürkek, "Bingöl üniversitesinde okuyan dört öğrenci Gülen Cemaatine ait bir yurt tarafından icraya verildiğini öğrendim. Öğrenciler bize neler yaşadıklarını anlattı bende konunun çözümüne yardımcı olmak için ilgili yurda gittim. Öğrencilere hazır olacak bir yurt için kayıt yapmışlar. Kişi başı 250 lira almışlar. 10 gün sonra dahi hazır hale gelmeyen yurttan ayrılan bu öğrenciler için icra takibi başlatmışlar. İcra kağıdını alıp baktım baktığımda gözlerime inanamamıştım. Gülen cemaatinin avukatı ile HDP'nin parti avukatı aynı kişiydi. Yurt müdürüyle görüştüm. Bana verdikleri cevap 'bize bir ay daha ödeme yapmaları gerekiyor' şeklindeydi. Bende sözünüzü tutmayıp arkadaşları mağdur etmişsiniz ve üstelik ekstra para istiyorsunuz ve bu arada PKK'lıların ve HDP'nin parti avukatıyla çalışıyorsunuz. Bunu tüm kamuoyuyla paylaşacağım herkes bilsin kimlerle dirsek temasta olduğunuzu dedim ve çıktım. Bir gün sonra il sorumluları ağabeyleri çok sevdiğim bir ağabeyime beni aratıp konuyu kapatmamı rica etti ettirdiler. Bende kıramadım konuyu öyle kapattım" diye konuştu.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A DESTEK İÇİN GİTTİK, DARP EDİLEREK GÖZALTINA ALINDIK

Dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Bingöl'e geldiğinde destek pankartı açmak istediklerini ama sanki kendisini protesto ediyormuşuz izlenimi verilip gözaltına alındıklarını söyleyen Bürkek, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bingöl havaalanının açılışına geldi. Bizde bunu fırsat bilip kendisiyle görüşüp paralel yapının ve paralel yapıyla yakınlığı kamuoyu tarafından konuşulan isim Bingöl emniyet müdürü Ercan Taştekin’in yaptığı yanlış faaliyetleri ve dönemin belediye başkanı Serdar Atalay'ın da bu yapıya hizmet ettiğini anlatan bir mektup yazmıştık. Bu mektubu başbakana ulaştırmak istiyorduk. Üstünde 'Muhsin başkanımızın kadim dostu sizinle bir dakika görüşmek istiyoruz' yazılıydı. Pankartı açmak istedik o an ne olduğunu anlamadık paralel yapıyla içli dışlı olan polisler üstümüze üşüşüp bizi darp ettiler ve daha sonra başbakanımıza sözde küfür ettiğimiz iddiasını ortaya atıp bizi kamu oyunda itibarsızlaştırma oyununu oynadılar. Daha sonra bu olay için dava açıldı. 14 amir polis benden şikayetçi oldu. Bunlardan biri daha sonra bana mesaj atarak 'ben davadan vazgeçtim şikayetimi geri aldım' dedi. Bir diğer polis memuru da özür dileyerek 'kusura bakma hakkını helal et olay tutanağını bana okumadan imzalattılar' dedi" ifadelerini kullandı.

SİVİL POLİSLER ZORLA GÖZALTINA ALMAYA ÇALIŞTI

Hükümete ve toplum yararına yönelik desteklerini sürdürdükçe baskıların arttığını ileri süren Bürkek, "Yaşanan olaydan sayın bakanımız Cevdet Yılmaz'ın haberi olmuş. Bizimle görüştü ve bende kendisine yaşananları anlattım. Kendisi de şaşırdı ve konuyu anladığını söyledi. Hemen ertesi gün olayla ilgim olmadığı halde sivil polisler beni evimin önünde gözaltına almak istedi. Yanımda eşim olduğu için kimliğimi alıp geliyorum dememe kalmadı sivil polis bana 'bin ulan şu araya' diyerek bağırdı. Bende eşimin yanında bu şekilde konuşmayın dedim. Bana biber gazı sıkarak gözaltına almaya çalıştılar. Araya olay yerine yakın üniformalı polisler müdahale etti. Hastaneye gittik. Olay ile ilgili verdiğimiz ifadeye müdahale etmek istediler" dedi.

EMNİYET'E GELEN PARANIN KULLANILDIKLARI YERLERİ ELEŞTİRDİĞİMİZ İÇİN BUNLAR OLDU

Kendisine ve arkadaşlarına ilişkin bu ve benzeri yaşanan olayların tesadüf olmadığının altını çizen Bürkek, "Emniyet Müdürü Ercan Taştekin'in bizimle uğraşma nedeni kendisini eleştirmemiz oldu. Bingöl Emniyet Müdürlüğü'ne gelen 680 bin lira parayı erzak gibi yardımlarla Paralel yapıya bağlı ve PKK'lı öğrenci evlerine yaptığı yardımdan dolayı kendisini eleştirdik. Makamında kendisine ondan memnun olmadığımızı göreve başladığı günden beri biz Alperen Ocakları'yla uğraştığını ve gelen bu paraları duyduğumuz kadarıyla Gülen cemaatine bağlı öğrenci evlerine dağıttığın,ı polise taş atan halkın camlarını kıran PKK'lı üniversite öğrencileriyle oturup çay içtiğini sohbet ettiğini söyledim ve makamını terk ettim" dedi.

POŞET İÇİNDE MERMİ GÖNDERİLDİ VE TEHDİT EDİLDİM

Kim tarafından yapıldığı bilinmeyen başka bir olayı anlatan Bürkek, evine poşet içinde mermi gönderildiğini ve tehdit edildiğini söyledi. Bürkek, "Evime gönderen PKK, alıcı Mehmet Bürkek yazan bir poşet geldi. Poşetin içinden ise adeta ölüm mesajı veren mermi çıktı. TEM Şubeye götürüp şikayetçi oldum. Bu olay dönemin başbakanı Erdoğan'ın havalimanı açılışına gelmeden önce yaşanmıştı. Bu olaylar yaşandıktan sonra beni tekrar savcılığa çağırdılar. Bende el yazımla birlikte ifade verdiğimi söyledim. Bana savcı Ahmet Çoruk'un talimatı olduğunu söylediler. El yazısı ile ifademi aldılar. Daha sonra mahkemeden gelen tebligatla şok oldum. Mağdurken şüpheli durumuna düşmüştüm. Tebligatı dikkatli okuduğumda paralelle ters düşmeden önce TEM Şube Müdürlüğünde benden alınan yazı Diyarbakır Kriminal polis laboratuarına gönderilmiş ve bu raporda yazının benim el ürünüm olmadığı yani gönderilen tehdit notunun benim el yazımla uyuşmadığı apaçık görülmekteydi. Diyarbakır dan gelen rapordan sonra ikinci kez el yazımın savcılık tarafından alındığı bu alınan el yazımında rapor vermeye yetkili olmayan Bingöl adli tıp uzmanına 'bu el yazısı Mehmet Bürkek'in el yazısıdır' diye rapor verildiği bunun bir kumpas olduğu apaçık ortadaydı. Mahkemede itirazda bulundum ve çelişkiden dolayı tekrar rapor istendi. Daha sonra gerçek ortaya çıktı ve beraat ettim" diye konuştu.

BBP'NİN GENEL BAŞKANI YAŞANAN OYUNU ARTIK GÖRMELİ

Gerek genel seçimler gerekse seçim sonrası süreç için Alperen Ocaklarının yakın partisi BBP'ye ve genel başkanına eleştirilerde bulunun Bürkek, "Mustafa Destici'ye sesleniyorum uyan artık bu gafletten her insan hata yapabilir dön artık bu hatalarından. Fethullah Gülen ve iş birlikçilerinin oynadığı oyunları gör. Bilinçli ve bilerek bu yapının yanındaysan eğer mahkemeyi kübrada tüm Alperenlerin eli iki yakanda olacaktır. Muhsin başkanımız şehit edildiğinde susan konuşmayan paralel yapı neden şimdi Muhsin başkanın kanı üzerinden siyaset yapıp alperenleri sokağa dökmek istiyor? Paralel yapı asla amellerine ulaşamayacak. Biz Alperenleri kışkırtamayacak ve sokağa dökemeyecek" dedi.