Ramazan Bayramı 2015 tatili kaç gün?

Ramazan bayramı ne zaman? 2015 yılı Ramazan bayramı takvimini haberimizden görebilirsiniz.

Ramazan Bayramı 2015 tatili kaç gün?
Ramazan Bayramı 2015 tatili kaç gün?
GİRİŞ 16.07.2015 09:45 GÜNCELLEME 16.07.2015 09:46
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Ramazan bayramı ne zaman? 2015 Ramazan bayramı tatili kaç gün? Sorularının yanıtını detaylı olarak haberimizden görebilirsiniz. İçerisinde birçok hikmet barındıran ve diğer aylara göre duaların daha fazla kabul olduğu bu ayda bir de bin yıldan daha hayırlı olan Kadir gecesi vardır. Müslümanların bu özel ayda yapacakları namaz, oruç, zekat gibi ibadetleri daha fazla önem taşıyor. Peki Ramazan bayramı ne zaman? Ramazan bayramı tatili kaç gün olacak? Vatandaşların en çok merak ettikleri bu soruları haberimizin içeriğinden öğrenebilirsiniz. İşte Ramazan bayramı ne zaman sorusunun yanıtı ve tüm detaylı bilgiler.

Ramazan bayramı takvimi - 2015

Ramazan'ın Başlangıcı, 18 Haziran Perşembe
Kadir Gecesi, 13 Temmuz Pazartesi Gecesi
Ramazan Bayramı Arefe, 16 Temmuz Perşembe
Ramazan Bayramı 1. Gün, 17 Temmuz Cuma
Ramazan Bayramı 2. Gün, 18 Temmuz Cumartesi
Ramazan Bayramı 3. Gün, 19 Temmuz Pazar

 

RAMAZAN BAYRAMI AREFESİ 16 TEMMUZ

Ramazan bayramının başlamasından bir gün öncesinden gelen ve müslüman aleminin arefe günü olarak kabul ettiği Ramazan bayramı arefesi 16 Temmuz Perşembe günü olacak.

Ramazan’da sağlıklı beslenmenin 9 altın kuralı

Diyetisyen Sanem Apa Doğan, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, asabiyet ve yorgunluk gibi olumsuz durumlarla karşılaşılan bu ayda sadece çalışanların değil oruç tutan herkesin mutlaka sahura kalkması gerektiğini ve bitki çaylarından destek alması gerektiğini söylüyor.

Oruç tutarken mutlaka dengeli beslenmenin hedeflenmesi gerektiğini vurgulayan Doğan, Ramazan’da sağlıklı beslenmenin 9 altın kuralını açıkladı. 

1) MUTLAKA SAHURA KALKIN: Sahura kalkılmadığı zaman çok sık sağlık problemleri ile karşı karşıya kalabilir ve kronik yorgunluk yaşayabiliriz. Bu nedenle mutlaka sahura kalkılmalı… Sahur yapılmadan oruç tutulduğunda aç kalma süresi artıyor, metabolik hız düşüyor, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı görülebiliyor. Uzun süreli açlık sonrası; iftarda aşırı besin tüketimini ve gün içerisinde kan şekerinin düşmesini engellemek için, sahurda sindirimi yavaş, besin değeri yüksek besinler tüketilmeli. 

2) SAHUR VE İFTARDA BOL SU İÇMEYİ UNUTMAYIN: Su neden önemli ve gereklidir? Her vücut hücresi, dokusu, organı suya ihtiyaç duyar. Bu sebeple, vücudun her türlü fonksiyonunu sağlamada su gereklidir. Su aslında vücudun en çok gereksinim duyduğu besin öğesidir. Vücuttaki sıvı miktarının % 20 azalması ise yaşamsal risk oluşturur. Ramazan ayı ile su alımımız azalır bu nedenle sahurda ve iftarda su alımımızı 1,5 - 2 lt kadar olacak şekilde ayarlamamız gerekir. 

Kısaca su, 

Besinlerin sindirimi

Besinlerin emilimi ve taşınması

Besin öğelerinin metabolizması sonucu oluşan artık maddelerin atılması

Vücut ısısının denetimi

Eklemlerin kayganlığının sağlanması

Elektrolitlerin taşınması için çok önemlidir.

3) İFTAR SOFRASINDA YEMEĞİN DEĞİL SOHBETİN TADINI ÇIKARIN: Gün boyu aç kalan mideye, iftar vakti ile birlikte birden ve hızlı bir şekilde yüklenilmesi, birçok sağlık sorununa neden olacağı gibi kalp sağlığını da olumsuz etkiler. Az az ve sık sık beslenmek gerekir. Yemek yerken acele edilmemeli.

4) İFTARLA SAHUR ARASINDA İKİ ARA ÖĞÜN YAPIN: Rutin yaşamımızın içerisinde 5 - 6 öğün olacak şekilde tüketim ayarlaması yaparken Ramazan’da bu sayı iki ana öğüne düşüyor. İftardan uyku saatine kadar 1 - 2 küçük ara öğün daha yapmak metabolizmanın çalışmasına yardımcı olur. 

5) YOĞURT, CACIK VEYA AYRAN İFTAR SOFRASININ İNCİLERİ: İftar saati ile birlikte orucunuzu su ve hurmayla açtıktan sonra çorba, salata gibi hafif besinlerle iftara devam edin. Ana yemeğe geçmeden önce 5 - 10 dakika ara vermek, mideyi rahatlatır. Ana yemek olarak ne tüketirseniz tüketin mutlaka yanında yoğurt, ayran veya cacığa yer verin. 

6) TATLI YEMEYİ ERTELEYİN: Yemekten 1 - 2 saat sonra her gün olmamak kaydıyla meyve veya tatlı yiyebilirsiniz. Fakat tercih edeceğiniz tatlının şerbetli, hamurlu olmamasına dikkat edin. Özellikle mevsim meyvelerinden yapılan sütlü tatlılar ya da dondurma veya Ramazan ayının vazgeçilmezi güllaç doğru alternatiflerin başında gelir. 

7) KIZARMIŞ VE TUZLU BESİNLERİ TÜKETMEYİN: Kızartma veya tuzlu besin tüketmeniz gün içinde çok susamanıza, su tüketemediğiniz için de tansiyon ve ödem gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. İftar ve sahurda kızartma, turşu, salamura besinler, sucuk ve hamurlu tatlılardan uzak durun.

8) SAHUR VE İFTAR SOFRANIZDA ÇİĞ SEBZELER, MEYVE OLSUN, KARNINIZ DOYSUN: Gün boyu kan şekerinin düşmesini engellemek, mide boşalmasını geciktirmek sahurda protein açısından zengin besinlerin tercih edilmesi uygun olur. Bu nedenle sahurda yağlı ve kalorili ağır yemekler yerine hafif kahvaltılıklar tercih edilmeli. Burada meyve ve sebze tüketimi artırıldığında hem görüntü bakımından zengin bir öğün tüketmiş olursunuz hem de tokluk hissi daha uzun süre korunmuş olur.

9) BİTKİ ÇAYLARININ İYİLİĞİNDEN FAYDALANIN: Sahur ve iftar sonrası içeceğiniz bitki çayları hem sıvı alımınızı destekler hem de sindirim faaliyetlerinizin düzenli olmasına yardımcı olur. Özellikle sahurda içeceğiniz tarçınlı çaylar kan şekerinizin düşmesini engelleyebileceği gibi tarçın midenin geç boşalmasını da sağlayacağı için gün içinde açlık duygusunun daha geç oluşmasına sebep olur. Ya da yine bitki çaylarından yeşil çay uzun süreli açlık sonucunda yavaşlayan metabolizmanızın hızlanmasında katkıda bulunur. İftardan sonra ise içeriğinde biberiye, kekik, mate yaprağı, kiraz sapı gibi bitkileri içeren fonksiyonel çaylar sindirim sisteminizi destekler, metabolizmanızı hızlandırır ve gün içinde yeterli su içmemeye bağlı oluşabilecek ödem probleminizin azalmasına da destek olur. Ancak bitkilerin iyiliğinden yararlanmak için nerede depolandığı bilinen, güvenilir markaları kullanmalı, bir tutam şu bitkiden, bir tutam bu bitkiden gibi karışımlardan kaçınmalısınız.

RAMAZAN BAYRAMI NEDİR?

Ramazan Bayramı (halk dilinde Şeker Bayramı olarak da biliniyor), İslam aleminde, oruç tutma ayı olan Ramazan'ın ardından üç gün boyunca kutlanan dinî bir bayram. Hicri takvime göre onuncu ay olan Şevval ayının ilk üç gününde kutlanır. Bayramdan bir önceki gün, Ramazan ayının son günü olan arifedir.

Hicri takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar güneş temelli miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bu nedenle Ramazan Bayramı her sene bir önceki seneden 11-12 gün daha erken kutlanır. Yaklaşık olarak her 33 senede bir Ramazan Bayramı aynı günlere tekabül eder.

Ramazan Bayramı: Bayram Ramazan ayının sonunda kutlandığı için bu isimle anılır. Ramazan kelimesi Arapça bir sözcük olan rama? ('kuru sıcak') kökünden gelir. Bunun nedeni muhtemelen Ramazan orucu ibadeti ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül ediyor olmasıdır.

Şeker Bayramı: Bayramın Osmanlı dönemindeki adı olan "Iyd-ı Fıtır" isminden Türkçeleştirilmişidir. Iyd bayram demektir. Fıtır ise fıtır sadakası ya da fitre olarak bilinen oruç tutamayacak durumdaki Müslümanların verdiği sadakadır. Şükür sadakası olarak da bilinir. Bir teoriye göre bu "şükür" kelimesi zamanla "şeker"e dönüşmüştür. Bir başka teoriye göre ise Şeker Bayramı adı, Ramazan Bayramı'nda hurma ve şekerleme yeme geleneğine dayanır.

Adlandırma sorunu

Ramazan Bayramı ve Şeker Bayramı adlandırmaları, Türkiye'de politik zemine kaymış bir tartışma konusudur. Ramazan Bayramı adını savunanlar, Şeker Bayramı adını, bayramın dini vurgusundan uzak olduğu gerekçesiyle tercih etmezler.Şeker ifadesini savunanlar ise bu ismin dayatılarak değil tarihi adlardan evrilerek günümüze geldiğini, bayramın Ramazan ayında değil Şevval ayında başladığını söyleyerek, ramazan adını dindarlaşmaya dönelik bir dayatma olarak görür.

Tarihçe

Ramazan Bayramı, Hicret'in ikinci yılından sonra kutlanmaya başlandı.Bu bayramda yapılması gereken tüm törenler ve ibadetler Hz.Muhammed tarafından düzenlendi. İlk ramazan bayramıyla ilgili işlemler de onun tarafından yapıldı.

Bayram kutlamaları

Ramazan Bayramı, Ramazan ayı boyunca tutulması farz kılınan orucun da sonunu ifade eder. Ramazan Bayramı'nın ilk günü aynı zamanda Şevval ayının birinci günüdür ve bu günde oruç tutulmaz.

Ramazan Bayramı'nın ilk gününde camilerde bayram namazı kılınır. Bayram namazını yalnız erkekler kılar. Bayram namazından sonra ise hutbe okunur. Bayram boyunca müslümanlar eş, dost, akraba ziyaretleriyle birbirlerinin bayramını kutlarlar. Bu ziyaretler esnasında genellikle kolonya, tatlı ve şekerlemeler ikram edilir.

Bayramda bakımlı ve temiz olmak adettendir. Herkes en yeni kıyafetlerini giymeye çalışır. Ramazan bayramında çocuklara ailelerin bütçesi elverdiğince yeni kıyafetler alınır. Bazı büyükler ellerini öpen çocuklara hediye veya harçlık verirler. Çocuklar ufak gruplar halinde kapı kapı dolaşarak şekerleme toplarlar.
Müslümanlar zekat görevini bu bayramda yerine getirirler.

Bayram tatili

İslam ülkelerinde arife günü ve Ramazan Bayramı'nı kapsayan günler resmi tatil ilan edilirler. Diğer ülkelerde farklı uygulamalar olmakla birlikte Batı'daki bazı büyük firma ve devlet kurumları Müslüman çalışanlarına bayram izni verir.

RAMAZAN BAYRAMINDA ŞEKER TÜKETİMİNE DİKKAT

Bayram çok güzel ve anlamlı ancak sağlık açısından değerlendirildiğinde, beraberinde getirdiği rahatsızlıklar için aynı yorumu yapmak pek mümkün değil. Ramazan ayı boyunca oruç tutan kişilerin birçoğunda psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimi görülüyor. Bayram boyunca ölçüsüzce besin tüketimi; kronik hastalığı olan kişilerde sorunlar oluşturabileceği gibi sağlıklı bireyler için de risk içermektedir.

YORUMLAR 1
  • hasan 8 yıl önce Şikayet Et
    Yuh be! Haber7' de Ramazan Bayramına Şeker bayramı dediya. Pes yani.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Ticaret Bakanı Bolat'tan fahiş fiyat açıklaması! Harekete geçildi: Kapatma cezası...
Başkan Erdoğan 'Kapımız açık' demişti! Özgür Özel'den açıklama!