Dalan'dan Paralel hakkında flaş açıklamalar

Ergenekon davası duruşmasına katılarak ilk kez savunma yapan Bedrettin Dalan, Paralel yapı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

Dalan'dan Paralel hakkında flaş açıklamalar
Dalan'dan Paralel hakkında flaş açıklamalar
GİRİŞ 15.07.2015 15:30 GÜNCELLEME 15.07.2015 17:46
Bu Habere 9 Yorum Yapılmış

Ergenekon davası kapsamında dosyaları ayrılarak yeni bir esasa kaydedilen 5 sanığın yargılandığı davada, duruşmaya ilk kez katılarak savunma yapan sanıklardan Yeditepe Üniversitesi Kurucusu Bedrettin Dalan hakkında mal varlığına el konulması kararının kaldırılması ve yurt dışına çıkış yasağı kararı alındı. 

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ses ve görüntü kaydı yapılan duruşmada savunması alınan Dalan, suçsuz olduğunu ve siyasi bir figür olduğu için iftiralara uğradığını savundu.

Ergenekon davasının Türk mahkemeleriyle ilgili olmadığını bildiğini anlatan Dalan, "O yüzden Türk yapısını temsil etmeyen davanın tümüyle siyasi olduğunu bilen birisi olarak, 'bu dava bana dokunur' diye düşünerek gittim. Kaçmadım, hicret ettim, ülkemi terk etmek zorunda bırakıldım. Bu davada sanık olmak şereftir. Suçum olsaydı gelirdim. Yasal hakkım olarak kendimi korumaya aldım" dedi. 

"Ergenekon davası Ortadoğu'yu şekillendirmek isteyen projenin bir parçasıdır. Paralel Yapı da bu projenin bir parçasıdır'' diyen Dalan, 30 yıldır bu projenin ıstırabını çektiğini ifade ederek, ''Bu büyük projenin amacı, Türklüğü ve Müslümanlığı bitirmektir. 'Türklüğe komplo kuruyorlar' dedim. Bana 'deli' dediler. Keşke bugün haklı çıkmasaydım da 'deli' deselerdi" diye konuştu. 

"Baban için büyük hocadan af dile"

Dalan, bazı kişilerin oğluna "Hakimleri-savcıları büyük hoca yönetiyor. Git ondan baban adına af dile" dediğini ve oğlunun da kendisini arayarak ''Gidebilir miyim '' diye sorduğunu söyledi. Dalan, ''Çaresiz çocuk, babası için çırpınıyor. Oğluma da teşekkür ediyorum. Ben de oğluma 'Oraya gidersen dönüş biletini yırt ve soyadını değiştir' dedim. Bir baba için çok zor. Bana bu acıları yaşattılar'' ifadelerini kullandı. 

Dalan, kendisine yakıştırılacak en son vasfın darbecilik olduğunu söyleyerek, kendisinin seçimle iş başına gelen bir insan olduğunu belirtti. Ergenekon adının davada kullanılmasının Türk kültürü tarihine karşı bir suç olduğunu dile getiren Dalan, ''Ergenekon, Türk milleti için kutlu doğum anlamındadır. Bu dava bir oyun, bir kumpas, bir facia. Kendisini hukukçu zannedenler, yargı karşısına çıkacaklardır'' dedi.

- ''Guantanamo hukuku'' 

Davaya sanık olarak geldiğini ama bu davanın en büyük mağduru olduğunu savunan Dalan, kendisine atılan iftiraların hiçbir zaman üzerine yapışmadığını anlatarak, şöyle devam etti: 

''İddianameye öyle absürt şeyler yazmışlar ki… Almanya'nın en büyük hukukçusu inceledi, 'Bu Türk hukuku, Alman hukuku, Amerikan hukuku değil. Guantanamo hukuku' dedi. 'Guantanamo hukuku nedir ' diye sorduğumda 'Düşman hukuku… Bunu sizinkiler bilmez, hazırlayanlara iyi öğretmişler' dedi. Benim ülkemin hakimleri böyle olmamalıydı. Kumpasın içindeydiler, zavallıydılar. Tamamen siyasi bir davadır. 

Hukuka siyaseti karıştırmak, en büyük ihanettir. O hakimler, savcılar yüzünden, Türk yargısı töhmet altında kaldı. Bu durumu yine Türk yargısı ayağa kaldıracaktır. O insanların karşısına asla çıkmazdım. Dava normale döndü, ben geldim karşınızdayım. Onlar hakim değildi, devlet de fark etti, büyük bölümü açığa alındı. İnşallah gerisi gelecektir. Tarih ülkesine ihanet edenleri, sevgi ve saygıyla anmamıştır." 

Almanya'da yanına gelen bir adamın, "(Senin işi çözdük. Benim kızımı üniversitenin mütevelli heyetine al. Dosya kapanacak. Bir hafta sonra Türkiye'ye dönebileceksiniz) dedi. Ben de 'O hakim ve savcıların olduğu ülkeye dönmem' dedim. İsteseydim 3,5 yıl içinde dönebilirdim, o kızı heyete almam, ülkeye dönmem için yeterliydi" dedi.

- "Amaçları biat ettirmekti"

"Amaçları biat ettirmekti'' diyen Dalan, Almanya'da yanına gelen kişinin de biatçı olduğunu ve kendisinden biat etmesini istediklerini belirterek, ''Ben Allah'tan başkasına biat etmem'' ifadesini kullandı. 

Dava dosyasını ''tuvalet kağıdı''na benzeten Dalan, ''Belli projelerin önünde tehlike olarak görüldüğüm için kenara atılmak istendim. Bir musibet bin nasihatten evladır. Bizim nasihatimiz tutulmadı ama musibet doğru yola getirdi. Hükümet de nasibini aldı'' değerlendirmesinde bulundu.

Geri dönmesi için mal varlığına el koyduklarını anlatan Dalan, mal varlığını vakfa bağışladığını sadece üzerine kayıtlı 1974 model bir aracının olduğunu söyledi. 

- ''Büyük projeyi ben, bir de Turgut Özal biliyor'' 

Dalan, amaçlarının kendisini tutuklamak olmadığını, yurda döndürmemek olduğunu belirterek, ''Bu büyük projeyi ben, bir de Turgut Özal biliyor. Bir de yurt dışındaki planlayıcılar. Hapse atılmak isteseydim, önceden alınırdım. Yollarından çekilmem için uğraştılar. Eğer bu projenin ortağı olsaydım, başbakan, cumhurbaşkanı olurdum" iddiasında bulundu.

"Ben ülkemde darbeye müsaade etmem. Darbe olursa tankın üzerine ben çıkarım'' diyen Dalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ülkemizin çok ciddi sıkıntıları var. Sadece Paralel Yapı değil başka sıkıntılarımız da var. Allah'a şükür en sonunda Paralel Yapı devletin siyaset belgesine girdi. Bir ülkede hakim, savcılara emir veren bir insan varsa gerçek terörist odur. Ergenekon terör örgütü demek, ağır bir suçtur. Ergenekon, Türk milletinin bir sıkışmışlıktan kurtulup yeniden var oluşudur." 

Dalan, soruşturma sırasında yapılan aramalarda, 1998'de yazdığı ''Türkiye'de İrtica ve Cemaat Kuşatmasında Eğitim'' isimli kitabını suç unsuru olarak alıp götürdüklerini ifade ederek, ''O benim şeref belgem. Eğer o kitap suç ise Milli Güvenlik Kurulu'nun hepsi suç işledi'' dedi. 

- ''Beraatimi istemiyorum''

İfadenin ardından söz alan Dalan'ın avukatı Azmi Ulu, müvekkilinin beraatini talep etti. 

Bunun üzerine söz alan Dalan, "Beraatimi istemiyorum. Çünkü beraat talep etmek bu iddianameyi kabul etmek olur. Talebim, sembolik olarak da olsa  Ergenekon isminin bu davaya verilmesinin yasaklanmasını istiyorum" ifadelerini kullandı. 

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Bedrettin Dalan hakkında 2011 yılında alınan mal varlığına el konulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına ve Dalan'ın yurt dışına çıkışının yasaklanmasına hükmetti.

Heyet, sanıklar Emrah Gönenci, Turhan Çömez ve Saipir Deblevidze'nin yakalanmalarının ve Ergenekon ana dava dosyasının Yargıtay'dan dönmesinin beklenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. 

KAYNAK: AA
YORUMLAR 9
  • ede 8 yıl önce Şikayet Et
    Tayyip Erdoğan ve yürekli AKP kadroları dik durmasaydı bizi de Suriye ,ırak Afganistan mısır gibi yapacaklardı
    Cevapla
  • itiraf 8 yıl önce Şikayet Et
    az kalsın inanasım geliyor gözlerim doldu böyle haberler sanırım kasıtlı yapılıyor sırf akp yi dahada kücültmek amaçları bu
    Cevapla
  • Molla Kasım 8 yıl önce Şikayet Et
    Bedrettin Dalan, rahmetli Turgut Özal'ın ismini ağzına alacak en son isimdir. Sen değilmiydin, 1989 Mahalli seçimlerinde ve sonrasında ona bayrak açan. Yemezler, başka kapıya...
    Cevapla
  • Uğur 8 yıl önce Şikayet Et
    Türkiyeyi şantajdan kurtaran herkese binlerce teşekkürler..
    Cevapla
  • hoca şeytan 8 yıl önce Şikayet Et
    hoca şeytanı toprak kabul edecek mi
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Türkiye ile Irak arasında yeni dönem! İşte madde madde 26 anlaşma
Cumhurbaşkanı Erdoğan: PKK artık gündem olmaktan çıkartılmalı