Türkiye'nin genelkurmay başkanları

Genelkurmay Başkanlığı neden bu kadar tartışılıyor? Dünden bugüne Türkiye'de kimler Genelkurmaybaşkanlığı yaptı ve hangi olaylarla hatırda kaldılar.

Türkiye'nin genelkurmay başkanları
Türkiye'nin genelkurmay başkanları
GİRİŞ 28.07.2006 17:00 GÜNCELLEME 31.03.2021 13:49

'Peki Genelkurmay Başkanlığı neden bu kadar tartışılıyor.

Aslında bu konunun cevabı da çok basit. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı Türkiye'de yetki ve gücünün sınırlarının tespit edilmediği bir makam da ondan' diyen Bugün yazarı Nuh Gönültaş, 'Bu millet ne Genelkurmay başkanları gördü..' baylıklı yazısında dünden bugüne Genelkurbay Başkanlarını bir iki cümle ile hatırlattı... 

İşte Nuh Gönültaş'ın bugünkü köşe yazısı:






 



 





 




 
Bu millet ne Genelkurmay başkanları gördü...


Genelkurmay Başkanlığı'nın yakında el değiştirmesi bekleniyor. Bu makamın seçimi, buraya gelecek şahıs Türkiye'de hep tartışmalı oldu. Sırası gelen Büyükanıt Paşa hakkında da çok çeşitli iddialar var. Şemdinli konusunu bir tarafa bırakırsak, mesela Paşa'nın soyağacı hakkında çok çeşitli iddialar var bugüne kadar bunlara olumlu olumsuz hiçbir cevap verilmedi!

 

Şu aşamada bunların pek önemi yok.

 

Askerlikle iştigal edenler hep söyler: 'Bir asker orgeneral seviyesine gelmişse genelkurmay başkanlığını da hakkedecek yetenek ve birikime sahiptir.' Önemli olan da budur.

 

Peki Genelkurmay Başkanlığı neden bu kadar tartışılıyor.

 

Aslında bu konunun cevabı da çok basit. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı Türkiye'de yetki ve gücünün sınırlarının tespit edilmediği bir makam da ondan.

 

Genelkurmay başkanlarımız ilginç kişilikler. Onlarda büyük güç vehmedilir. Bu biraz da gerçektir ama emekli olduktan sonra hemen hepsi ortadan kayboluverirler. Sessiz sedasız bir hayat sürerler!

 

Mareşal Fevzi Çakmak en uzun süreyle Genelkurmay Başkanlığı yapan kişidir (22 yıl). Ama onun sonu hazin olmuştur! Emekliliğinden sonra oturduğu eve dönemin hükümeti tarafından el konulmuş, bir sağlık yurdunda hayata gözlerini yummuş ve cenazesinde devlet protokolü yapılmamış, halk tarafından Eyüp Sultan'a defnedilmiştir.

 

A. Nafiz Gürman, bir yıldan az görev yaptığı Genelkurmay Başkanlığı'nda seçimlerden sonra darbe söylentileri üzerine Menderes tarafından görevden alındı, daha önceki Başkanlar Salih Omurtak ve Kazım Orbay emekliye sevk edildi.

 

M. Nuri Yamut, Çanakkale'ye kendi kesesinden anıt yaptırdı. İskoçlar'ın gaydasını görerek tekrar mehteri diriltti. Görev yaptığı dönemde Kore Savaşı'na asker gönderildi. Daha sonra DP'den milletvekili seçildi ve 27 Mayıs darbesinden sonra tutuklanarak cezaevine konuldu ve orada öldü.

 

İ. Hakkı Tunaboylu, uzun süre vekaleten yürüttüğü Genelkurmay Başkanlığı'na daha sonra asaleten atandı ve 2 yıl görev yaptıktan sonra emekli oldu. 27 Mayıs darbesinden sonra tutuklanmış ve genç subaylar tarafından tekmelenmiştir.

 

M. Rüştü Erdelhun, 27 Mayıs darbesine maruz kaldı, astları tarafından her türlü hakarete uğradı ve komik Yassıada Mahkemesi tarafından idama mahkum edildi. Nüfus hüviyetinde 'Musevi' olduğu söylenen bu Paşa 1964'te afla çıktığı cezaevinden sonra yerleştiği İstanbul'da kimseyle görüşmedi ve ömrünün sonuna kadar sakin bir hayat sürdü.

 

A. Cemal Tural, önce İmralı'da Menderes ve arkadaşlarının daha sonra ise Ankara'da Talat Aydemir'lerin asılmasında çok etkin davrandı ve idamları kimseyi dinlemeden gerçekleştirdi. Askerliği boyunca demokrasiye karşı hazımsızlığını belirtmekten geri durmayan bu paşa 1969'da Demirel tarafından görevden alındı.

 

Memduh Tağmaç, 1960'lardan kalma darbe kültürünün yansıması olarak 1971'de 9 Mart cuntasını önleyerek kendisi 12 Mart Muhtırası'nı verdi. Solcuların nefret ettiği isimlerin başında gelir. 'Sosyal gelişme ekonomik gelişmeyi aştı, bunu önlemek zorundayız' diyerek ilginç bir tartışma başlattı.

 

Faruk Gürler, Genelkurmay Başkanlığı'na seçimi çok tartışmalı oldu. Başbakan'ın konutunun üzerinden jetler uçurdu. 6 ay Genelkurmay Başkanlığı yaptıktan sonra 1973'de cumhurbaşkanlığına heves etti. Tüm meclis askerler tarafından kuşatıldı ama eli boş kaldı. 1975'de kahrından öldü.

 

Semih Sancar'dan boşalan koltuğa kimin geleceği Başbakan Demirel ile Cumhurbaşkanı Korutürk arasındaki anlaşmazlık dolayısıyla çözülemedi. Darbe teşebbüsü içinde olduğu iddia edilen K.K.K. N.Kemal Ersun emekli edildi, diğer aday Ali Fethi Esener de Korutürk tarafından istenmeyince piyango A. Kenan Evren'e çıktı.

 

M. Necdet Üruğ, dört yıl görev yaptıktan sonra normal zamanı beklemeyerek temmuz ayında emekliliğini isteyerek kendisinden sonra Necdet Öztorun'un göreve gelmesini garanti altına almaya çalıştı ama olmadı. Adı meşhur MİT raporunda geçti.

 

Necip Torumtay, beklemediği bir göreve ansızın atandı. Üç yıl görev yaptığı bu makamdan dönemin hükümeti ile anlaşamadığı için istifa ederek ayrıldı.

 

İ. Hakkı Karadayı, döneminde son darbemiz 28 Şubat'ı yaşadık. Post-modern darbe denilse de aslında normal darbelerden bir farkı yoktur. Döneminde ikinci planda kaldı, diğer komutanların ismi öne çıktı.

 

Hüseyin Kıvrıkoğlu, emekliliği yaklaştığında süresi uzatılmak istendi ama MHP'nin engellemesi üzerine emekli oldu.

 

Hilmi Özkök, Genelkurmay Başkanı'nın nasıl olması gerektiğini herkese layıkıyla gösterdi.

 

Ve Yaşar Büyükanıt. 21 Mayıs 1962'de Kızılay Meydanı'nda başlarında komutanları ile yürüyüp dönemin hükümeti ve Genelkurmay Başkanı aleyhinde nümayiş yapan Harp Okulu öğrencilerinin içinde şu anki Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt da vardı!

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Tarihi ziyaret öncesi Erdoğan açıklaması! Türkiye'ye net mesaj: İzin vermeyeceğiz
Azerbaycan 'Tarihi bir olay' diyerek duyurdu! Ermenistan kabul etti