Çıbanın başı Kobani

Türkiye kamuoyunun ilk kez 2014’te DEAŞ saldırıyla adını duyduğu Halep’e bağlı Şanlıurfa Suruç sınırındaki Ayn El Arap (Kobani) son zamanlarda ihraç ettiği canlı bomba ve teröristlerle gündemden düşmüyor. Terör örgütü PKK ile HDP’nin, DEAŞ’ın Kobani saldırısını bahane ederek 6-8 Ekimde ortalığı ateşe vermesiyle birlikte yüzlerce PKK’lının Kobani’de eğitim gördükten sonra Türkiye’ye geldiği tespit edildi.

CANLI BOMBALAR 

DEAŞ saldırısından sonra yaklaşık 200 bin sivil Kobani’den Türkiye’ye sığınmıştı. Ancak istihbarat raporları Koban’inin terör yuvasına dönüştüğünü ortaya koydu. Tespitlere PKK, Türkiye’den götürdüğü yüzlerce genci burada silahlı eğitimden geçirip canlı bomba olarak yetiştirdi. Örgütün canlı bomba ve militan yetiştirmek için ulaşımı kolay sağlanan ve riski az olan Kobani’yi seçtiği öğrenildi. Hem arazi ve eğitim imkânları, hem de Türkiye’ye giriş çıkışının daha kolay olması nedeniyle Kobani’yi eğitim merkezine çeviren terör örgütünün bu şekilde yüzlerce terörist yetiştirdiği tespit edildi. Ankara’da 17 Şubatta 29 kişinin ölümüne sebep olan canlı bomba Salih Neccar kod isimli Abdulbaki Sömer’den sonra yine Ankara’da 13 Mart’ta 37 kişiyi katleden PKK’lı canlı bomba Seher Çağla Demir’in Suriye’de YPG kamplarında eğitildiği ortaya çıkmıştı.

KESKİN NİŞANCILARIN İNİ

Gerek 6-8 Ekim olaylarında gerekse aylarca Cizre ve Surda güvenlik güçleriyle çatışan yüzlerce teröristin Kobani’de eğitim gördükten sonra Türkiye’ye geldiği tespit edilmişti. Sur ve Cizre’de canlı olarak ele geçirilen kadın teröristler; Kobani’de keskin nişancı eğitimi aldıktan sonra bu ilçelere yerleştirildiklerini itiraf etmişti. Araştırmalar, PYD’ye destek için Suriye’ye geçen yüzlerce PKK’lının daha sonra sığınmacı kılığında Türkiye’ye döndükleri ve sığınmacı kimliği alarak serbestçe dolaştıkları belirlendi. Bazı teröristlerin de silah ve bomba eğitimi aldıktan sonra kaçak yollarla Türkiye’ye geri döndüğü tespit edildi.