Eski Libya Başbakanı İstanbul'da vefat etti

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İnşaat Mühendisliği okuyan ve daha sonra ülkesi Libya'da Bayındırlık Bakanlığı ve Başbakanlık yapan Muhammed El Manguş, Türkiye'de vefat etti. Libya'daki iç karışıklık nedeniyle Türkiye'ye yerleşen El Manguş, yaklaşık dört yıldır İstanbul'da yaşıyordu. El Manguş, 2001-2005 yılları arasında Ankara Büyükelçisi olarak da ülkesini temsil etti. Akciğer kanseri tedavisi gören El Manguş, önceki gün Beylikdüzü Midicana hastanesinde hayatını kaybetti.

VASİYETİ ÜZERİNE İSTANBUL'DA DEFNEDİLDİ

Yaklaşık 3 yıldır akciğer kanserinden tedavisi görüyordu. İki hafta önce evine getirilen El Manguş, durumu ağırlaşınca geçtiğimiz hafta Beylikdüzü'ndeki Medikcana Hastanesi'ne kaldırıldı ve önceki akşamüstü burada, çok sevdiği İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. 79 yaşında Hakk'ın rahmetine kavuşan El Manguş'un 4 kız 4 de erkek çocuğu var. Bakırköy Zuhuratbaba Camii'nde dün ikindiyi müteakiben cenaze namazı kılınan Türkiye dostu El Manguş, vasiyeti üzerine İstanbul'da toprağa verildi.

TÜRK MÜTEAHHİTLERİNE LİBYA KAPISINI AÇAN İSİM

El Manguş'un cenazesine ailesi, dostları, Libya İstanbul Başkonsolosluğu yetkilileri ve Türk iş adamları katıldı. Cenazeye gelemeyenler çelenk yolladı. Libya'daki Türk Müteahhitleri Birliği de çelenk gönderenler arasındaydı. 1972 yılında Libya Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yapan Muhammed El Manguş, Türk müteahhitlerinin ilk kez yurt dışında iş üstlendikleri Libya'nın kapılarını açan isimdi.

Çin'in ardından dünyada en çok iş üstlenen ikinci olan Türk Müteahhitleri için Libya, ilk yurt dışı deneyimi kazandıkları ülke olmuştu. Türk müteahhitleri, son 42 yılda yurt dışında toplam değeri 325 milyar doları bulan 8 bin 160 proje üstlendi. Bu rakamın 25 milyar doları Libya'da yaptığımız işlerden elde edildi.

İSTANBUL'U İYİ BİLİR VE DE ÇOK SEVERDİ

Muhammed El Manguş ile haftada bir telefonla görüştüklerini anlatan Ersin Takla, “Kaddafi dönemini siyasetçilerinin birçoğu Mısır'ı tercih etti ama Sayın Muhammed Manguş, Türkiye'de kalmayı seçti. Burada okumuş ve geniş bir dostluk çemberi oluşturmuştu. Türkçeyi iyi konuşurdu. Gençliği İstanbul'da geçtiği için burayı çok iyi bilirdi. Adetlerimizi, Türk mutfağını ve müziğini iyi bilirdi. Büyük tevazu sahibi, gösterişi sevmeyen birisiydi. Çok fazla konuşmayı sevmezdi. Fazla dolaşmazdı. Türkiye dostu bir siyasetçiydi. Yükseköğretim konusunda Türkiye'nin uyguladığı açık kapı politikasının faydasını üzerinde taşıyan bir siyasetçiydi."