Mehmet Görmez'den 'casusluk' iddialarına cevap

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Alman basın mensuplarıyla bir araya gelerek sorularını yanıtladı.

Mehmet Görmez'den 'casusluk' iddialarına cevap
Mehmet Görmez'den 'casusluk' iddialarına cevap
GİRİŞ 20.01.2017 12:45 GÜNCELLEME 20.01.2017 12:45
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Almanya’da Türk imamlara yönelik casusluk suçlamasıyla ilgili konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “Bu suçlamaları kabul etmek mümkün değildir” dedi

Görmez, şöyle konuştu: 

“Bizim bu çabamızı, yani Almanya DİTİB ile beraber Almanya ve Avrupa'da FETÖ denilen örgütün zararlarından oradaki insanları korumak için gösterdiğiniz çabayı 'Diyanet'in görevlilerinin casusluk yaptığı' şeklinde takdim edilmesi, son derece üzüntü vericidir. Hiçbir din görevlisi kendi cemaatinden herhangi birisinin özel mahrem hayatıyla ilgili hiçbir bilgiyi elbette paylaşmaz, paylaşamaz. Din görevlilerinin yahut DİTİB'in kendi vatandaşlarımızı, Müslümanları, ortak vatandaşlarımızı bu tür örgütlerin yanlış düşüncelerinden koruma reflekslerini, koruma çabalarını ve gayretlerini casusluk olarak adlandırmak, akıldan uzak bir şey geliyor doğrusu bana.

TAVİZ VERMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL

Elbette bu suçlamaları kabul etmek mümkün değildir. Buna rağmen Diyanet İşleri Başkanlığı denetim kurumları olan son derece ciddi bir kuruluştur. Ortaya çıkan her türlü iddiayı araştırır ve gereğini yapar. Ahlak ve hukuktan taviz vermemiz mümkün değildir.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Almanya'daki bu imamlara yönelik istihbarat suçlaması ciddi boyutlara ulaştı, son zamanlarda da bunu birkaç tane imamın yapmış olabileceği ifadeleri okundu. Elde de gönderilmiş belgeler olduğu söyleniyor. Bu konuya biraz açıklık getirebilir misiniz?" şeklindeki soruya şöyle karşılık verdi: "Öncelikle az önce ifade ettiğim gibi iki kurum arasındaki yazışma şahıslarla ilgili değil, yanlış dini düşüncelerle ilgilidir. Söz konusu yazışma ne camilerledir, ne de din görevlileriyledir. Sadece Büyükelçilikte Diyaneti temsil eden görevlilerle ortak bir yazışmadır. Yazışmanın amacı, asla şahısların özeli, şahısların mahremiyetiyle ilgili değildir. Benim bu iddiada bulunanlara şöyle bir sorum olacak, 'Eğer bu yazışma FETÖ ile ilgili değil de DEAŞ'la ilgili olsaydı, acaba aynı eleştiriler olacak mıydı? Eğer bu yazışma El Kaide'yle ilgili olsaydı, yahut Boko Haram'la ilgili olsaydı acaba aynı tepkiler olacak mıydı?'

HERKES TÜRKİYE İLE EMPATİ YAPSIN

Sayın Merkel'in bir çağrısını hatırlatmak isterim, dedi ki 'Herkes Türkiye'yle empati yapsın, bizim ordumuz bizim Meclisimizi bombalasaydı biz ne yapardık?' Buna rağmen tekrar ediyorum, yani bu kurumun çok güçlü denetim mekanizmaları var, bunların tamamı incelenir, en küçük bir bireysel hata söz konusuysa bunun gereği yapılır."
 

YORUMLAR 3
  • nadim hatipoğlu 7 yıl önce Şikayet Et
    hocam ALLAH .İÇİN seni seviyoruz ALLAH CC. HU. yar ve yardımcınız olsun
    Cevapla
  • köyün hocası 7 yıl önce Şikayet Et
    çoğul konuşabilir bizde seviyoruz hocamızı.. seni zaten katmamıştır sen niye kendini katıyorsun..
    Cevapla
  • Fatih B. 7 yıl önce Şikayet Et
    Yorumun seni bağlar. Çoğul konuşma lütfen sayın kardeşim.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Bir ülkeden daha Filistin kararı! Resmen harekete geçildi
Uzmanından bomba iddia! Türkiye petrol üretiminde Orta Doğu ülkelerine ortak olacak